Antalya'da 'Servet Operasyonu'
Çocukluk yıllarımdan hatırladığım eski usul bir ‘ajan filmi’ geleneği vardır. İngilizlerin özellikle James Bond filmleriyle şekillendirdikleri bir formattır bu… Farklı ülkelerde ve çok şık mekânlarda geçer bu filmler. Ultra zengin insanlara veya ‘yüksek sosyete’nin hayatından kesitlere yer verilir. Lüks jetler, helikopterler, şahane yatlar, birbirinden güzel evler ve şık otomobiller çıkar karşımıza. Ana karakter, genellikle İngiltere, ABD gibi bir ülkenin gizli servisi adına çalışan bir erkek kahramandır. Kendisi belki zengin değildir ama zenginleri aratmayan bir yaşam tarzı vardır. Üstlerinden emir almaktan hoşlanmaz, her şeyi kendi bildiği gibi yapar. Kimliği gizli kahraman ajan, güvendiği ekibiyle birlikte kötü adamların arasına sızmakta zorlanmaz ve genellikle her seferinde dünyayı büyük belalardan kurtarır… Öyle görünmemeye çalışsa da idealist ve fedakardır.
Çekimlerin önemli bölümü Antalya’da gerçekleştirilen ‘Servet Operasyonu’ (Operation Fortune: Ruse de Guerre) işte tam da böyle bir film… Adım sesleriyle başlayan açılış sahnesi de yine o eski gizli ajan filmlerini akla getiriyor. Devlet binası içinde yapılan uzun yürüyüş esnasında paralel kurguyla bir teknoloji kuruluşuna yapılan terörist saldırıya ve oradan ‘bir şey’ çalınmasına tanık oluyoruz. İngiliz devleti operasyondan haberdar oluyor ama neyin çalındığını öğrenemiyor. Tek bildikleri, çalınan her neyse, inanılmaz derecede değerli olduğu… Çünkü herkesin peşine düştüğünü ve satın almak için çok büyük paraları gözden çıkardığını tespit ediyorlar. Böylesi değerli bir malı en kısa sürede ele geçirmekten başka çareleri olmadığına karar veriyorlar. Devletin ilgili birimlerinin ‘çalıntı malı çalmak’ için çok ağır kalacağını düşündüklerinden, dışardan ‘parça başı’ çalışan bir ajan bulması için Nathan (Cary Elwes) ile görüşüyorlar. Filmin başında adım seslerini duyduğumuz; ciddi, kararlı ve vakur şekilde yürüyen Nathan, çalışmak istediği tek kişinin Orson Fortune (Jason Statham) olduğunu söylüyor. Karşısındaki üst düzey devlet görevlisi Norman (Eddie Marsan) ise Orson’un fazlasıyla masraflı ve sorunlu olduğunu, özellikle lüks harcamalarıyla çok pahalıya geleceğini söylüyor ama çaresizlikten kabul etmek zorunda kalıyor. Bulut fobisi olduğu için Fas’ta tatil yapan Orson da başlangıçta teklifi kabul etmek istemiyor. Hatta, yıllardır alıştığı John’un yerine Sarah Fidel (Aubrey Plaza) gibi hiç tanımadığı bir hacker’ın ekibe dahil olmasından da hoşlanmıyor. Ama Nathan’ın vadettiği lüks jet ve pahalı şaraplar nedeniyle görevi kabul etmekte gecikmiyor. Operasyonun kilit noktasındaki süper zengin Greg Simmonds’a (Hugh Grant) yaklaşabilmek için onun hayran olduğu Hollywood aksiyon yıldızı Danny Francesco’ya (Josh Hartnett) ulaşarak ilk adımı atıyorlar. Sonra Ukraynalı bir suç çetesinin dahil olduğu, Antalya’ya kadar uzanan bir entrikanın içinde buluyorlar kendilerini. Sadece gizemli malın neden o kadar değerli olduğunu değil, alıcının kimliğini de çözmeye çalışıyorlar. Bu arada, Madrid havaalanındaki ilk operasyonlarından başlayarak İngiliz devletinin kendileriyle birlikte başka bir ekibi daha görevlendirdiğini fark ediyorlar…
Yönetmen ve senaryo yazarı olarak Guy Ritchie’nin imzasını taşıması, kuşkusuz daha en baştan umutları yükseltiyor. Ritchie’nin söz konusu türe yeni bir yorum ya da en azından mizah duygusu, kara komedi havası getireceğini tahmin ediyorsunuz. Ama kısa sürede ‘Servet Operasyonu’nun düz, iddiasız ve vasat bir öykü üzerinden ilerlediğini görüyorsunuz. Dahası, yönetmenlik performansı açısından da ortada ne yazık ki çok parlak bir film yok. Öyle ki, imzası olmasa filmin Ritchie’ye ait olduğuna inanmanız bile zor.
İngiliz suç filmi geleneğinin parlak halkaları arasında yer alan ilk iki filmi ‘Lock, Stock and Two Smoking Barrels' (1998) ve ‘Snatch' (2000) bir yana, Ritchie, eleştirmenlerden yüksek notlar alamayan filmlerinde dahi her zaman belirli seviyeleri yakalayan bir yönetmendir. En azından biçimsel olarak veya başka bir açıdan iddialı filmler çeker. Mesela, ‘The Gentlemen’(2019) senaryo oyunlarıyla dolu, yer yer parlak buluşlar içeren bir filmdir. ‘Kod Adı: U.N.C.L.E.’ (The Man from U.N.C.L.E. – 2015) veya ‘Kral Arthur: Kılıç Efsanesi’ (King Arthur: Legend of the Sword - 2017) kendi alt türlerine farklı biçimsel yaklaşımlar getiren filmlerdir. ‘Servet Operasyonu’ ise tüm bunlardan ayrı bir yerde duran, adeta ‘dostlar alışverişte görsün’ niyetiyle çekilmiş, orta halli bir film. Kuşkusuz, prodüksiyon kalitesi yüksek; seyircilerin ana akım aksiyon sinemasından beklentilerini yerine getiriyor ama kendi karakterini ortaya koyamayan bir film seyrediyoruz.
‘Servet Operasyonu’nun seyirci nezdinde en önemli avantajı oyuncu kadrosu… Kadroda aksiyon yıldızı Jason Statham başta olmak üzere Aubrey Plaza, Josh Hartnett, Hugh Grant, Eddie Marsan gibi ünlü isimler var. Ritchie ve yapımcıların filmin dünya dağıtımı için bu oyunculara fazlasıyla güvendiği açık. Ama oyunculuk kalitesi olarak kayda değer bir filmden söz etmemiz biraz zor. Hollywood aksiyon yıldızını canlandıran Josh Hartnett ve zengin iş insanı olarak karşımıza çıkan Hugh Grant, filme belirli bir komedi duygusu getiriyorlar. Jason Statham ve Aubrey Plaza’nın da mizah ağırlıklı performanslar verdiklerini görüyoruz. Sonuçta, hepsinin ‘hafif ve eğlenceli film’ havasına girdikleri kesin.
Kayıtlarda ABD – Çin ortak yapımı olarak görünen filmin, Türkiye’deki seyirci için en ilgiye değer yanları, çekimlerin büyük bölümünün Antalya’da gerçekleşmesi ve başta Tim Seyfi, Ergun Kuyucu, Kaan Urgancıoğlu olmak üzere tanıdık oyuncuların filmde görev alması… Suç çetesinden Alexander’ı canlandıran Tim Seyfi’nin filmde daha uzun süre aldığını ve başarılı bir performans çıkardığını belirtelim. İlginç olan başka bir nokta, Urgancıoğlu dahil Türk oyuncuların genelde başka ulustan karakterleri canlandırması… Projeye Türkiye’den ne düzeyde destek geldiğini kestirmek zor ama kesin olan filmde Türklerin değil Doğu Avrupalıların suçla ilişkilendirilmesi…
Yeri gelmişken, Rusya – Ukrayna Savaşı nedeniyle filmin vizyon tarihinin uzun süre ertelendiğini belirtelim. Belli ki, yapımcılar, savaşın başladığı dönemde Ukrayna kökenli suç çetesine yer veren bir filmle seyircinin karşısına çıkmak istemediler.
Özellikle, Antalya Kaleiçi’ndeki aksiyon çekimleriyle dikkat çekmeye aday ‘Servet Operasyonu’nun künyesini incelediğinizde, kamera arkasında Türkiye’den yer alan birçok isme rastlıyorsunuz. Özetle, filmin bizim için en ilgiye değer yanı Antalya’da çekilmesi ve ekipte yer alan tanıdık yerli isimler…
4.5/10
- Hikâye farklı, formül aynı39 dakika önce
- Peri masalına dahil olan modern sapık2 gün önce
- Gençlik bağımlılığa dönüştüğünde…6 gün önce
- Amerikan rüyasının peşinde1 hafta önce
- 'Yandaki Oda': Sade, duru ve hüzünlü2 hafta önce
- Yeni bir 'beden değiştirme' hikâyesi2 hafta önce
- 'Venom: Son Dans': Simbiyotik dostluk hikâyesi2 hafta önce
- Pop müzik yıldızının kâbusları3 hafta önce
- Trump'ın yükselişinin öyküsü3 hafta önce
- Silaha, şiddete ve öldürmeye inananlar4 hafta önce