Çavuş Kruger’ı öldürmekle suçlanan Amerikalı şarkıcı Nick’e Nazi generali Streck, “Birini öldürmenin cezası kurşuna dizilmektir. Dua et Çavuş Kruger yaşasın” derken telefona çalar. Hastaneden arıyorlardır. General Streck, telefonu alır, “Teğmen Kruger’ın durumu nasıl?” diye sorar. Karşı tarafı dinler, “Anlıyorum, tamam, durumunda bir değişiklik olursa haber verin” der telefonu kapatır. Odadaki diğer Nazi subayına döner, “Ölmüş” der...
80’lerin ortasında 13-14 yaşındayken en çok güldüğüm espriydi bu!
ZAZ ekibinin ‘Top Secret!’ filmindeki bu sahneyi bizim yazı işlerinde Z Kuşağı’ndan arkadaşlara anlattığımda dudaklarında varla yok arası bir tebessüm belirirken gözlerindeki acıma hissi kabak gibi ortadaydı.
“Adam ölmüş durumunda ne değişiklik olabilir ki...” diye espriyi açıklamaya çalışarak dudaklarındaki o belli belirsiz tebessümü tamamen ortadan kaldırdım. Geriye sadece acıma kalmıştı!
Yüzü gülerken içi kan ağlayan ‘veteran mizahçı’ gibi kala kaldım oracıkta. Yerime döndüm, Youtube’da o sahneyi açtım, bilmem kaçıncı yeniden izledim ve yine güldüm. Sorun benim mizah anlayışımda değildi, Z Kuşağı bitmişti!
0-48 AYLIK ÇOCUKLARI GÜLDÜREN 21 MİZAH TÜRÜ VAR
Bristol Üniversitesi’nden bir grup bilim insanı birkaç yıl önce küçük çocukların gülme ve şaka yapma yeteneklerini haritalandırmış. Mizahın en erken hangi yaşta ortaya çıktığını, ilk yıllarda nasıl geliştiğini, farklı mizah türlerinin hangi yaşlarda oluştuğunu belirlemek için yapılan bu çalışmada Britanya, ABD, Avustralya ve Kanada’da doğumdan 4 yaşına kadar 700’e yakın çocuk mercek altına alınmış.
Araştırma ekibi 20 soruluk ‘Erken Mizah Anketi’ hazırlamış. Ailelerden çocuklarının mizahi yönden gelişimiyle ilgili 5 soruluk bu anketi doldurmaları istenmiş.
Çalışmada bazı çocukların henüz 1 aylıkken bir espriye tepki verdikleri, 2 aylık çocukların yüzde 50’sinin espriye güldükleri ortaya çıkmış. Çocuklar 11 aylık olduklarında ise artık kendileri ‘komiklikler’ yapmaya başlıyorlarmış. Bilim insanları bu çalışmayla mizah anlayışının daha önce bilinenden çok daha erken yaşlarda şekillendiğini söylüyorlar.
Araştırmaya göre 0-48 aya arasında çocukları güldüren 21 farklı mizah türü belirlenmiş. Bir yaş altındaki çocuklar görsel, işitsel oyunlara gülerken, 2 yaşında yanlış anlamalar, kavramlarla oynamalar, alay etme gibi durumları komik buluyormuş. 3 yaşında ise kelimelerle oynayarak, argo kelimeler kullanarak komiklik yapmaya başlıyorlarmış.
Aslında çocukken üç aşağı beş yukarı herkes aynı şeylere gülüyor... Büyümek bizi bozuyor!
ALFA KUŞAĞI DA Z KUŞAĞI’NIN GÜLDÜĞÜNE GÜLMÜYOR
Babamın TV’de izlediği skeçlere neden o kadar çok güldüğüne şaştığım günleri hatırlıyorum. Ona komik diye izlettiğim ZAZ filmlerine de o hiç gülmüyordu.
Bugünlerde özellikle TikTok’ta kuşaklar arası bir ‘mizah anlayışı’ savaşı var. Z Kuşağı Y Kuşağı’nın, Y Kuşağı X Kuşağı’nın esprileriyle dalga geçiyor...
Çok komik!
Benim de dahil olduğum X Kuşağı’nın ‘esprilerinin yer aldığı’ ‘X Kuşağı Mizahı’ başlığı altında TikTok’ta 1 milyara yakın video var. Bizim nesli espri anlayışını yaşatmaya çalışan koca yürekli milyonlarca insan her Allah’ın günü yeni videolar yüklüyorlar...
Aslında çok yakında Alfa Kuşağı’nın Z Kuşağı’nın komik bulduğu esprilerle nasıl dalga geçtiğini düşündükçe bu saçma duruma daha çok gülüyorum.
Yaşlandıkça birçok şey gibi mizah anlayışımız da değişiyor... Eskiyoruz!
Gençken agresif, absürt mizah bizi gülmekten yerlere yatırırken yaşlılıkla birlikte gelen empati ve duyarlılık daha incelikli şeylere gülmemize neden oluyormuş. Bu değişime ‘Mizah Uçurumu’ deniyormuş. Bir yaştan sonra hepimiz bu uçurumdan aşağı yuvarlanıyoruz işte! Peki ama mizahi olarak ne zaman yaşlanıyoruz tam olarak?
2013’te yapılan bir araştırmaya göre ‘Mizah Uçurumu’ndan aşağı yuvarlanmaya 23 yaşında başlıyormuşuz. Gallup’un 166 ülkede 1.4 milyon kişiyle yaptığı yaptığı bu araştırmaya göre günlük olarak gülme sıklığımızın azalmaya başladığı yaşmış 23!
BÜYÜYÜP CİDDİ İNSAN OLDUK, NEŞEMİZİ KAYBETTİK
‘Humor Seriously’ kitabının yazarları Jennifer Aaker ve Naomi Bagdonas, ‘mizah anlayışımızın’ 23 yaşından sonra körelmeye başlamasının küresel bir sorun olduğunu söylüyor: “Mizah uçurumuna düşmek iş ve özel hayatlarımız için korkunç sonuçlar doğurabiliyor.”
4 yaşındaki bir çocuk günde ortalama 300 kez gülerken 40 yaşındaki birinin bu gülme sayısına iki buçuk ayda uluşması bence de korkunç. Büyüyüp ‘ciddi’ insanlar olmak için çabalarken neşemizi kaybetmemiz saçmalık ama böyle... Aaker ve Bagdonas çeşitli sektörlerde 700’den fazla çalışanı kapsayan incelemelerinde insanların ‘ciddiye’ alınma duygusuyla iş yerlerinde mizahi yönlerini göstermekten kaçındıklarını ortaya çıkarmış. Çalışanlar ‘ciddiye’ alınayım diye ‘gülmezken’ yöneticilerin yüzde 98’inin ‘mizah duygusu güçlü kişilerle çalışmak istemelerine, yüzde 84’ünün ise güçlü mizah duygusuna sahip çalışanların daha iyi iş çıkardığını düşünmelerine gel de gülme!
CEM YILMAZ BİTTİ DEMEDEN BİTMEZ!
Cem Yılmaz yeni gösterisi CMXXIV'de kendisi için ‘bitmiş!’ diyenleri esprileriyle ‘gıdıklarken’ tıklım tıklım dolu salonun yaş ortalamasına takıldı gözüm... X,Y,Z…Boomer... Hemen her kuşaktan insan 2 saat boyunca Cem’in esprilerine katıla katıla güldü o akşam. Cem, benim de aralarında bulunduğum 2 bin kişiyi düştüğümüz ‘mizah uçurumu’ndan çekip çıkardı tek tek.
Cem’i ilk izlediğimde ‘gülme sıklığının azalmaya başladığı’ 23 yaşındaydım. 30 yıl sonra hala ona gülüyorum. “Teğmen Kruger’ın durumunda bir değişiklik olur mu" bilmiyorum ama size gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki Cem Yılmaz bitmemiş!