İlaçlar neden yok oldu?

NEREDEYSE beş yıldır Türkiye bu aylarda aynı sorunu yaşıyor…

Bir anda bazı ilaçlar yok oluyor.

Nedenini de Kasabanın Sırrı filmindeki gibi herkes biliyor ama herkes bilmezi oynuyor…

Bu yıl da benzeri oldu…

İlk açıklama Eczacı örgütlerinden geldi…

Piyasada 645 kalem ilacın bulunamadığını, depolardan yeteri miktarda gelmediğini duyurdu.

Onu kendisi de bir eczacı olan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in açıklaması izledi.

Özel, bulunamayan ilaç kaleminin sayısını 735 olarak açıkladı.

CHP Grup Başkanvekili Özel’e yanıtı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) verdi ve piyasada bulunamayan ilaç sayısının sadece bir adet olduğuna, onun da muadilinin yani jeneriğinin piyasada yeterince bulunduğuna vurgu yaptı.

HANGİSİ DOĞRU?

TİTCK bununla da kalmadı, bulunmayan ilaçlara Türk Eczacılar Birliği (TEB) aracılığıyla ulaşılabileceğini bildirdi; ilaç bulamayanların nasıl bir yol izlemesi gerektiğini açıkladı.

Paradoks ise ilacı bulacağı açıklanan TEB’in de ilaç konusundaki soruna vurgu yapması.

Daha bir ay önce TEB Başkanı Erdoğan Çolak, “ilaçta sabit kurun güncel kurun çok altında kaldığını, bundan dolayı piyasada bulunmayan ilaç sayısında artış yaşandığını” duyurdu.

TEB Yönetim Kurulu üyeleri de bulunmayan ilaç sayısını 645 olarak açıkladı…

BULMANIN OLANAĞI YOK

Peki aradığınız ilaç var mı derseniz, hemen söyleyeyim yok…

Bunu zorunlu olarak alması gereken ilacını bir gazeteci olarak uzun süre arayıp bulamayan biri olarak söylüyorum.

Evet ulaşmada var gözüküyor.

Ama var olduğu ileri sürülen eczaneye gidildiğinde, “biraz önce satılmış” oluyor ki bunun ağırlıklı bölümü gerçek.

Çünkü çok az sayıda piyasaya sürülüyor ve anında tükeniyor.

Son dönem nöbetçi eczanelerin kapısında ne kadar uzun kuyruklar oluştuğu görülürse durum daha iyi anlaşılır.

Ayrıca dün konuştuğum eczacıların hemen hepsi de ilaçta ciddi sıkıntı yaşandığına vurgu yaptı ve bunun giderek büyüyeceği konusunda da eminler.

NEDENİ SADECE KUR FARKI MI?

Nedeni de sadece kur farkı değil…

Görünür neden olarak sunulan kur farkı, devletin ilaçlar için sabit bir kur belirlemesinden kaynaklanıyor.

Devlet dün piyasada 11,5 Lira seviyesine gelen Euro kurunu ilaçta 4 lira 57 kuruşa sabitlemiş.

Yani yarı yarıya bir fiyat uyguluyor.

Bu da ilaç getiren firmaların ürünlerde kısıtlama yapmasına yol açıyor.

Sadece Dünya Sağlık Örgütü’nün bir ülkeye gönderilmesi gerekli miktarını yolluyor, daha fazlasının gönderilmesinin önüne geçiyor.

Aslında yakın gelecekte bunun başka ürünlerde de karşımıza çıkacağına vurgu yapılıyor.

Ayrıca bazı ilaç şirketlerinin ve tıbbı malzeme satıcılarının da devletten alacaklarının uzun vadeye bağlanmış olması da işin bir başka yönü olarak gösteriliyor.

Bunlar bilinenler, ama bir başka neden var ki şeytanın aklına az gelir…

UCUZA ALIP İHRAÇ EDİYOR

Aktardıklarına göre İngiltere veya Almanya veya Fransa’da üretilen bir ilacın fiyatı, bu ülkelerin iç piyasasında satışından yüzde 60 daha ucuzmuş.

Yani İngiltere’deki eczanede 100 lira olan bir ilacı Türkiye’de 40 liraya almak mümkünmüş.

Bundan dolayı turist olarak Türkiye’ye gelenler bir yıllık ilaç ihtiyaçlarını alıp dönmeye başlamış.

Bu da yetmemiş, bazı firmalar da Türkiye için getirilen ilaçları Orta Doğu ve Afrika ülkelerine ihraç etme yoluna gitmiş.

Aynı örnekten yola çıkarsak, İngiltere’nin bir başka ülkeye 100 liraya sattığı ilaca Türkiye’de yüzde 60 ucuza ulaşan firmalar, üzerine kârını koyup 60-70 liraya üçüncü ülkeye ihraç ediyormuş.

Bu durum ilaç üreticisi firmaların tepkisini çekmeye başlamış.

Ankara Eczacılar Odası Başkanı Taner Ercanlı, dünkü sohbetimizde bunları aktarırken, “Eğer bu şekilde devam ederse yakın gelecekte daha fazla ilacı bulamaz olacağız” dedi.

Türkiye benzer bir sorunu yakın geçmişte yaşadı ve önce ABD Büyükelçisi’nin ardından firmaların tepkisi geldi.

Salgın döneminde ABD’li ilaç firması Pfizer Türkiye’ye aşı satmadı, üretici firma Biontech’in sahipleri Türk olmasa almak da mümkün değildi…

Durum bundan ibaret…