Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Eğer anketler doğru çıkarsa, Demokrat Parti adayı Joe Biden şu an sahip olduğu 14-15 puanlık üstünlüğünü Kasım ayına kadar sürdürürse Beyaz Saray’ın kiracısı değişecek. Ama Joe Biden’ı Amerikan Başkanı yapacak ya da başkanlığına mal olacak kritik figür bu hafta belli olması beklenen Başkan Yardımcısı. Biden daha evvel birlikte yarışacağı yardımcısının bir kadın olacağını söyledi, son haftalarda siyah bir kadın olması yönünde büyük bir baskı altında.

Başkan Yardımcısı muammasının bu hafta çözülmesi beklenirken iki isim ön plana çıkıyor: California Senatörü Kamala Harris ve ABD’nin eski Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Susan Rice. Normal şartlarda göstermelik bir konum olan Başkan Yardımcılığı bu seçimde Demokratlar için hayatı önem taşıyor.

KOLTUK ANİDEN DEĞER KAZANDI

En geç 1 Ağustos gibi açıklanması beklenen bu karar Amerikan seçimlerinin en merak edilen konusuna dönüştü. Washington Post her hafta pop müzik listesi gibi en güçlü adaylar sıralaması yayımlıyor, 12 kişi listede bir yukarı bir aşağı iniyor. Gazetelerin başyazıları, köşe yazarları da kendilerince aylardır Biden’a isim öneriyorlar. Her ülkede kamuoyunun karşılığı olan “Sokaktaki Adam” da yarışta Biden’dan çok potansiyel yardımcılarıyla ilgileniyor.

Biden’ın yaşının 77 olması bu işi en fazla dört sene yapabileceğini, ikinci dönem aday olamayacağını düşündürüyor. Şimdiden akıl sağlığı rakibi Başkan Donald Trump tarafından tartışmaya açıldı zaten. Gaf yapmaya çok meyilli Biden özellikle bu aralar göz önünde görünmüyor; ağzını açıp bir çuval inciri berbat edebilme potansiyeli var. Başkanlık geleneği olan televizyon tartışmalarında da çıkıp Trump’ın önünde nasıl bir performans göstereceği şüpheli. O yüzden Biden’ın yanında yarışacak adayın göreve başlar başlamaz Amerikan Başkanı olmaya hazır olması gerekiyor. Biden’a bir şey olursa da Anayasa’ya göre göreve Başkan Yardımcısı geçecek.

ABD’de de kamuoyu baskısı Biden’ın seçime siyah bir kadınla girmesinden yana. Biden da siyah seçmene çok şey borçlu. Zira girdiği ön seçimlerde kötü puan almaya başlamışken özellikle siyah seçmenin çoğunlukta olduğu Güney Carolina’dan zaferle çıktı, o rüzgarla da rakipleri yarıştan çekildi ve Başkan adayı olabildi. Eğer siyah bir kadın adayla yarışmazsa 2016’da Hillary Clinton’ı yalnız bırakan siyah seçmen Biden’a karşı da isteksizleşebilir, bu etkili seçmen grubunun kaçışı da şu an önce gözüken anketlere rağmen Beyaz Saray’a mal olabilir.

BAŞSAVCI GEÇMİŞİ DEZAVANTAJ

Annesi Hint, babası Jamaika kökenli 55 yaşındaki Kamala Harris bu seneki Başkanlık seçiminde Demokrat Parti’nin aday adayları arasındaydı. Senatör olarak yıldızı parlayan Harris’in seçim kampanyası bir türlü hangi yolu seçeceğini bilemediği, ilerici mi orta yolcu bir aday mı olacağına karar veremediği için başladığı gibi bitti. İlk televizyon tartışmasında Biden’ın zamanında savunduğu kimi politikaların siyah bir çocukken kendisini olumsuz etkilediğini söyledi Harris, hatta gözleri doldu. Ama ileride Başkan Yardımcısı ihtimali olabileceğini görünce Biden’a saldırmaktan vazgeçti, yarıştan çekilince de desteğini verdi.

Harris, devlet tecrübesi olan başarılı bir senatör. Washington’ın nasıl işlediğini de biliyor ama Demokrat Parti’ye kazanmakta zorlandığı bir eyalette seçim zaferi yaşatmayacak. Bağlı bulunduğu California zaten silme Demokrat. Ancak asıl dezavantajı yer gök “Polis bütçesi azaltılsın, yeni adalet düzenlemeleri gelsin,” diye inlerken Harris’in California eyalet başsavcısı olarak sicili. Siyahları da haksız yere hedef alan tutuklamalarda, bugün protestolara sebep olan adaletsiz uygulamaların benzerlerine imzası var. İlerici seçmen, özellikle de siyah gençler Harris’ten çok hoşlanmıyor.

Ama araştırmalara göre güvenli seçenek Harris: Biden’ı zorlamayacak, Warren gibi kendi siyasi çizgisini gündeme getirmeyecek, uyumlu bir yardımcı olarak orta yolcu çizgide ilerleyecek. Aralarında merkez medyanın da olduğu müesses nizam Harris’e oynuyor.

SEÇİM TECRÜBESİ YOK

55 yaşındaki Susan Rice sürpriz aday. Clinton döneminde Dışişleri’nde, Obama’nın Milli Güvenlik Danışmanı olarak görev yapan Rice ülkenin en bilinen diplomatlarından biri. Stanford mezunu, Rhodes burslusu olarak Oxford’da doktora yapan bilgili, tecrübeli bir isim. Obama onu Hillary Clinton’dan sonra Dışişleri Bakanı yapmak istiyordu ama Bingazi’deki iki Amerikan binasına yönelik saldırısı yüzünden olmadı.

Amerika’nın Libya Büyükelçisi’nin de hayatını kaybettiği saldırıyı Rice önce İnternet’te yayınlanan bir video’ya yönelik tepki olarak yorumlamıştı. Daha sonra önceden planlı bir terör saldırısı olduğu ortaya çıktı, ama ilk anda yaptığı yanlış yorum Rice’ı Cumhuriyetçilerin hedefine koydu. Sonradan yapılan soruşturmalarda Rice’ın ve Clinton’ın saldırıyı idare etmekte kusurları olmadığı anlaşıldı, ama Bingazi ikisinin de başında bir dert, bir imaj yıpranması olarak kaldı. Rice’ın adaylığı aynı defterin tekrar açılacağı anlamına geliyor.

Rice’ın bir diğer dezavantajı bugüne kadar hiç seçime girmemiş olması. Çok üst düzeyde görev yapsa da hep atandı, o yüzden seçmenle nasıl iletişim kuracağı tartışmalı. Ama COVID-19 bildiğimiz anlamda meydanlara çıkma, el sıkma, seçmenle birebir temas etme gibi seçim kampanyası taktiklerini ortadan kaldırdı. O yüzden seçim meydanındaki tecrübesizliği Rice’ı çok etkilemese gerek.

Rice’ın en büyük avantajı ise Milli Güvenlik Danışmanı olarak görev yaptığı yıllarda Beyaz Saray’da Joe Biden’a kurduğu yakın ilişki. Rice “Tough Love” adlı anı kitabında Biden’ın bazen randevulu, bazen de çat kapı odasına gelip dünyada neler olduğuna dair son bilgileri aldığını anlatıyor. Kaddafi’nin veya Hüsnü Mübarek’in devrilmesinden yana olan Rice’la fikir ayrılıkları var Biden’ın. Ama birçok konuda ortak düşünüyorlar; en önemlisi Biden ona gözü kapalı güveniyor.

Harris’a böyle bir geçmişi yok. Tanıyanlar Biden’ın sırf anketler uğruna kaderini pek tanımadığı, yakın ilişkisi olmadığı birine teslim etmeyeceğini söylüyor. Rice’a güven duyuyor olması son günlerde yarışta onu ön plana çıkardı. Ama Amerikan seçimlerinde her zaman Başkan adayının gönlünden geçen isim yardımcısı olmuyor. Araya başka devreler, ilişkiler, baskılar giriyor ve son anda işler değişebiliyor. Neyse, artık az kaldı.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar