Etihad, çöl ekosisteminden elde edilen biyoyakıtla ilk ticari uçuşunu yaptı
Hafta arasında Abu Dhabi - Amsterdam seferini gerçekleştiren Etihad Hava Yolları'na ait Boeing 787 uçağında dünyada çöl ekosisteminden elde edilen ilk biyoyakıtı kullanıldı. 7 saatlik uçuş başarıyla gerçekleştirilirken, Boeing'in üst düzey yöneticilerinden Sean Schwinn bunun havacılık sektörünü değiştirebilecek bir buluş olabileceğini belirtiyor
Birleşik Arap Emirlikleri merkezli Etihad, tuzlu bataklık ve kıyılarda yetişen bitkilerden elde edilen jet yakıtıyla ülkenin ilk biyoyakıt kullanılan ticari uçuşunu gerçekleştirdi.
Sirkengiller familyasına ait bir tuzlu sulak alan bitkisinden üretilen yakıt Masdar şehrindeki iki hektarlık bir çiftlikte yetiştirildi.Bu çiftlik, aynı zamanda tuzlu sudan yakıt ve besi üretilmek için tasarlanan ilk çöl ekosistemi.
SEAS adı verilen konsept ile okyanustan alınan deniz suyu balık ve karides yetiştirilebilecek bir gölete taşındı ve kültür yetiştiriciliği yapıldı. Besin değeri açısından zengin olan kalan atık su tuz toleransı yüksek halofit bitki (tuzlu toprak bitkileri) sulaması için kullanıldı ve sonrasında biyoyakıt da dahil olmak üzere biyoenerji üretimi gerçekleştirildi. Halofit tarlalarından akan su ile bataklık alana besleme yapılarak devirdaim gerçekleştirildi.
Boeing 787 tipi uçakla ilebaşkent Abu Dhabi ile Amsterdam arasında gerçekleştirilen sefer fosil yakıtlara çevreci bir alternatif olarak, yaygınlaştığı takdirde karbon salınımın düşürülmesine de yardımcı olacak zira geleneksel yakıtlarıyla karıştırılarak da kullanılabiliyor.
General Electric firmasının1B motorlarıyla güçlendirilmiş uçak, Abu Dhabi'den havalandıktan sonra 7 saat havada kaldı ve Amsterdam'a başarıyla iniş yaptı.
Özel olarak üretilen biyoyakıt, Khalifa Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'ne bağlı Masdar Enstitüsü tarafından, kar amacı gütmeyen SBRC (Sürdürülebilir Biyoyakıt Araştırma Konsorsiyumu) tarafından üretildi.
Biyoyakıtlar ilk olarak 2011 yılında ticari uçuşlar onaylanmıştı fakat henüz yaygınlaşmadı. Boeing'in üst düzey yöneticilerinden Sean Schwinn bunun havacılık sektörünü değiştirebilecek bir buluş olabileceğini belirtiyor.