Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

“İttifak kabul ederse adaylık konusunda, bundan onur duyarım…”

Kılıçdaroğlu’nun bu sözüne bakıp, aday olmaya karar verdi diyebilir miyiz?

Baştan belirteyim hayır...

Ancak söylemi de iyi planlanmış bir açıklama olduğu açık.

Ne adayım diyor ne de Millet İttifakı bileşenlerini rencide ediyor.

Öyle bir şekilde söylüyor ki ne ortaklarını kırıyor, ne de kendi tabanının umudunu tüketiyor.

Bununla kalmıyor aday olmak için soyunacakların da önüne set çekiyor.

Günün sonunda aday olmak istediğini ittifak bileşenlerinin liderlerine söyler mi?

Bu soruyu CHP’nin politika yapıcılarına bir haftaya yakın süredir soruyorum.

Çünkü Kılıçdaroğlu bu cümlesini yeni kurmadı, sadece söylem biçimini değiştirdiği aynı cümleyi bir hafta önce de söylemişti…

CHP’deki hava “Eğer ittifak ortaklarının liderleri kabul ederse olur, etmezlerse de kimin üzerinde uzlaşılırsa mesele etmez yola devam ederiz” bakışında.

İŞTE GEREKÇELERİ

Bu durumda neden bugünden bu söyleme ihtiyaç duyuluyor.

Buna ilişkin aktardıklarını maddeler halinde sıralarsam durum şöyle:

1- CHP tabanını umutlandırıyor ve daha uzlaşmacı ve cevval çalışmaya zorluyor, onları konsolide ediyor.

2- “Herkes yerinde dursun ben olacağım” mesajı ile potansiyel aday çıkışının veya birilerinin bunu alevlendirmesinin önüne geçiyor. Bunu yaparak parti içindeki yarıştan kaynaklanabilecek gerilimi bitiriyor.

3- Daha önce her bir parti kendi adayını çıkarabilir söyleminin ittifak içindeki dengeleri sarstığı endişesi oluştu. Bunun yerine, “adayın kim olacağına ortaklar karar verecek” diyerek “birlikte karar alınacağını” açıklıyor. Son dönem İYİ Parti tabanından gelen dışlanmışlık kaygısını ortadan kaldırıyor. İttifak ortağı partilerin yönetim kadrolarının da elini rahatlatıyor.

DÜELLO DAVETİ

4- Cumhur İttifakı içinden gelen “Haydi cesaretin varsa aday ol” yaklaşımlarının önünü kesiyor; set çekiyor. Korkaklıkla suçlanmanın önüne geçiyor. Daha ilerisi “Getirin sandığı seçime varız” diyerek rest çekiyor, meydan okuyor. Düelloya davet ediyor.

5- “Meral Akşener’e de Başbakanlık yakışır” diyerek İYİ Parti tabanına da olumlu, dostane mesaj veriyor. Oradaki muhtemel rahatsızlığın önüne geçiyor.

6- Kamuoyuna, “Seçime 1,5 yıl var ama biz anlaştık” mesajını veriyor; ittifakın birlikteliğinin güçlü olduğunu gösteriyor.

7- Taktik değil, stratejik bir siyasal iletişim çalışması yapılıyor. Bir zamanlar rastlanan şuursuz iletişimin önüne geçiyor.

8- SP lideri Karamollaoğlu da Kılıçdaroğlu’na eş zamanlı destek vererek sosyolojik taban rahatlamasına katkı sağlıyor. Bu da bir uzlaşı içinde söylem ittifakını geliştirdiklerini gösteriyor…

9- Bunları yaparken, bir yandan İttifak ortaklarının hukukçu kurmayları ile parlamenter sistemin yapılanmasını oluştururken, bugün de 4 partinin ekonomi kurmayları ile bir araya gelerek topluma da “çözüm yollarını da birlikte geliştiriyoruz, tek başımıza karar almıyoruz” mesajını veriyor.

YEREL YÖNETİM BİRLİĞİ

Aktarıldığına göre bu noktada kalmayacak gelecek hafta da partilerin yerel yöneticileri bir araya gelip belediyelerin işbirliği imkanları üzerinde durma kararı almış.

Ekonomi kurmayları toplantısına hukukçuların buluşmasına katkı veren DEVA’nın neden katılmama kararı aldığını sordum.

Bir verileri olmadığını belirtmekle yetindiler.

Yerel yönetimler toplantısına katılım konusunda da süre olduğu için henüz hiçbir parti isim bildirimi yapmamış.

CHP de yerel yönetim toplantısı öncesinde yarın Kayseri’de Türkiye’deki tüm belediye başkanlarını topluyor…

CHP’nin yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, dünkü sohbetimizden cumartesi günü yapılacak toplantıda belediyeler eliyle yürütme kararı aldıkları Kara Kış Fonu, derin yoksulluğun önüne geçilmesinin yöntemleri, belediyelerin bu konulardaki ortak projeleri üzerinde duracaklarını, kadın ve gençlik kollarının da sunum yapacağını söyledi.

Öncesinde de yarın belediye başkanlarının daha önceden belirlenen kapsamda Kayseri’nin ilçelerini ziyaret ederek halkla buluşacağını ve sorunlarını dinleyeceğini bildirdi.

CHP son dönem 1970’li yıllardaki haline dönmeye başladı.

Yaşlanmış, daha hımbıl kadroları yerine, çok daha dinamik, strateji geliştiren ve bunu uygulayan, hiç bir araya gelmesi olası olmayan kesimler ve partilerle buluşmayı sağlayan bir yapıya dönüştü.

Bunda Kılıçdaroğlu’nun payı büyük…

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar