Bir numaralı Türkiye düşmanını nasıl işlettiler?
Bugünlerde Türkiye’yi yaptırım uygulamakla tehdit eden Amerikalı senatör Lindsey Graham’ın ofis telefonu geçtiğimiz Ağustos ayında çaldığında arayan Hulusi Akar’dı. Sekreteri Graham’ın makamında olmadığını ama ulaşmaya çalıştıklarını söyleyip Akar’ı beklemeye aldı. Kısa bir süre sonra Akar ve Graham’ın 15 dakikayı aşan sohbeti başladı.
Konu Rusya’dan alınan S-400 sisteminden sonra ABD’yle başlayan krizdi. Graham bu krizi çözmek için daha önce Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’yla da görüştüğünü, Başkan Trump’ın da Türkiye’ye karşı sempatisi olduğunu ve bir an önce bu meseleyi kapatmak istediğini anlattı.
“S-400 meselesini bırakıp asıl önemli olan konuyu, serbest ticaret anlaşmasını konuşalım,” dedi. Defalarca bu ticaret anlaşmasına getirdi konuyu. Kendisinin yaptırımlara karşı olduğunu, zaten şimdi yaptırım uygulanmıyorsa kendi çabaları sayesinde engellendiğini vurguladı. Ayrıca Türkiye’yi yeniden F-35 programına almayı dilediğini de ekledi.
Daha neler neler dedi Graham o konuşmada…
TÜRKİYE’YE SEMPATİ DUYUYORDU
Mesela, Türkiye’nin ciddi bir YPG sorunu olduğunu, Obama’nın IŞİD’le mücadele için Kürtlerle işbirliğine gitmesinin yanlış olduğunu belirtti. “Korktuğum her şey başıma geldi,” diye devam etti. “Şimdi Türkiye’nin Suriye’deki bu tehditten kurtulması için elimizden geleni yapmalıyız.” Ayrıca Türkiye’nin IŞİD’le mücadelede de çok yardımcı olduğunu ekliyor.
Konuşma Trump ve Erdoğan’ın krizi çözmeye dair gayrıresmi, “sessiz” bir telefon konuşması yapma dileğiyle sonlandı. Graham bu telefon konuşmasında kendisinin de olacağını, Amerikan Savunma Bakanı ve Akar’ın da olması gerektiğini söyledi. Akar ve Graham konuyu kendi başkanlarıyla görüştükten sonra yeniden telefonlaşmak için sözleşti.
Hafta sonunu Trump’la birlikte geçiren Graham gelişmeleri bildirmek için Akar’ı aradı. “Bu hafta sonu birlikteydik, yemek yedik, golf oynadık beraber,” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a övgüler düzdü. “Güçlü bir adam, güçlü adamlarla işbirliği yapmalıyız,” dedi. “Başkan Trump da seviyor Erdoğan’ı, ben de seviyorum.” Hatta Trump’ın Reza Zarrab konusunda da yetkileri dahilinde elinden geleni yapmak istediğini belirtti.
Her şey iyi güzel, Graham da gerçek bir Türk dostuydu telefonda. Ancak küçük bir sorun vardı. Graham’ın iki kere 15’er dakikayı aşarak devlet sırlarını ve pazarlığı konuştuğu kişi Hulusi Akar değildi. Akar’mış gibi senatörü arayanlar Rusya’nın istihbarat servisiyle bağlantıları olduğu düşünülen komedyenler Alexey Stolyarov ve Vladimir Kuznetsov’du. Daha evvel başka siyasi figürleri de işleten “Lexus ve Vovan” olarak bilinen bu ikilinin son kurbanı Graham’dı. Graham’ın özel kalemi görüşmeyi doğruladı, böyle sahtekarları filtrelediklerini ama bu konuşmanın aradan kaçtığını kabul ettiler. İki konuşmanın kaydı da dün öğleden sonra Politico sitesinde yayınlandı.
NE OLDU BU ADAMA
Graham’ın karşısındaki Akar olmayabilir, ama sözleri kendisine ait. Türkiye’nin riske atılamayacak kadar önemli bir müttefik olduğunu, sınırdaki YPG sorununu ciddiye aldığını, yaptırımlarını da bizzat engellediğini söyledi.
Erdoğan’ı çok seven Graham ise birkaç gündür bir numaralı Türkiye düşmanı kesildi. Nerede yaptırımları engelleyen, Erdoğan’dan hayranlıkla bahseden, Türkiye dostu Graham?
Washington’da bir süredir herkes “Ne oldu bu Lindsey Graham’a,” diye soruyordu, şimdi Ankara da bu sorunun yanıtını merak ediyor.
*
Washington’ın en güçlü adamı: Kim bu Lindsey Graham
Dün, Lindsey Graham’ı aradım ve ona ne yapmak istediğini sormak istedim. Ancak özel kaleminden müsait olmadığı bilgisi geldi. Graham’a ne olduğunun izini sürerken daha önce okuduğum ve aynı soruyu irdeleyen başka bir yazıda daha önce gözümden kaçan bir detay ilgimi çekti.
New York Times’dan Mark Leibovich bu ayın şubat ayında Graham’ın Trump karşıtlığından Trump yandaşlığına nasıl hızlı geçiş yaptığını irdeliyordu. Seçimden önce Trump’ın en büyük karşıtlarındandı Graham. Hatta ona oy bile vermemişti. Kampanya sırasında Trump da Graham’ın cep telefonu numarasını bir mitingde paylaşmış, senatöre sabah akşam taciz telefonları gelmeye başlamıştı.
Aynı Graham kısa sürede Trump’ın bir numaralı yandaşı oldu ve onu her türlü saldırıya karşı korur hale geldi. Yazıda bu geçişin Başkan’a yakın olmak, etkili olmak, istediğini yaptırmak için zorunlu olduğunu anlatıyor Graham. Zamanında “bu göreve uygun değil, deli” dediği Trump’ı övgülere boğup duruyor, ne kadar iyi golf oynadığını anlatıyor. 2016’da Graham da Başkan adayı olmak istiyordu ama ön seçimlerde Trump’ın onu “köpek gibi yendiğini” söylüyor.
GÜÇLÜ ERKEK FİGÜRLERİNE HAYRAN
İlk akla gelen anne ve babasını 20’li yaşlarında kaybeden Graham’ın güçlü erkek figürlerine düşkünlüğü. Babasına hayrandı, daha sonra da Senato’da birlikte görev yaptığı John McCain’e hayran oldu. McCain’e ne zaman beyin kanseri teşhisi kondu, Graham’ın da bir anlamda siyasi ekseni kaydı. “Babam gibiydi” dediği McCain’le kurduğu “siyasi evlilik” çöktü.
Pragmatist Graham seçilmek ve DC’de iş bitirebilmek için parti tabanında çok popüler olan Trump’la yakınlığın önemini hemen kavradı. FBI’ın Trump’ı soruşturmasını eleştirdi, Adalet Bakanlığı’nda Trump’ın Anayasa çerçevesinde görevden alınabilmesini tartışanları “darbecilikle” itham etti.
Peki bu Trump aşkı nasıl başladı?
İşte yazıdaki detay şimdi daha başka bir anlam kazanıyor.
Graham’a göre Trump’a yakınlığını başlatan Afganistan ve Suriye’deki Amerikan askerinin çekilmesini yavaşlatmasıymış. “Her zaman olduğundan daha etkiliyim,” diyor Graham. Hatta Trump ona Venezuela’ya askeri müdahale yapıp yapmamayı bile danışmış, temkinli olmasını önermiş. Başkan’a “Her yeri işgal etmek istiyorsun, benim istediklerim dışında,” diye espri bile yapmış.
SURİYE KIRMIZI ÇİZGİSİ
Ancak sonuna kadar sadık olduğunda bile Trump’ın yanar döner kişiliğinin problem olabileceğini belirtiyor. “Ne yapacağını tahmin etmek hiç kolay değil,” diyor aynı söyleşide. “Bakıyorsunuz bir sabah uyanmışım ve Suriye’den çıkmışız.”
Demek ki Suriye konusu Graham için şahsi bir mesele, kırmızı çizgisiymiş.
Neden bilinmez… Ama bir zamanlar Türkiye’ye yaptırımları engellemek için uğraştığını söyleyen aynı senatör şimdi yaptırımların uygulanması için jet hızıyla çalışıyor. Trump’a göstermelik laf söylüyor, ama Türkiye’yi açıkça hedef almaktan çekinmiyor.
Hani yanardöner olan Trump’tı?
Çocukluğunda babasının bilardo salonunun maskotu olan Graham o yılları “Performans yapıyordum” diye anlatıyor. Bu performans hala devam ediyor.
- Trump oligarklar rejimi kuruyor19 dakika önce
- Baklavacı asla sadece baklavacı değildir2 gün önce
- Bir eski eroinman Amerika'nın patates kızartmalarını düzeltecek mi4 gün önce
- First lady Elonia5 gün önce
- Seçimi kazandıran podcast sunucusu1 hafta önce
- Aradığım Çin lokantası Erdoğan'a komşu çıktı1 hafta önce
- Kamala olarak girdi, Kemal olarak bitirdi1 hafta önce
- Anneciğim erkeklik elden gidiyor2 hafta önce
- Çöplük gibi kriz2 hafta önce
- Milyarderlerin Trump sevdası2 hafta önce