Siyasetin leylekleri…
BİZ Ankaralı gazeteci milleti seçim mevsiminin geldiğini, leyleklerin gelmesi gibi, kulise seçmen akını başladığında anlarız…
Önce eski milletvekilleri lacivertleri çekip gelir, birkaç hafta sonra da kırlangıçlar gibi seçmenler görünür.
Önde milletvekili, ardında ise sürekli diğerinin önüne geçip, vekiline daha yakın durmak için kırlangıç manevrasıyla sağa sola ani hareket yapan seçmen, kulisin bir ucundan diğer ucuna koşturur.
Sonra yılanın kıvrılması gibi Meclis lokantasının koridoruna doğru hızla akar gider…
Emektar garsonlar her vekilin seçmenini güler yüzle karşılar.
O denli tecrübelilerdir ki, kaç kişi geldiklerini uzaktan anlar…
Masalar anında gürültü yapmadan çekilir, kalem gibi uç uca sıralanır, sandalyeler gelen seçmen heyetine yetecek sayıda konulur.
En başa da vekil için tek sandalye yerleştirilir…
BİR ANKARA KLASİĞİ
Ankara’nın Salı klasiğidir…
Hoş son dönem AK Parti grup toplantısını çarşambaya kaydırdığı için bir süredir iki gün yaşar olduk.
Bir sonraki hafta, aynı ildeki diğer milletvekili nispet edercesine daha fazla seçmen getirir.
Seçime kadar sayı artarak devam eder.
Bir süre sonra da kulisler adım atılmaz ve grup salonları oturacak yer bulunamaz hale gelir.
O an anlarsınız ki seçime çok zaman kalmamış…
Bu kez de böyle olur mu görmek çok zor.
Eğer söylemlerine, parti liderlerinin karşılıklı atışmasının dozuna bakarsanız seçim mevsimi erken geldi.
Ufukta bunu doğrulayan gelişme var mı derseniz şu aşamada pek gözükmüyor.
ÜÇ SACAYAĞI
Çünkü erken seçimin üç önemli ayağının gerçekleştiğine ilişkin emare yok.
Öncelikle ekonomi kötü, ama muhalefeti seçime zorlayıp iktidara getirecek boyutta değil.
Özel sektör ücret, devlet kurumları maaş ödemesini eksiksiz yerine getiriyor.
Bazı küçük işletmelerde ortaya çıkan ödeyememekten kaynaklı mağduriyetler ise yeterli olmasa da devlet yardımları ile giderilmeye çalışılıyor.
Seçim için gerekli ikinci ayak TBMM’deki çoğunlukta da bir sorun yok; MHP sağlam duruyor.
Yeni sistem gensoru mekanizmasını da eskisi gibi çalıştırmıyor; yani çoğunluğunuz yoksa hükümeti düşürmek diye de bir mekanizma yok.
Hükümette bakanlar konusunda da kriz çıkma olasılığı söz konusu değil, Cumhurbaşkanı’na yeni Anayasa dilediğinde sekreter görevi yapan bakanları değiştirme hakkını veriyor.
OLMAYINCA İNANCINI KIRAR
Bu üç sacayağından biri kırılmadığı sürece de seçimin olması için bir tek vatandaşın yüksek oranlı seçim talebi kalıyor ki, o da şu an sahada yeterince kendini hissettirmiyor.
Muhalefet bir yandan sosyolojik tabanını harekete geçirirken, diğerlerini de benzer davranışa itmek isteyebilir.
Ancak beklentinin gerçekleşmemesi bir süre sonra kendi seçmeninde de bıkkınlık yaratır, seçim geldiğinde yorgun ve inancı kaybolmuş, takati kalmamış sosyolojik tabanı karşısına çıkarır.
Ava giderken avlanmak gibi…
- Uzun menzilli füzeler yakındakileri etkiledi...25 saniye önce
- İktidar kapışması…1 gün önce
- Gülmek ve ağlamak…4 gün önce
- Kitlelerin hayal gücü…1 hafta önce
- Olayın Olacağı Oda...1 hafta önce
- Mustafa Kemal'i anmak…1 hafta önce
- Kemerlerinizi bağlayın…1 hafta önce
- Utangaç muhafazakarlar yine sol gösterdi sağ yaptı2 hafta önce
- Bu iş mahkemede mi biter?2 hafta önce
- Hangisine oy verirdiniz?2 hafta önce