Ne Mekke ne Medine… Mazhar o şarkıyı aslında kime yazdı
Mazhar Alanson 2000’lerin başından beri “Yandım” şarkısıyla ilgili istikrarlı denebilecek bir hikaye anlatıyor. “Mazhar Olmak” kitabında da, verdiği çeşitli söyleşilerde de bu hikaye aşağı yukarı aynı.
En son geçenlerde Üsküdar’da konser verirken yine söyledi…
“Siz bunu aşk şarkısı sanıyorsunuz ama ben Kabe’ye yazdım” dedi. Güya ilk kez Mekke’ye gittiğinde yazmış, ardından “Ki ne yandım” kısmını eklemiş. Bugün aşk şarkıları yazan bir adam olduğu için hayali bir sevgiliyi andırsın diye eklediği kısım olan “Bana yeniden şarkılar söyleten kadın” dizesini ise “Peygamber Efendimiz” hakkında yazdığını belirtmişti.
Hikaye bazen nüanslarla değişiyor, ama aşağı yukarı böyle.
Cerrahi dergahının üyesi olan Mazhar Alanson’un muhafazakar tarafı gizli değil. Mazhar-Fuat-Özkan geleneksel olarak albümlerinde hep bir ilahi de seslendirirdi zaten. O yüzden “Yandım”da uhrevi motifler olmasında da şaşılacak bir durum yok.
Fakat şöyle bir durum var. Bu hikayeyi değişen siyasi iklime göre güncelledi, yeniden yarattı Alanson ve ne yazık ki kendisiyle çelişiyor. Şarkı önceden yazıldı ama hikayesi 2000’lerden sonra icat edildi.
Zira “Yandım” her ne kadar onun 2002’de çıkan “Türk Lokumuyla Tatlı Rüyalar” adlı solo albümünde ilk kez resmen yayınlanmış olsa da evveli var. Daha önce Tarkan “Karma” albümünde seslendirmişti.
Ama Mazhar Alanson ilk kez 1998’de Okan Bayülgen’in sunduğu “Zaga” programına başrolünde oynadığı “Her Şey Çok Güzel Olacak” filmini tanımak için çıktığında söylemişti bu şarkıyı.
Tanığı aynı stüdyoda oturan Cem Yılmaz’dı.
"Bodrum” sevdası bilinen, Bodrum’a şarkılar yazan sanatçı o zaman “İkinci Bodrum” şarkısı diye bahsetmişti “Yandım”dan.
Aklına önce bir satır gelmiş, “Hatıralarımın üstüne oteller yapmışlar” diye. Sonra da içinde hem “Yandım” hem de “Bana yeniden şarkılar söyleten kadın” sözleri geçen şarkıyı yazmıştı.
Bugün Kabe’yi kastederek yazdığını söylediği “Baka baka doyamadım, hem kokladım da…” kısmı da “İkinci Bodrum” şarkısında var.
O zamanlar ne peygamber, ne Kabe, ne din referansı var…
Neyse ki sadece benim hafızama ya da Cem Yılmaz’ın tanıklığına güvenmemize gerek yok bu hikayenin sağlaması için.
İnternet’te “sil” tuşu çalışmadığı için 1998 yılındaki Alanson’un “Yandım” şarkısının kökeni hakkındaki sözleri de tarihe kaldı.
Mazhar Alanson’un ağzından bu hikayeyi bizzat dinleyebiliriz. Buyurun…
- Trump oligarklar rejimi kuruyor19 dakika önce
- Baklavacı asla sadece baklavacı değildir2 gün önce
- Bir eski eroinman Amerika'nın patates kızartmalarını düzeltecek mi4 gün önce
- First lady Elonia5 gün önce
- Seçimi kazandıran podcast sunucusu1 hafta önce
- Aradığım Çin lokantası Erdoğan'a komşu çıktı1 hafta önce
- Kamala olarak girdi, Kemal olarak bitirdi1 hafta önce
- Anneciğim erkeklik elden gidiyor2 hafta önce
- Çöplük gibi kriz2 hafta önce
- Milyarderlerin Trump sevdası2 hafta önce