Paralel evrende 'bir gün'
“Ölüm Günün Kutlu Olsun” (Happy Death Day), 2017'de düşük bütçesi ve tanınmamış genç oyuncularına karşın gişelerde başarılı bir sonuç elde etmişti... “Bugün Aslında Dündü”den (Groundhog Day) esinlenen bir hikâyesi vardı. Gençlerin psikopat bir katil tarafından öldürüldüğü “teen slasher” dediğimiz alt türün klişelerinden de faydalanıyordu.
İlk filmde üniversite öğrencisi Tree (Jessica Rothe), cinayete kurban gittiği bir günün içinde sıkışıp kalıyor ve çıkış yolu arıyordu. Tree, tıpkı “Bugün Aslında Dündü”nün ana karakteri Phil gibi daha iyi bir insan olma konusunda önemli adımlar atıyor ve cinayete kadar uzanan olaylar zincirini değiştirmesini başarıyordu...
Ryan, bebek maskeli bir katil tarafından öldürülüp yeniden aynı güne uyanınca, hikâye ilk filmin ana karakteri Tree ve erkek arkadaşı Carter'a (Israel Broussard) bağlanıyor. Tree, Ryan'a yardım etmek isterken makinenin çalışmasıyla birlikte yeniden ilk filmdeki güne dönüyor... Ama farklı bir gün bu... Tree kısa sürede, çoklu evrenlerden birinde olduğunu anlıyor. Ryan ve arkadaşlarıyla birlikte makineyi yeniden çalıştırarak “kendi orijinal evreni”ne dönmek isterken, bir yandan da ilk filmdeki cinayetlere yol açan olayları değiştirmek için çaba gösteriyor.
Açıkçası ilk filmi beğendiğimi söyleyemem. Ciddiye alınması zor, çok hafif bir filmdi... Komedi tarafı da pek iyi işlemiyordu. Ama “Bugün Aslında Dündü”yü üniversitede öğrenciler arasında geçen bir korku gerilime dönüştürme fikri çok da kötü değildi ve hikâye bir şekilde akıp gidiyordu...
Korku gerilim sahnelerinin oranını düşürürken filmi bir bilimkurguya çevirmekten de kaçınmıyor. İlk filmde Tree'nin neden aynı günü yaşadığı sorusuna verilen açık bir yanıt yoktu. Burada ise Ryan ve iki arkadaşının icat ettiği makine üzerinden zaman döngüsü ve paralel evren yolculukları, hikâyenin en önemli unsurları haline geliyor. Tree'nin iki evren ya da iki kişi arasında seçim yapmak zorunda kalması hikâyeyi daha ilgiye değer kılıyor.
Tree ilk filmde olumlu yönde değişen bir karakterdi. Burada ise kendisi için asıl önemli olanın ne olduğunu anlamaya çalışıyor ve film boyunca sürekli yeni seçimlerle karşılaşıyor.
Hikâyenin ilginç yanı, Tree'nin hafızasının sürekliliği... Yani, girdiği zaman döngüsünde tekrar tekrar yaşadığı her şeyi hatırlaması. Diğer karakterlerse her sabah yeni bir güne başlıyor. Bu, onun kısılıp kaldığı zaman döngüsündeki en önemli avantajı...
Belki de bu nedenle Tree'nin cinayete kurban giderek ölmektense farklı şekillerde intihar etmeyi denediği sahneler fena değil... Yönetmen ve senaryo yazarı Landon, komedi ve gerilim arasında belirli bir denge kuruyor. Gerektiğinde korkuyu bir yana bırakarak, drama odaklanıyor ve belirli ölçülerde duygusal olmayı hedefliyor.
Filme yeni giren karakterlerin ilk filme oranla daha eğlenceli olduğu söylenebilir. Paralel evrendeki yeni kişiliği ve “sürpriz sevgilisi”yle Tree'yi herkesten daha çok şaşırtan Danielle (Rachel Matthews) ise filmin anti kahramanı ya da “gıcık kız”ı olarak işin komedi kısmına katkı bulunan karakterlerden biri.
“Ölüm Günün Kutlu Olsun 2” gösterime giren yeni filmler açısından çok da bereketli ve renkli olmayan bir haftanın en popüler seçeneklerinden biri... Gerilimle mizahı birleştiren, oyalayıcı ve eğlenceli bir gençlik filmi seyretmek isteyenlere önerebilirim. Dram açısından sağlam, nitelikli bir film arayanlar ise başka bir alternatif arasın...
Filmin notu: 5
- Hikâye farklı, formül aynı39 dakika önce
- Peri masalına dahil olan modern sapık2 gün önce
- Gençlik bağımlılığa dönüştüğünde…6 gün önce
- Amerikan rüyasının peşinde1 hafta önce
- 'Yandaki Oda': Sade, duru ve hüzünlü2 hafta önce
- Yeni bir 'beden değiştirme' hikâyesi2 hafta önce
- 'Venom: Son Dans': Simbiyotik dostluk hikâyesi2 hafta önce
- Pop müzik yıldızının kâbusları3 hafta önce
- Trump'ın yükselişinin öyküsü3 hafta önce
- Silaha, şiddete ve öldürmeye inananlar4 hafta önce