Geldiği gibi çıkan olmadı

İnfaz Yasası ile ilgili düzenleme dün sonunda TBMM Başkanlığı’na Cumhur İttifakı ortakları AK Parti ve MHP tarafından sunuldu.

Şunu baştan belirteyim ki iktidar kanadı geçmişte olduğu gibi, “Bu olmazsa olmazımız, buna kesinlikle dokundurmayız” bakışında değil.

Siyasi ve ahlaki sorumluluğu üstlenmek kaydıyla muhalefetin önerilerine de açık.

Bu nedenle daha önce üzerinde düşünülmüş, hazırlığı yapılmış bazı maddelerle ilgili ek çalışmaları da olmuş.

Ancak ittifak ortakları üzerinde bu şekliyle anlaştıkları için daha fazla irdelemek istememiş…

Üzerinde durulan ise AK Parti ve MHP’deki bazı milletvekillerinin de dikkat çektiği, “isteyerek ve bilerek olmamak kaydıyla örgüt propagandası yapanların” infaz indiriminden istisna tutulmaya devam edilmesi.

Bu konuda daha önce bir taslak hazırlanmış, ancak ceza oranı ¾ yerine, 2/3 olarak belirlenmişti.

Ancak teklif metnine girmedi.

CHP, İYİ Parti ve HDP ağırlığı fikir veya propaganda suçlarını oluşturan bu suçların da kapsama alınması taraftarı.

UYUŞTURUCU KULLANAN VE İHBAR EDENLER KAPSAMDA

Cinsel suçlar ve uyuşturucu konusunda da oluşan algıdan farklı bir durum var.

Sanki uyuşturucu suçlarının tamamı kapsam dışı kaldı gibi bir değerlendirme yapılıyor ki bu doğru değil.

Düzenleme sadece uyuşturucu ticaretini yapan, depolayan, ithal ve ihraç eden, yani baron diye nitelenen TCK 188, 190, 193 kapsamındakileri istisna tutuyor; indirimden yararlandırmıyor.

Bunun dışında 191’inci maddesindeki “kullanmak için uyuşturucu veya uyarısı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarısı madde kullanan” kişileri yararlandırıyor.

Nitekim bu suçlara 5 yıla kadar hapis cezası uygulanıyordu.

Tekerrürü halinde de arttırıyordu; zaten hapiste yatmakta olanların ağırlıklı bölümünü de bunlar oluşturuyordu.

Bu kapsamda bu suçun mükerrerini de kapsama almış…

Ayrıca 192’nci maddede düzenlenen uyuşturucu üreten ve satanları ihbar edenlere getirilen ‘etkin pişmanlık’ maddesi de kapsama alınıyor.

Buna göre, “suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilen ceza niteliğine göre dörtte birden yarısına kadar indiriliyordu…”

Yeni düzenleme ile cezasından bu indirim yapıldıktan sonra ½ oranında düşülecek, denetimli serbestlikten de bir defaya mahsus olmak üzere 3 yıllık indirimden yararlanacak.

AĞIRLIKLI BÖLÜMÜ DEĞİŞEREK ÇIKTI...

TBMM’ye bugüne kadar çok sayıda infaz kanunu düzenlemesi geldi; sonuncusu 2016 tarihinde gerçekleşti.

Şunu hemen belirteyim ki hiçbiri de geldiği gibi çıkmadı, bir şekilde kapsamında farklılıklar oldu.

Tabi bu farklılığın nasıl şekilleneceği de önemli, çünkü oluşacak bir yanlışlık Anayasa Mahkemesi’nden dönüşe yol açar…

*

Kurtulmuş: Sistem mimarisi de gerekir…

Koronavirüs sonrası nasıl bir dünya ile karşı karşıya kalınacak?

AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş ile dün bu konuda sohbet ederken oldukça ciddi sorunlar yaratacağına dikkat çekti.

Küresel finans mimarisinde ve siyasetinde yeniden yapılanma sağlamasının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekip ekledi:

“Virüsün attığı yumruğun zararını en aza indirip ötelemek önemli. Dünyayı çok etkileyecek. Yeniden yerli yerine oturması çok zaman alacak. Bunun için dünya ticareti dahil bambaşka bir sürece girilecek. Bu ancak dayanışma ile aşılabilecek bir durum…”

ÖZVERİ İLE AŞILIR

Kurtulmuş, bu kapsamda işsiz kalanların sayısında kaçınılmaz artışlar olacağına da vurgu yaptı.

“Bu sürecin ilk adımını attık. Bundan sonrasında alınacak tedbirler ardından gelecektir. İşini kaybedenlere Aile Bakanlığı’nın vereceği desteğin bir sonraki adımda daha da artacağına inanıyorum. Biraz daha özveri ile bugünleri aşabiliriz…”

Kurtulmuş, yeni durumdan çıkmak için sadece tedbirlere değil, “sistem mimarisine de ihtiyaç olduğunun” altını çizdi.

Demesi o ki, sistemin yapıları ve davranışlarını bütün olarak ele alıp, onları birlikte çalıştıran yapılanmaya süratle gidilmeli…

Yoksa birbiri ile uyumsuz, geçimsiz, ortak çalışma gösteremeyen sistemleri zor günler bekliyor…

*

Başkan Şahin’in dikkat çektiği…

Bir süredir konuyla ilgili akademisyenlerden işitiyordum.

Sabah bir de konunun tarafı Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin arayıp “Risk grubundayız” deyince koronavirüse karşı neler yaptıklarını sordum, anlattı.

RİSKLİ GRUP ÇOK NÜFUSLU AİLELER

Gaziantep’in genelinde insanların evlerinde kalmaya gayret gösterdiğini; bazı semtlerde farklı davrananlar olmakla birlikte oralarda da tedbiri elden bırakmadıklarını söyledi.

İşleri hiç kolay değil…

Çünkü batıdaki büyükşehirlerdeki bir evde aile bireyi sayısı ortalama 3 iken, bazı semtlerde oldukça kalabalık.

Bu da bulaşma ve yayılma riskini arttırıyor.

Buna bir de Suriye’den gelen sığınmacıların bulunduğu semtleri eklemek gerek.

Başkan Şahin sohbetimizde bu nüfus yoğunluğuna dikkat çekerken, “İstanbul, Ankara gibi olan semtlerimiz de var” deyip devam etti:

“Bizim için önemli olan aile bireylerinin sosyal mesafeyi korumaları ve dışarı çıkmamaları. Eğer çıkıyorsa da önlemlerini almaları. Bu konuda zabıta ekiplerimiz yoğun çalışıyor. Riskli mahallelerde de önlem arttırıyoruz…”

MASKE ÜRETİMİNE GEÇTİ

Bunları konuşurken, “Biliyor musunuz, maske üretimine başladık; bütün şehrin ihtiyacını da karşılıyoruz” dedi.

Maske ürettiği tesis ile ilgili görsellerini de yolladı.

Anlattığına göre Büyükşehir Belediyesi olarak bütün ihtiyaçlarını bu merkezden karşılamanın yanı sıra dağıtımı da yapıyorlarmış.

Koronavirüs için belirlenen tedbirleri bütün işyerlerine iletmişler uymayanlar hakkında da kapatma kararı almışlar.

Bu kapsamda çok sayıda ekmek fırını kapattıklarını belirtti.

“Maske takmayan, ekmeğin başka yerlere bulaşmasını engellemeyen bütün fırınlara işlem yapacaklarını” da kayda geçirdi.

Telefon görüşmemizi, bölgede önlemlerin yeterince alınmış ve yaygınlaşmasının önüne geçilmiş olması umuduyla tamamladık…