Ekonomi kadroları…
TÜRKİYE 1994’ten bu yana ikinci büyük devalüasyonu dün yaşadı…
Türk lirası 2001 yılındaki devalüasyonun da önünde bir rakamla günü kapattı.
Dalgalı kurda devalüasyon kesinlikle olmaz diyen tüm ekonomi kuramcılarını da yerle yeksan etti; iki seksen uzattı…
Öyle bir hale geldi ki, ortada aslında alan yok satan yok, piyasada sağlam bir oyuncu yok, Merkez Bankası saha dışına çıkıp yedek kulübesinde seyirci olmuş; döviz de var gücüyle yukarı tırmanıyor.
Parayı en iyi bilmesi gereken bankalar da elindeki dövizi birbirine satmıyor…
TBMM’de dün tanıklık ettiğim gibi, yapmaması gereken kişiler de spekülasyonun şehvetine kapılıp, iki kuruş dolarını güvenceye almanın peşine düşmüş, saklayacak yer arıyor.
Ekonominin bütün kurallarının allak bullak olmasına yol açan neden de sadece söyleme dayalı ekonomi…
TIP OYNASINLAR
Ekonomiden anlayan da anlamayan da önüne gelen herkesin ahkam kestiği, ekonomi konusunda engin görüşlerini dile getirdiği bir günü yaşadı.
Bunun böyle sürmesi halinde durumun çok daha ağır sonuç doğuracağı da açık.
Keşke siyasiler dahil, herkes çocukken oynadığımız “tıp” oyununu oynasa; eminim yükseliş kendiliğinden durur.
Merkez Bankası, Başkanı’nın Cumhurbaşkanı ile görüşmesi sonrası yaptığı açıklamada aslında durumun vahametini de ortaya koydu.
Dalgalı kur rejiminde, kur seviyesine ilişkin bir taahhüdünün bulunmadığını belirterek dövizi serbest bıraktı.
Cumhurbaşkanı’nın önceki günkü konuşmasıyla aynı paralelde tutum takındı.
Döviz kurunun arz ve talep dengesi içinde serbest piyasa koşullarında belirlendiğini söyleyerek karışmayacağını duyurdu…
Çok yükselmedikçe müdahale etmeyeceğini bildirdi.
Tersten okunduğunda aşırı yükselirse müdahale ederim anlamına gelir…
Demek ki bir gün içindeki çılgın fırlayıştan daha yukarı bir beklentisinin olduğu da ortaya çıkar.
Bununla birlikte bir sonraki paragrafta da aşırı oynaklığı kabul etti ve vatandaşları dikkatli olmaya davet etti…
Tabii ki bu açıklamayı sıradan bir vatandaşın okuması da bundan farklı olmayacağı için hız kesmeye yetmedi.
Cumhurbaşkanı ile Başkan’ın görüşmesiyle biraz aşağı yön veren döviz açıklamayla yeniden yukarı yöneldi.
HUKUKTAN SONRA
Bütün bunlardan yola çıkarak sokaktaki bir kişiye “oyunu hangi kıstasa göre verirsin” deseler, sanırım birinci sıraya “ekonomiyi iyi noktaya getirecek kadrolar” yanıtını verir...
Kamuoyu araştırma sonuçlarında bunu gören muhalefet de önemli bir açılım için kolları sıvamış.
CHP’den aktarıldığına göre, fikir de geçen hafta İYİ Parti lideri Meral Akşener’i ziyareti sırasında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’ndan gelmiş.
“Ekonomi kadrolarının bir araya gelip ortak bir öneri paketi çıkarmaları” konusunda görüş birliğine varılmış.
Nasıl ki 6 partinin hukukçu kadrolarının parlamenter demokratik sistemin yapı taşlarını döşemek için her salı TBMM’de buluşmasına benzer şekilde, ekonomi kadrolarının da buluşmasına karar verilmiş.
Bu toplantıların sonrasında kamuoyunun karşısına çıkıp, ekonomide yapılması gerekenlere ilişkin görüş açıklamaları karara bağlanmış.
EN GÜÇLÜ KADROLAR
Aslında kadrolarına bakılırsa, bugün Türkiye ekonomisinin son 30 yılına damgasını vurmuş isimler muhalefetin yönetim kadrolarında yer buluyor.
Bir anda akla gelen isimlerden yola çıkıldığında CHP’de, Faik Öztrak, Aykut Erdoğdu, Erdoğan Toprak, Abdüllatif Şener, Akif Hamzaçebi, Selin Sayek Böke, Bülent Kuşoğlu, İlhan Kesici, Çetin Osman Budak, Lale Karabıyık ilk akla gelen isimler…
İYİ Parti’de de dün ekonomide yaşanan durumu değerlendirmek üzere ekonomi yönetimi bir araya gelirken, aslında son 30 yıla damgasını vurmuş isimler görev alıyor…
İYİ Parti TBMM Grup Başkanı Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, ekonomi-maliye alanında uzman; Durmuş Yılmaz, Ayfer Yılmaz, Ümit Özlale de yine ekonomi alanındaki önemli isimler.
Gelecek Partisi açısından bakıldığında da yine ekonomi yönetimine damgasını vurmuş, İbrahim Mustafa Turhan, Kerim Rota, Ahmet Müfit Cengiz, Murat Özden, Serkan Özcan, Yeşim Karadağ isimleri öne çıkıyor.
DEVA’da da yine Ak Parti döneminde ekonomi kadrolarında yer alan Birol Aydemir, İbrahim Çanakçı, Cavit Dağdaş, Nihat Ergun, Ömer Rıfat Gencal isimleri ilk akla gelenler.
Saadet Partisi’nde de yine Prof. Dr. Sabri Tekir, Ergun Kaya öne çıkan isimler…
İKİ YÖNLÜ ETKİ
Bu kadrolardan ittifak veya işbirliği içindeki partilerin ekonomi kurmaylarından kimlerin bir araya geleceği konusunda henüz bir adım atılmamış.
Ancak yakın gelecekte birlikte basına görüntü verip, ekonominin içinde bulunduğu duruma ilişkin açıklama yapmalarının yaratacağı etki iki yönlü olur.
Bir yandan yeni bir alanda işbirliğinin devam ettiğine ilişkin kamuoyu algısı oluşturulurken, diğer yandan da bir başka alanda da birlikte hareket edilebildiğine ilişkin mesaj verir.
Etkili olmamasının da olanağı yok…
- İktidar kapışması…3 dakika önce
- Gülmek ve ağlamak…2 gün önce
- Kitlelerin hayal gücü…5 gün önce
- Olayın Olacağı Oda...1 hafta önce
- Mustafa Kemal'i anmak…1 hafta önce
- Kemerlerinizi bağlayın…1 hafta önce
- Utangaç muhafazakarlar yine sol gösterdi sağ yaptı1 hafta önce
- Bu iş mahkemede mi biter?2 hafta önce
- Hangisine oy verirdiniz?2 hafta önce
- Seçme kıstası…2 hafta önce