Af düzenlemesi ve Anayasa değişikliği  

TBMM’de kural hiç değişmez… Sandalye sayısının ne olduğuna bakmaksızın bir Genel Başkan şu üç konudan birine yönelik bir cümle söylemişse, bilin ki eninde sonunda o konu yasa haline dönüşür:

Af, tezkere, zam…

Hatta bırakın Genel Başkanı, söyleyen etkin siyasi kimlik veya milletvekiliyse de eninde sonunda yasalaşır…

Bunu anlamak için çok değil, iki yıl gerçekleşen infaz düzenlemesini anımsayın…

Veya daha eskiye gidip, “Rahşan (Ecevit) Affı” olarak tarihe geçen af düzenlemesini anımsayın…

Bu kez de kural değişmeyecek…

Hatta tarih de vereyim, yılbaşının öncesinde de olabilir…

En kötü ihtimalle bütçe görüşmeleri sonrasına kadar gerçekleşir…

Çünkü cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısı 320 bine dayandı; yatıracak yer kalmadı…

Partiler de seçim öncesi siyasi zemin kazanmak istiyor.

TALEPLER BAŞLADI

Örneğin iki kez ertelenip, TBMM tatile girerken yeni bir öteleme yapılmadığı için 1 Temmuz tarihinden itibaren yürürlüğe konulan, 80 bini aşkın kişinin hapse girmesiyle sonuçlanan çek suçlularına ilişkin talep de bunların başında geliyor.

Çek suçluları ve yakınları bir süredir parti gruplarının kapısını aşındırıyor.

Talepleri, ekonomik olan suçlarına ekonomik ceza verilmesi…

Siyasetin af konusundaki hazırlığına gelirsem…

TBMM son döneminin, son yasama yılına başlarken sürpriz CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’ndan geldi.

Sosyal medya hesabı üzerinden çağrıda bulunan Kılıçdaroğlu, “Af konusunda titizlikle yönetilmiş bir düzenlemeyi iktidar ile konuşmaya hazırız” dedi.

Affın kapsamını da “sadece belli başlı suçları kapsayacak; terör, taciz, tecavüz ve benzeri suçlar kapsam dışı kalacak, kader mahkumlarına yönelik olacaktır” diye sıraladı.

Ancak hemen belirteyim ki CHP Grubunun elinde de bir hazırlık yok, iktidar tarafından gelirse şartlı destek vermeye hazır olduğunu söylüyorlar.

İktidar buna hazır mı derseniz, şu aşamada herhangi bir çalışmalarının bulunmadığını AK Parti Grup başkanvekilleri dün katıldıkları yayınlarda dile getirdi.

İNFAZIN UYGULAMA HATASINA YÖNELİK

MHP açısından da durum farklı değil…

Geçmişte çıkan infaz düzenlemesinin de mimarları arasında yer alan hukuk işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, dün TBMM kulisinde sohbet ederken hazırlıklarının olmadığını söyledi.

Sadece hükümlünün infaz süresine yönelik hesaplanmasında bazı ilçe savcılarının geçmiş kanunlardan kaynaklı hatalarının olduğunu, Adalet Bakanı ile konuşup benzer hataları gidermek için çalıştıklarını, bunun da bir kanun düzenlemesini içermediğini belirtti.

PEPUK KUŞU ÜZERİNDEN

CHP liderinin çağrısına rağmen direnç olup olmayacağı sorulduğunda ise Yıldız, Doğu Anadolu’da Pepuk diye isimlendirilen Guguk kuşunun bir özelliğinden söz ederek, “Başka kuşun yumurtası üzerinde kuluçka yatmayı severler” dedi.

Bunun kendi hazırlıklarına CHP’nin konma çabası olup olmadığını sorduğumda ise “Yok, yok o anlamda söylemedim” deyip kahkaha attı.

MHP’deki endişe, af süreci bir başlarsa önünün alınmayıp KHK’dan atılanlardan tutun da daha geniş bir kapsama dönüşecek olması.

Nitekim CHP lideri de bir süre önce KHK ile işinden olanlara af getirilmesi için çaba gösterme sözü vermişti.

Ancak yukarıda da belirttiğim gibi CHP grubunda hazırlık yok.

İYİ Parti’de de benzer şekilde bir hazırlık yok; oradaki bakış devlete karşı işlenmiş ekonomik suçlara ilişkin bir sınırlamada kalmasının doğru olacağı, daha ileri gidilmesinin uygun olmayacağı yönünde.

Ancak parti yetkili kurullarının buna ilişkin bir kararının olmadığı da kayda geçirildi.

HDP ise meseleye daha çok demokrasi ve fikir özgürlüğü kapsamında bakıyor…

Dolayısıyla partilerin elinde bir hazırlık yok, ancak geçmiş yıllarda olduğu gibi af teklifi gelmesi halinde “kesin desteklemeyiz” diyeni de yok…

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan dün yeni yasama dönemine başlaması nedeniyle Genel Kurul’daki konuşmasında TBMM’den Anayasa değişikliği talebinde de bulundu.

Yeni dönem dedi, ancak bu talebinin bu dönem mi, yoksa seçimden sonraki yeni Meclis’e bir çağrı mı olduğu anlaşılmadı.

Öyle anlıyorum ki gelecek döneme işaret ediyor.

Çünkü TBMM bu dönem en fazla 5 ay çalışabilir.

Bunun da bir aylık süresi zaten bütçe görüşmeleriyle geçer…

Ardından da milletvekili aday belirleme, propaganda süreci gelir.

Dolayısıyla bu dönem Meclis’ten kimse çok yüksek oranlı yasama faaliyeti beklememeli…

MECLİS’İN HAVASI

TBMM’nin dünkü siyasi havasına gelirsek…

Milletvekilleri belki de son dönemleri olmasından kaynaklansa gerek, geçen dönem kadar cevval bir tutum içinde değildi.

Daha sakin, anlayışlı ve geçmişten gelen kırgınlıklarını bir kenara bırakmış havadaydı.

Bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşurken de görmek olasıydı; muhalefet milletvekillerinin hiçbirinden laf atma olmadı.

Erdoğan da geçen dönem olduğu gibi muhalefete yönelik bir söz söylemedi; üstü örtülü eleştirdi.

Cumhurbaşkanı’nı konuşması sürecinde sadece AK Parti milletvekilleri, bazen de ayağa kalkarak hararetle alkışlarken, diğer partilerin hiçbirinde bu tutum görülmedi.

TBMM’deki dünkü hava ilginçti…