Baraj ve daraltılmış bölgede görüş birliği
MECLİS’in havasına bakarsanız sanki üç ay sonra seçime gidiliyor.
Oysa Anayasa değişikliğinden sonra yapılması gereken uyum yasaları bir türlü çıkmadı.
Seçim ve Siyasi Partiler kanunları da bunun başında geliyor.
Erken genel seçime gidilse, yine eski kanunlarla gidilmesi gibi bir zorunluluk var.
AK Parti bu durumu ortadan kaldırmak için geçen yıl adım attı, ancak seçim bölgeleri başta olmak üzere bazı konularda ittifak ortağı MHP ile uzlaşamadı.
Üzerinde çalışmak üzere rafa kaldırdı.
Yapılan çalışmalar Mart ayı itibarıyla tamamlandı, bu kez araya çıkması gereken başka acil yasalar girdi.
Sohbetimizden çıkardığım kadarıyla bugün AK Parti, Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı başkanlığında uzun süredir üzerinde çalışılan Seçim ve Siyasi Partiler yasalarına ilişkin taslağı Merkez Yürütme Kurulu’nda ele alacak.
Taslakta uzun yıllardır tartışma konusu olan %10 Türkiye barajı %5 veya %7’ye iniyor.
MYK’da karara bağlanması için taslağa bu iki seçenek konulmuş ancak MHP haklı gerekçeyle %5’e çekilmesinin daha doğru olacağı kanısında.
Nedeni de Anayasa’nın Cumhurbaşkanı adayı göstermek için partilerin tek başına veya birlikte aldığı oy oranının %5 olması şartını taşıması.
Dolayısıyla zaten baraj aday gösterme ile kendiliğinden belirlenmiş durumda; buna ilave bir ekleme yapılmasının doğru olmayacağı bakışında.
Bununla birlikte %7 olması konusunda bir itirazı da yok; ancak %5 olmasının Anayasal bütünlük sağlayacağı düşünülüyor.
DARALTILMIŞ BÖLGE
Daraltılmış veya dar bölge konusu gelince…
Dar bölge, her seçim çevresinin bir milletvekili ile temsilini esas alıyor.
Dar bölgeye AK Parti de aslında sıcak bakmıyor.
Normalde 3 ile 4 milletvekilinin bir seçim çevresini oluşturduğu daraltılmış bölge konusunda ise esneme yapmanın yolu aranıyor.
MHP lideri Devlet Bahçeli, bir süre önce TBMM Grup toplantısında dar veya daraltılmış bölgeye sıcak bakmadıklarını açıklamıştı.
Bunun Türkiye açısından olumsuz sonuçlar doğuracağının altını çizmişti.
Çünkü oy oranı yüksek partilerin bütün milletvekillerini alacağı, TBMM’yi iki partili bir yapıya dönüştüreceği sistemi getiriyor.
Özellikle doğu ve güneydoğuda tek partili bir sistemin gelmesi gibi bir durum oluşturuyor.
Örneğin 97 milletvekili bulunan İstanbul, son seçimde YSK kararı gereği her bir bölgeye 18 milletvekili düşecek şekilde 3 seçim çevresine ayrılmıştı.
AK Parti, MHP liderinin bu çıkışını da göz önünde tutarak, daraltılmış bölgede, her bir çevrenin çıkaracağı milletvekili sayısını 18’den 7’ye çekme yönünde taslak hazırlamış.
MHP’NİN DARALTILMIŞ SEÇİM ÇEVRESİNE BAKIŞI
MHP’nin konuya ilişkin isimleri ile konuştum, “Her bir çevrenin 7 milletvekili ile daraltıldığı model olabilir” görüşünü dile getirdi...
İstanbul örneğinden yola çıkarsak, bu durumda 12-14 arasında bölgeye bölünmesi gerekiyor.
Ancak d’Hont sistemde bir partinin aldığı oylar sıralı şekilde 1,2,3,4’e, o seçim çevresinin çıkaracağı milletvekili sayısına kadar bölünmesiyle elde edilen sistem, az oy alan partiye fırsat tanımıyor.
Ancak, ittifak oylarının geçerli olduğu sistemde oylar ittifak sayısı kadar bölünüp, daha sonra kendi içinde d’Hont sistemi ile geçmişte olduğu gibi dağıtılmasında da az oy alan partiler karşı çıkmıyor.
Ancak seçim çevrelerinde milletvekili sayısının 7 ile kalması ve bölgelerin yeniden düzenlenmesi durumuna göre de sonuç farklı olabiliyor.
MHP’nin etkin ismi “Beşiktaş ile Şişli’nin tek seçim bölgesi olmasıyla, Beşiktaş ile Sarıyer’in olması arasında fark var; ikincisine biz de sıcak bakarız” dedi.
SEÇİM YARDIMI DA FARKLILAŞIYOR
Bu durumda Türkiye’de seçim çevrelerinin yeniden düzenlenmesi gerekiyor; 7 milletvekiline dayalı çevre olması halinde 124, çevrenin 5 ile sınırlanması halinde de 131 bölgeye ayrılıyor.
Taslak, %3 oy alan siyasi partilere verilen seçim yardımında da düzenlemeye gidilmesini öngörmüş.
Bunun da Türkiye barajıyla eş duruma getirilmesi, %5 veya %7’ye çıkarılması hedeflenmiş.
Ancak az oy alan partiler böyle bir düzenlemeye karşı olduğunu daha önce dile getirmişti.
Görünen o ki Seçim ve Siyasi Partiler kanunları bu dönem TBMM’ye sunulur, ancak hem partilerin hem de milletvekillerinin yerini garanti görmemesi gibi nedenlerle tartışması uzar gider.
Çıkması TBMM’nin gelecek çalışma dönemine kalır...
Geçmiş tecrübelerin gösterdiği bir nokta daha var.
O da Seçim ve Siyasi Partiler kanunlarında partilerin uzlaşısına seçmenin önem vermesi.
Bu olmadığı takdirde sandıkta sonucunu ağır gösteriyor.
- Uzun menzilli füzeler yakındakileri etkiledi...25 saniye önce
- İktidar kapışması…1 gün önce
- Gülmek ve ağlamak…4 gün önce
- Kitlelerin hayal gücü…1 hafta önce
- Olayın Olacağı Oda...1 hafta önce
- Mustafa Kemal'i anmak…1 hafta önce
- Kemerlerinizi bağlayın…1 hafta önce
- Utangaç muhafazakarlar yine sol gösterdi sağ yaptı2 hafta önce
- Bu iş mahkemede mi biter?2 hafta önce
- Hangisine oy verirdiniz?2 hafta önce