Ekrem'in yürüyüşü
Tarihin akışının değiştiği kırılma anları vardır, dün Türkiye için böyle bir gündü. Bir tek hamleyle birkaç taş birden yerinden oynadı ve etkisi ilerleyen yıllara damga vuracak bir fay hattı kırıldı. Bir süredir kendi partisi tarafından saf dışı bırakılmak istenen Ekrem İmamoğlu dün bu ülkenin geleceğinin en iddialı lider adayı olduğunu tescil ettirdi. Hep Gandhi’nin yürüyüşünden bahsedilir ya, dün Saraçhane’deki belediye binasının önüne topladığı halkla—tam Tayyip Erdoğan’ın kitabından taktikler—asıl şimdi Ekrem’in yürüyüşünü başlattı. Meral Akşener tek bir otomobil seyahatiyle Türk siyasetinde oyun kurucu olduğunu kanıtladı. Taktik böyle hazırlanır, fırsat böyle değerlendirilir ve ayağa gelen top tam da böyle gole çevrilir. Bugüne kadar siyasi konularda tavır almıyormuş gibi görünen Mansur Yavaş kısa, öz, net bir çıkışla Türkiye’nin geleceğindeki yerini sağlamlaştırdı. Apar topar İstanbul’a gelerek “Orada olmanın” tarihini önemini hatırlattı. Bu üçlü artık muhalefetin beyin takımıdır.
Bütün bunlar olurken CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu yine kimsenin neden çıktığını anlamadığı bir başka yurtdışı gezisinde, yanında yine Mini Yavuz Donat’la pasaport kuyruğunda bekliyordu. Oysa CHP heyeti ABD’ye geldiğinde büyükelçilikten güvenlik aramasından geçmeden sınırdan girme talebinde bulunmuşlardı. İki gezinin de sonuçları Kılıçdaroğlu için hüsran oldu. ABD’den Cumhurbaşkanı adaylığı şansını zayıflatarak dönmüştü, Almanya’dan da muhalefetin liderliğini kaybederek dönüyor. Artık sadece bir parti başkanı, o da resmi bir görev. Arka arkaya yaptığı yanlışlar unutulmuş veya sineye çekilmiş olabilir, ama seçmen—hatta partili—dün Saraçhane’de olmamasını affetmeyecektir. Kılıçdaroğlu’nun bundan sonraki siyasi geleceği koltuğundan ettiği Deniz Baykal’la aynıdır: unutulma bahçesinde bir anıtı olur.
Kılıçdaroğlu’na oynayan Canan Kaftancıoğlu’nun son dakikada otobüsün üstüne çıkma hamlesi de işe yaramayacaktır. Çünkü İmamoğlu’nun Karadeniz inadı kendisi hakkında Gümüşsuyu’ndaki CVK Otel’in lobisinde söylenenleri hiçbir zaman unutmamaya kararlı. Tıpkı Kaftancıoğlu gibi parti içinde İmamoğlu’nu sabote etmek isteyen “ihtiyar heyeti”nin görev süresi dün itibariyle dolmuştur. Bakanlık bekleyen eski Erfelek belediye başkan yardımcısı, laik havuz medyasında patron olmak isteyen yandaş gazeteci, mutfak video’larını müthiş bir buluş gibi pazarlayan çakma dahi reklamcı gibi Kılıçdaroğlu’nun etrafında çıkarları gereği yer alanlar da artık tasfiye sürecindedir. Bir mahkeme kararı, bir uçak yolculuğu, ama özünde yanlış hesap daha çok değişime gebedir.
- Trump oligarklar rejimi kuruyor19 dakika önce
- Baklavacı asla sadece baklavacı değildir2 gün önce
- Bir eski eroinman Amerika'nın patates kızartmalarını düzeltecek mi4 gün önce
- First lady Elonia5 gün önce
- Seçimi kazandıran podcast sunucusu1 hafta önce
- Aradığım Çin lokantası Erdoğan'a komşu çıktı1 hafta önce
- Kamala olarak girdi, Kemal olarak bitirdi1 hafta önce
- Anneciğim erkeklik elden gidiyor2 hafta önce
- Çöplük gibi kriz2 hafta önce
- Milyarderlerin Trump sevdası2 hafta önce