Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

GEÇMİŞ zaman diliminde olsa seçim propaganda süreci başladı denilirdi…

Bir yanda liderlerin il gezileri, diğer tarafta teşkilat buluşmaları; hükümetin ve belediye başkanlarının gerçekleştirdikleri projelerin açılışını ardı sıra yapmaları…

Bütün bunların siyaset zemininde okuması aynıdır, seçim sathına girildiğine işaret olarak değerlendirilir.

Ancak ben bir sandık sürecinin başladığı kanaatinde değilim; sadece seçim mevsimi bu yıl erken geldi.

Son bir yıldır yaşanan da bunun işareti.

Ancak hızını ve etkisini arttırarak devam edecek.

Çünkü eşik aşıldı, ister zamanında olsun, ister zamanından biraz önce sonunda sandık sürecinin gongu da vuruldu.

Bundan sonraki dönem kim ne derse desin her adımda sandığın kokusunun çevreye buram buram yayıldığı bir sürecin başındayız…

Bunun ilk mesajlarını son günlerde muhalefet liderlerinin il gezileri ve Cumhurbaşkanı’nın açılış ve törenlerdeki konuşmalarında görüyoruz.

Bir başka örneğini de dün Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın partisinin il başkanlarına konuşmasındaki sözlerinde ve buna CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun yanıtında bulmak olasıydı…

GELECEK SONBAHAR

Peki, seçim ne zaman olur?

Zamanında mı, zamanından önce mi, yoksa bir baskın şeklinde mi?

Zamanında olmasından kastım, Cumhur İttifakının iki başat üyesi AK Parti ve MHP liderliğinden yapılan açıklamalarda da olduğu gibi Haziran 2023’te yapılması…

Zamanından önceden kastım ise geçen seçimde de olduğu gibi bir yıldan az bir süre kala yapılması anlamına geliyor.

Zaten seçim sürecinin içinde görüldüğü için de erken seçim yerine zamanından önce seçim olarak kabul ediliyor.

Yani kamuoyu araştırmacısı Bekir Ağırdır’ın geçen hafta katıldığı Olaylar ve Görüşler programımızda ileri sürdüğü gibi 2022 sonbaharında yapılacak bir seçim ancak zamanından önce gerçekleşmiş seçim olur. CHP ve İYİ Parti’de bazı milletvekillerinin ileri sürdüğü gibi bu sonbaharda sandık gelirse bunun adı baskın seçim olur…

CHP ve İYİ Parti’de bu hissiyatın olması normal, çünkü TBMM’de bir bileşimi izleseniz siz de yarın seçim olacak sanırsınız.

Neden de yukarıda da ifade ettiğim gibi seçim mevsiminin erken gelmiş olması…

HANGİSİ DAHA BASKIN?

Ankara’da siyasetin bütün kesimleri ile sohbet eden biri olarak şunu söyleyeyim, bir baskın seçim çabası görünmüyor.

Baskın seçim olabilmesi için siyasetin üç sacayağının da gerçekleşmesi gerekir…

Bunlar ekonominin işletmelerin maaş ödeyemeyecek duruma gelmesi, TBMM’de gerekli çoğunluğun kaybedilmesi ve hükümetin gensoru veya iç meseleler dolayısıyla sıkıntıya düşmesi şeklinde değerlendirilir.

Bunların üçü de şu aşamada yok…

AK Parti TBMM’de çoğunluğa sahip değil, ama karşısındakilerin de çoğunluğu yok.

Bırakın muhalefetin toplamını, olması mümkün görünmeyen MHP’nin katılması durumunda dahi erken genel seçim için gereken 360 oya ulaşması mümkün değil…

O nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan istemeden bir seçime gidilmesi görünmüyor, böyle bir zeminde seçime gitmesi de olası değil…

Bu durumda geriye iki yol kalıyor, zamanında veya zamanından önce seçim…

ZAMANINDAN ÖNCE SEÇİM!..

Ankara’da en çok beklenti zamanından önce gelecek yılın sonbaharında seçimin olması.

Bu iddialarını dile getirmelerinin gerekçesinin başında 2023’ün Cumhuriyetin 100. yılı olması…

Cumhuriyet değerleri üzerinden muhalefetin konsolide olmasının önüne geçmek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üçüncü kez adaylığı üzerinden çıkacak tartışmalardan uzak durmak için seçimin zamanından önceye alınacağını iddia edenlerin sayısı yüksek.

Yeni Anayasa gereği Erdoğan’ın bir kez daha aday olma hakkı bulunduğu konusunda AK Parti kararlı ancak seçim kararının TBMM tarafından alınması durumunda Cumhurbaşkanı’na bir kez daha aday olma hakkını doğrudan elde ediyor.

ERDOĞAN İÇİN AVANTAJ OLUR

Her ne kadar muhalefet kesimi bu gerekçeleri seçimin zamanından önce yapılması için gerekçe gösteriyor olsa da aynı durumun Cumhur İttifakı açısından da geçerli olacağını görmesi lazım.

Yani bütün bu olumsuzlukları Erdoğan kendi kitlesini konsolide etmek için de kullanabilir.

Ekonomi veya diğer konuları tartışma yapmak yerine, kendi üzerinden yürütülen tartışmayı sosyolojik tabanını konsolide etmek için de kullanabilir.

Bu durumda seçimi zamanında yaparak bu tartışmaları coşturmak da AK Parti’nin işine gelebilir.

Bunun ötesinde seçimin zamanından önce olacağını ileri sürenlerin dayandığı bir diğer nokta kamu bankalarının sermaye artırımı yoluna gideceğine ilişkin Reuters’in dün verdiği haber…

Kamu bankalarının bu yolla vatandaşın vadesi gelen kredilerini öteleme imkanına kavuşacağı ve yenisini açma olanağına kavuşacağı belirtiliyor.

Bunlar tek başına sandık için veri olur mu tartışılır.

Ancak görünen şu ki bir süredir yaşanan seçim mevsimi ısısını artırarak devam edeceğe benziyor…

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar