TÜİK'in yüzde 19.5 dediği enflasyon vatandaşın cebine yüzde 40 olarak yansıyor
TÜİK eylül ayı için yıllık enflasyonu yüzde 19.5 olarak açıkladı. Özellikle pandemi dönemindeki fiyat artışları nedeniyle bu rakama itirazlar geldi. Vatandaş çoğunlukla cebindeki enflasyonun daha fazla olduğunu düşünüyor. Peki kim haklı? Tabii ki harcama alışkanlığına göre her ailenin hatta bireyin enflasyonu farklı olabiliyor. Ancak kışa girerken 4 kişilik bir ailenin temel harcamaları baz alınarak yapılan hesaplama 2020 Eylül ile 2021 Eylül ayları arasında vatandaşa yansıyan enflasyonun TÜİK rakamının iki katı olduğunu ortaya koyuyor. 4 kişilik ailenin elektrik, doğalgaz, su, gıda, giyim ve kiradan oluşan temel harcamalarının geçen yıla göre yüzde 40 artarak ortalama 8 bin 800 liradan 12 bin 331 liraya tırmandığı hesaplandı.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 414 ürün ve hizmet fiyatını baz alarak yaptığı hesaba göre Türkiye'de enflasyon son 1 yılda yüzde 19.58 oldu. Tabii başta işverenler olmak üzere vatandaşın gelir elde edeceği kaynaklar da bu enflasyonu baz alarak ücret artışlarına hazırlanıyor. Ancak pandemi dönemi başından itibaren çarşıda pazarda ister kur, ister maliyet kaynaklı fiyatların pek de TÜİK rakamlarına uygun arttığı görülmüyor. Son olarak kira fiyatlarındaki artışlar dikkat çekti. Ancak TÜİK'in toplam 4 bin 274 konutun kirasını baz alarak hesapladığı kira enflasyonunu gerçekle uyumlu olmayabiliyor. TÜİK son kira enflasyonunu yüzde 10.85 olarak açıklamıştı. Gerçek ise son aylarda tüm ülkede yüzde 100, 200'lük kira fiyat artışlarının konuşulduğu yönünde. Diğer yandan TÜİK'in 414 ürünün fiyatının ağırlıklarına göre hesapladığı rakam her aile hatta her bireyin harcamalarını yansıtmayabiliyor. Peki ailelerin yani vatandaşın enflasyonu gerçekte ne? Bunun için 4 kişilik gerçek bir ailenin 2020 yılı Eylül ve bu eylül ayındaki harcamalarını (doğalgaz için kasım ayları) baz alarak ekstra harcamaları da titiz bir elemeden geçirerek sizin için vatandaşın enflasyonunu hesaplamaya çalıştık. Gördük ki 4 kişilik bir ailenin otomobil, televizyon, bilgisayar veya ekstra başka harcaması olmadan bile elde ettiği gelir ile bu kışı atlatması biraz zor.
PAKET DEĞİŞİYOR FİYAT ARTIYOR
Öncelikle elektrik, doğalgaz, su ve artık neredeyse her ailenin vazgeçilmezi olan ev interneti yani ADSL ağlantısı ücretinin ailenin bütçesindeki etkisini belirlemeye çalıştık. ADSL kullanımında internet hızları değiştiği için bir çok ailenin paket değişimi nedeniyle ödediği ücrette artış olduğu göze çarpıyor. Elektrik faturaları da birim fiyata yapılan zammın dışında da son aylarda sık şikayet konusu. Bir çok kişi elektrik faturalarının şişik gelmesinden yakınıyor. Ailelerde artık hemen herkes cep telefonu kullandığı için bu gider de artık vazgeçilmezler arasında. Cep telefonu şirketleri de sık sık paket değiştirerek vatandaşın bir üst paketi kullanmasını dolayısıyla daha fazla ödeme yapmasını sağlıyor.
GIDA BÜYÜK SORUN OLDU
Ailelerin temel harcamalarının başında tabii ki gıda geliyor. Örnek ailemizin bütçesinde en büyük deliği de yüzde 42 artış ile gıda, giyim ve eczane harcamalarının yapıldığı kredi kartı ekstresi açmış durumda. 4 kişilik bir ailenin içinde lüks barındırmayan gıda harcamaları geçen yıla göre yaklaşık yüzde 42 tırmanmış durumda. Daha da önemlisi geçen yıl 8 bin 800 lira civarında olan harcamanın 5 bin 615 lirasını oluşturan kredi kartı ekstresi bu yıl 7 bin 963 lira gibi astronomik düzeye ulaşmış. Kira ise son zamanlarda başlı başına sorun olmuş durumda. Geçen yıl 2 bin 500 lira olan ev kirası büyükşehirlerdeki emsallerine göre insaflı denilebilecek şekilde artmış ve 3 bin 500 liraya çıkmış. Şunu belirtelim İstanbul'un iyi semtlerinde 4 bin 500 veya 5 bin liradan aşağı kiralık ev bulmak neredeyse imkansız halde. Bir çok ev sahibi de kira kontratları gereği fiyat artışı yapamadığı için binbir dereden su getirerek eski kiracılarını çıkarıp yerine daha çok para alacağı yeni kiracı bulma uğraşına girmiş durumda.
BU AİLELER NASIL GEÇİNİYOR?
Bu hesapla ailede ebeveynlerin her ikisinin de çalıştığını düşündüğümüzde anne ve babanın her birinin 6 bin 165 lira maaş alması gerekiyor. Oysa Türkiye'de asgari ücret 2 bin 825 lira ortalama ücret ise 3 bin 500 lira düzeyinde. Bu durumda bir çok ailenin temel gıda ürünlerine ulaşımı bile zor gibi gözüküyor. Tabii ki her ailenin durumu farklı. Örneğin hesaplamalarını yaptığımız aile eğer kira ödemiyorsa aylık gelirlerinin toplam 8 bin 831 lira olması yeterli hale geliyor.
ÇOCUK ÖZEL OKULDAYSA BÜTÇE SARSILIYOR
Temel harcamalara ek olarak ailelerin eğer bir otomobili varsa ve örneğin çocuklarından birisi özel okulda okutuyorsa o zaman geçen yıl 12 bin 539 lira olan aylık harcama yine yüzde 39 artışla 17 bin 385 liraya çıkıyor. Otomobil aileler için harcamaları artıran temel unsurlardan. Her ne kadar eşel mobil sistemi nedeniyle Maliye son bir yılda petrol fiyatındaki artışı tüketiciye yansıtmamaya çalışsa da geçen yıl işe gidip gelmek için 200 liralık benzin alanların cebinden bu yıl haftalık 250 lira çıkıyor. Trafik, kasko sigortaları da en mütevazi artış ile yıllık tutarların aylara bölünmüş hali ile tablomuzda yerini almış durumda. Özel okullar da bu yıl fiyat artışından şikayet edilen temel alanlardan. Örneğimizdeki aile çocuğu için geçen yıl 22 bin lira öderken bu yıl tutar 32 bin liraya çıkmış durumda. Kaldı ki bir çok okulun 100 bin lira istediği ortamda bu rakam mütevazi bile kalıyor. Aileler bu durumda çocuğunun okulu için aylık 2 bin 666 lira ayırmak zorunda. Okul servisleri de vatandaşın cebini delen başka bir etken. Bir çok veli servis ücreti olarak aylık 700-800 lira ödeme yapıyor. Otomobilin motorlu taşıtlar vergisi ev kendilerinin ise emlak vergisi de sırada bekliyor. Titizlikle hazırlanan bu tabloya göre 4 kişilik bir ailenin geçinebilmesi, mağdur olmaması için anne ve babanın her birisinin 8 bin 692 liradan daha az ücret almaması gerekiyor.