Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Nazım Hikmet Domuzlar Körfezi çıkarması sonrasında Havana’ya gidiyor. Küba’da devrim telaşı var...

Esirlerin takası konuşuluyor ve ‘sistemden’ kopup yeni bir inşa etmek isteyenler iktidardalar.

Siyasi görüşleri ve dönemin havası elbette, kendi şiirlerindeki akıp giden güzel mısralar gibi birbirlerini müthiş tamamlıyorlar Nazım’ın.

O kadar güzel tamamlıyorlar ki ben bile bunu anlatmaya çalışırken, onun gibi yazmaya meylediyorum.

Zannediyorum duyduğu mutluluğu aktarmak için yazdığı şiirinde, ressam Abidin Dino’ya soruyor:

-(...)Bana mutluluğun resmini yapabilir misin...

*

2022 yılının ilke çeyreğine ait gayri safi yurt içi hasıla verilerimiz açıklandı. Buna göre ülkemiz ilk çeyrekte %7,3 büyüyerek yine güçlü bir performansa imza attı. Geçtiğimiz yılı da %11’in üstünde büyüyerek kapattığımızı düşünecek olursak...

Çeyrekler arasında doğal bir yavaşlama var elbet. Bu sene nispeten daha yavaş başladı.

Çünkü hem geçen senenin bazı yüksek, dünya aynı zamanda yavaşlamakta vs.

Rus işgali ve emtia fiyatlarındaki kusursuz fırtına da düşünülürse ilerleyen çeyreklerde daha da yavaşlayacağız.

Zaten herhangi bir makro araz bırakmadan büyünebilecek oran kabul edebileceğimiz potansiyel büyümemizin çok üstündeyiz. Bu bakımdan sorun yok.

Hatta bakılınca iç tüketim, net dış talep katkısı ve yatırımların (inşaat hariç) katkısı ile büyüyoruz.

Yani resim çok iyi.

Ancak sürdürülebilirliği konusunda sorunlar var.

Sorunun sebebi yüksek enflasyon ve bölüşüm problemi.

Bakın çalışanlara ne kadar zam yapılmış yıllar içinde. Grafik ücretlere yapılan zamları yüzde cinsinden gösteriyor.

Özellikle son yıllarda müthiş zamlar yapılmış.

Öyleyse çalışanların durumu nasıl olmalı?

Fikir yürütmeden önce şuna da bakalım birlikte.

Bu grafikse yaratılan değerden yani en basit haliyle ‘büyümeden’ çalışanların aldığı pay.

Görüldüğü üzere, bölüşmede bir sorunumuz var. 2000’li yılların başına dönmüşüz.

Kayıt dışılık, yüksek enflasyon, ücretlerin düşük kalıp insanların çalışmak istememesi gibi sebepler bu tabloya yol açıyor.

Sonuç, refahtan pay alması gerekenler alamıyorlar.

*

Nazım’ın o gün orada başka türlü hissetmesi mümkün değildi elbette.

Ancak mutluluğu, geniş kitlelerin uzun vadede istedikleri refaha ulaşamadıklarını gördüğünde bozulabilirdi.

Kim bilir, belki de Abidin Dino bundan sebep Nazım’a istediğini bir resimle değil şiirle vermişti.

Yüksek enflasyon, geniş kitlelerin üstüne salınmış bir vergi gibidir.

Bu büyümenin resmi ancak böyle yapılabilirdi sanırım. Çünkü rakamların ötesinde bir şey var.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar