Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Adına ister Kovid-19 kararları deyin, ister önlem paketi olarak değerlendirin.

Henüz işin sağlık ile ilgili bölümünde olduğumuz için birçoğumuz diğer sorunları şu aşamada görmek istemiyor, konuşmuyor.

Ancak önceki gün TBMM’den çıkan yasa açısından bakıldığında bazı şeylerin de bugünden çözüme kavuşması gerektiği açık…

Çünkü tedbir paketi önemli destekler getirmekle birlikte açıkça bıraktığı, bugünden çözülmesi gereken bir çok eksiği de bünyesinde taşıyor.

Bu konulardan iyi anlayan, sevgili arkadaşım Avukat Murat Keçeciler dün uyarana kadar aslında ben de farkında değildim.

Onu da müvekkilleri uyarıp soru yağmuruna tutunca bazı kanunlarda değişiklik yapan, muhalefetin de desteği ile jet hızıyla çıkan 7226 sayılı yasaya bakma gereği duymuş.

Benimle de paylaştı, hatta birlikte açık yeni çıkan kanunun üzerinden gittik.

Aslında çok şey var ama bazıları elzem olduğu için onların üzerinden gitmek meseleyi ortaya koymak açısından önemli…

Bunun başında da kira konusu geliyor…

Örnek olarak bir berberi, kuaförü, birahane veya kahvehane sahibini ele alalım…

Devlet, Hıfzıssıhha Kanunu’nun salgın hastalık ile ilgili maddesine dayanarak bu işyerlerinin kapanmasına karar verdi.

Buraların kiralarıyla ilgili taleplerin de 1 Temmuz 2020 tarihine kadar dava konusu yapılamayacağına hükmetti.

“1 Mart 2020 tarihinden 30 Haziran 2020 tarihine kadar işleyecek iş yeri kira bedelinin ödenememesi kira sözleşmesinin feshi ve tahliye sebebi oluşturmaz…” dedi…

Düzenleme güzel ama mesele de işte 1 Temmuz sonrasında ne olacağında yatıyor.

Çünkü bu tarihten sonra kirasını ne şekilde ödeyeceğine ilişkin bir hüküm yer almıyor.

Diyelim ki bu berber veya kuaför dükkanı vakıf malı, onda da bir düzenlemeye gitmiyor, 33’üncü maddesinde sonrasına ilişkin bir düzenleme getirmiyor.

Üç aylık kira bedeli ödenmediği takdirde 30 gün içinde tahliyeyi şart koşuyor; sadece altı aylık teminatını ödüyor, yakmıyor.

Mesele bu noktada da bitmiyor.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin emsal kararına göre “borcun ifade edildiği tarih sözleşme ile belli olduğu için, bu tarihten sonra ödenmeyen borçlara ihtar şartı aranmadan faiz uygulamasını” şart koşuyor.

Yani kira vadesinde ödenmediği takdirde kiracı temerrüt faizi ile karşı karşıya kalır.

Haydi faizini geçtik, 30 Haziran sonrasında ödeme nasıl yapılacak; yani geçmiş ayların kiraları bir defada mı ödenecek, yoksa bir taksite mi tabi tutulacak ya da devlet bir miktarını mı karşılayacak?

Bunlara ilişkin herhangi bir hüküm yok.

KİRA TEMMERRÜTE DÜŞÜRSE

Örnekten yola çıkarsak, berber Cüneyt dükkanı kapatıldığı için iş yapamayacak.

Kanuna göre, iş yapamadığı için 30 Haziran’a kadar kirasını ödemez ise işyeri sahibi bunu yargıya taşıyamayacak.

Ancak 30 Haziran sonrasında berber Cüneyt ne yapacak?

Kirasını toplu mu ödeyecek, bu kadar süre içinde oluşan kira bedelini faiziyle birlikte mi verecek, yoksa temerrütte düşmüş olarak mı görülecek?

Yine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin kararı gereği (E.2019/4220, K. 2019/7367); borcu ödemediği takdirde ihtara bile gerek olmadan temerrütte düşer…

Yani borcunu ödemek istemediği anlamına gelir.

EV KİRALARI NE OLACAK?

İşyeri kiralarına ilişkin durum böyle iken, konut kiraları açısından da bir başka sıkıntı söz konusu...

Çünkü 30 Nisan 2020 tarihine kadar adliyeler kapalı olduğu için ev sahibinin ödenmeyen kiralar için yargı yoluna başvurması olanaksız. Yani kiracı bu durumu kötüye kullanabilir ve olanağı olmasına rağmen ödemede bulunmayabilir.

Bu durumda da 30 Nisan’a kadar yapılabilecek herhangi bir yargı yolu yok…

Bu durum geçimini kirasından karşılayan yaşlı nüfus açısından da ciddi bir başka sorun üretiyor.

KALFA VE ÇIRAKLARIN DURUMU

İşyeri devlet tarafından zorunlu kapatılan Berber Cüneyt’in yanında çalıştırdığı işçiler açısından durumuna da bakarsak bir başka sorunla karşılaşıyoruz.

Buna göre Berber Cüneyt’in yanında çalışan kalfa Ali’nin, bulunduğu işyerinde en az 60 gündür sigortalı olması gerekiyor.

Bu da yetmiyor bulunduğu yerde veya bir başka kurumda 450 günlük sigortalı çalışma zorunluluğu varsa ancak maaş desteğinden yararlandıracağını belirtiyor.

GEÇİMİNİ NASIL SAĞLAYACAK?

Yani bir çırağın veya kalfanın işsizlik yardımı alabilmesi için en az 450 günlük sigortasının yatması gerekiyor.

Yatmadıysa yandı; dükkan kapalı, devletten de destek yok…

Oysa bunun kapatıldığı tarihte sigortalı olarak ücret alan tüm çalışanları kapsama almış olsa birçok insan da evine götürecek ekmeğin en azından karşılığını bulur…

Polyanna Okulu mensupluğu içinde ‘hızlı hazırlandı, detaylar atlandı, düzelir’ diye bakıyorum.

Eğer düzelmezse olacağı da belli, Covid-19 durmaz, sosyal patlamaya dönüşür…

Çünkü kendisi ve ailesi aç insan bulaşıcı hastalıktan önce karnını düşünür…

Çok uzağa gitmeye de gerek yok, tarih örnekleriyle dolu; 1700 sonu 1800 ortasına bakmak yeterli…

Şundan emin olalım ki Covid-19 sonrası dünya dünkü gibi olmayacak...

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar