ABD'yle yeni kriz Succession dizisi mi?
Bir Amerikan dizisinde ne zaman Türkiye gündeme gelse genelde kriz çıkıyor. Daha önce “Designated Survivor” darbe girişimine gönderme yapmıştı. Geçen hafta “South Park” Türk polisinin müdahale görüntülerini Çin’miş gibi ekrana taşıdı. Netflix’teki “The Spy” dizisinde bölünmüş Türkiye haritası ortalığı karıştırdı.
Bu akşam Digiturk’te yayınlanacak “Succession” dizisinde Türkiye’yi ilgilendiren bir yan öykü var. Dizinin ana öyküsüyle ilgili olmadığı için “spoiler” içermiyor, o yüzden ne olduğunu detaylı bir şekilde anlatacağım. (Zaten dizi de olay örgüsü için değil, karakterler için izleniyor.)
Ekin Koç ve Selim Bayraktar’ın konuk oyuncu olarak yer aldığı “DC” adlı bölümde dizinin merkezindeki Roy ailesinin küçük oğlu Roman (Kieran Culkin) iş bağlamak için özel uçağıyla Bursa’ya gidiyor. Murdoch’lardan esinlenerek yaratılan Roy ailesi ellerindeki medya şirketinin yeniden tek sahibi olmak için yatırımcı arıyor, bu arayış da onları Türkiye’ye yönlendiriyor.
Türk yatırımcılar kendi portföylerini genişletmek ve propaganda kanallarını kurmak için Roy ailesinin medya bilgisine ihtiyaç duyduklarını, bu yüzden de işbirliğine sıcak baktıklarını söylüyorlar.
Bu aşamaya kadar sıradan görünen bir iş birliği, konunun Türkiye’de geçmesi ya da Türk yatırımcıların devreye girmesi de rastgele seçilmiş gibi duruyor. Ancak bir süre sonra iktidara, 15 Temmuz’da örtülü göndermeler başlıyor.
Bursa’daki yatırımcılar toplantısında potansiyel ortaklarına “En tepeden Amerikan medyasına gireceksiniz,” diye sunumunu yapıyor Roman. Tam şirket yöneticileriyle otelde pazarlık yaptıkları sırada da ortalık karışıyor. Kimse bir açıklama yapmıyor, cep telefonları toplanıyor, “her şey iyi, her şey kontrol altında, bir durum olabilir ama korunuyoruz,” diyor Kadir rolündeki Ekin Koç.
Bir aracı “Her şey normal,” diyor. “Sevk ve idare görevi gibi düşün. Biz ve başka yatırımcılar bir araya geldik. Onların adamları yolsuzluk karşıtı, bu da onların konferansı gibi bir durum… Katılmak zorunda olduğun bir parti gibi, katılmazsan ayıp olur…”
Bu arada silahlı adamlar otelden kimsenin çıkmasına izin vermiyor, Roy’un koruması uzaklaştırılıyor, hemen herkes otelin balo salonunda rehine tutuluyor.
Amerikalı medya yöneticileri Türkiye’ye getiren aracı durumu biraz daha açıklıyor.
“Cumhurbaşkanımızın kızının kocası ülkedeki kimi varlıkların kontrolünü ele geçirmek istedi, yolsuzluk karşıtı ama biraz da güç savaşı,” diyor. “Türk usulü boyun eğme, ama her şey yolunda.”
Kimsenin vurulmayacağını ama anlaşmayla da ilgilendiklerini söylüyor.
Devreye Kadir giriyor ve Türk yatırımcıların Amerikan hükümeti tarafından engellenmeyeceğine dair garanti istediğini söylüyor. Roman Roy da medya patronu babasının hükümet üzerindeki etkisini hatırlatıyor.
Bir süre sonra oteldeki yabancıların el kaldırması isteniyor, Amerikalılar da balo salonundan çıkartılıyor. Amerika’ya döndüler mi, bilmiyoruz. Herhalde önümüzdeki haftaki sezon finalinde belli olacak.
- Trump oligarklar rejimi kuruyor19 dakika önce
- Baklavacı asla sadece baklavacı değildir2 gün önce
- Bir eski eroinman Amerika'nın patates kızartmalarını düzeltecek mi4 gün önce
- First lady Elonia5 gün önce
- Seçimi kazandıran podcast sunucusu1 hafta önce
- Aradığım Çin lokantası Erdoğan'a komşu çıktı1 hafta önce
- Kamala olarak girdi, Kemal olarak bitirdi1 hafta önce
- Anneciğim erkeklik elden gidiyor2 hafta önce
- Çöplük gibi kriz2 hafta önce
- Milyarderlerin Trump sevdası2 hafta önce