Yürümeyen merdiven
Dünyayı sandığımızdan çok daha yakın bir tarihte felaketin beklediğini düşünenler birkaç kat hızla merdiven çıkamayanların hayatta kalamayacağını söylüyor. Şaka yapmıyorum, aralarında Silikon Vadisi milyarderlerinden sıradan insanlara kadar sayıları azımsanmayacak bir kitle beş-10 yıl için ciddi ciddi iç savaş çıkacağını düşünüyor. Lens bulunamayacağı için göz ameliyatı olanlardan yeraltı sığınaklarına yatırım yapanlara kadar kıyamete farklı şekilde hazırlananlar var. Bireysel olarak yakın gelecekte hayatta kalabilmeyi garanti etmek adına kendimize vereceğimiz en büyük armağansa spor salonu üyeliğiymiş. Çünkü bizleri öldürmeye gelenlerden koşarak, hatta merdivenleri hızla tırmanarak kaçarak ancak ayakta kalacağız. Bunun için de kondisyonumuzun yerinde olması gerekiyor.
Neyse ki İstanbul Büyükşehir Belediyesi bizi ‘fit’ tutmaya kararlı. Bu espri benim değil; ABD’de en fazla yürüyen merdivenin olduğu ulaşım ağına sahip Washington D.C. metrosu hakkında yazan Washington Post yazarı Kery Murakami kendi şehriyle ilgili böyle diyor. Bugüne kadar gördüğüm en kötü işleyen yeraltı ulaşım D.C.’de. Yürüyen merdivenlerin çoğu bozuk. Tıpkı İstanbul metrosunda olduğu gibi. Ve tıpkı İstanbul metrosundaki gibi popüler duraklarda peron yerin epey altında. Yeryüzüne çıkabilmek için epey bir merdiven tepmeniz gerekiyor.
HER İSTASYONDA ARIZA VAR
D.C. metro idaresi WMATA’ya göre şehirdeki yürüyen merdivenlerin yüzde 93’ü 2019 yılı itibariyle çalışır vaziyette. Ama önemli olan istatistik değil, istatistiklerle yalan söylemek çok kolay çünkü. Asıl şehir insanının bireysel tecrübesine bakmamız gerek. Amerikan başkentinde yaşadığım birkaç sene boyunca yürüyen merdivenlerin sık sık bozuk olduğuna da tanıklık ettim. Yüzde 93’ü çalışıyor olsa da o yüzde yedi galiba hep benim kullandığım istasyonlara denk geldi.
Geçen hafta İstanbul’daydım burada da milyonlarca İstanbullu gibi M2 hattında yürüyen merdivenlerin çalışmadığına denk geldim. Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu göreve seçildiğinden beri bu yürüyen merdiven hadisesini duyuyordum, ama doğrusu pek ciddiye almıyordum. Sabotaj haberlerini veya dedikodularının abartıldığını sanıyordum. Bireysel tecrübem de farklıydı; kullandığım hatlarda anlatıldığı gibi bir yürümeyen merdiven sorunu görmemiştim.
Bu sefer belki kış olduğundan, daha fazla kişi ulaşım hattını kullandığından hemen her durakta yürüyen merdivenlerin çalışmadığına denk geldim. Mesela Şişli-Mecidiyeköy durağında eski stadyum tarafına yönelik bütün çıkışlar kapalıydı bir sabah. Ta geriye dönüp, istasyondan ters taraftan çıkıp, yeniden Mecidiyeköy’e yürümek gerekiyordu. Birkaç ay önce ayağım kırılmıştı, iyileştiğine ve yeniden yürüyebildiğime sevindim. Eqinox’a ödediğim binlerce dolara da şükrettim.
İstanbul Metrosu’nun resmi sitesindeki verilere göre 17 Aralık 2024 itibariyle M2 hattında 18 adet yürüyen merdiven ya da yürüyen yol çalışmıyor. Dördü tasarruf/güvenlik sebepleriyle kapatılmış, diğerlerinin yanındaysa “arıza” ifadesi var. Bir hafta boyunca ben de çoğumuz gibi arızalı merdivenlere denk geldim, ama hiçbirinde, günün herhangi bir saatinde çalışan bir ekip görmedim. Çarşamba sabahı 7:30’da Mecidiyeköy’de de durum buydu, Cumartesi gecesi Şişhane durağında da. İmamoğlu’nun danışmanı Murat Ongun ulaşımla ilgili sorularımı yanıtsız bıraktı.
SABOTAJ KOLAY BİR BAHANE
Nedense “sabotaj” bu kadar yürüyen merdivenin çalışmamasını açıklamaya yetmiyor. İmamoğlu bazen belli konularda inat ediyor; yürüyen merdivenleri sadece sabotaja bağlaması gibi adalardaki azmanbüsleri savunması da aynı inadın ürünü. Bazen halkla inatlaşmak yerine yanıldığını ya da yenildiğini de kabul etmek gerek.
Ben de çocukken arkadaşlarımla AVM’lerde eğlencesine yürüyen merdiveni durduracak düğmelere basardık. Böyle durumlarda da birisi gelir, anahtarı sokup çevirir ve merdiven yeniden işlemeye başlardı. En fazla bir saat sürsün. Metrodaki sabotajların düğmeye basıp durdurmanın ötesine geçme ihtimali çok düşük. Gerçekten bu merdivenleri uzun vadeli sabote edebilecek kadar organize bir şebeke varsa da tespit edilip eğitim alınmalı; Türkiye’de hiçbir örgüt ve yapı bu kadar sistemli ve istikrarlı çalışmaz, onlardan öğreneceklerimiz vardır.
M2 hattı 2000 yılında faaliyete geçti ve ben de metro durağının tam dibinde yaşadım yıllarca. Dolayısıyla ilk günden beri kullanıyorum. 2019’a kadar bir kere bile yürüyen merdivenin bozulduğuna denk gelmedim. İllaki eğlencesine düğmesine basıp durduran, ya da topluma eziyet etmek için sabote eden birileri çıkmıştır ilk 20 yılda da. Öyle ya da böyle ilk 20 yılda merdivenler işledi.
20 YILDA BİR BAKIM
Ama 20 yıl yürüyen merdivenin ömründe kritik bir yaş. Yürüyen merdiven de her şey gibi eskiyor. Londra’da ulaşımdan sorumlu TfL’in açıklamasına göre ağır yük makineleri olan yürüyen merdivenlerin her 20 yılda bir yenilenmesi, her 40 yılda bir değiştirilmesi gerekiyor. Bir yürüyen merdiven 40 senelik ömrü boyunca aya gidiş dönüş kadar yol yapıyor.
New York’taki Macy’s mağazasının 1920 ve 1930’larda yapılan ahşap yürüyen merdivenleri hala çalışıyor gerçi, ama TfL’e göre bir metronun merdivenleri AVM’den farklı. Çünkü mağazalarda merdivenler sadece mesai saatlerinde çalışıyor ve daha az insan taşıyor. Londra’da asansörler ve merdivenler yıllarda 1.2 milyar defa kullanılıyor. Günde 20 saat, hafta yedi, yılda 364 gün.
WMATA’nın da benzer bahaneleri var. D.C. metrosundaki yürüyen merdivenler çok eski model, artık üretilmiyor ve parçaları da kolay bulunmuyor. Dolayısıyla yedek parçayı sıfırdan üretmek gerekebiliyor. Resmi olmayan kaynakların aktardığına göre bütçe kısıtlamalarından dolayı WMATA bakım ve tamirat için para ayırmıyor, dahası sendika kuralları da çalışanların önceliğini belirliyor. Daha açık söylemek gerekirse sendika bahanesine sığınan çalışanlar çok daha kolay işleri tercih ediyor. Bu yüzden de D.C.’de bir yürüyen merdiveni tamir etmek 36 ayı bulabiliyor.
Asansör ve yürüyen merdiven üreticisi TKE’ye göre havalimanı ya da tren istasyonu gibi yüksek ayak trafiğinin olduğu yerlerde yılda 12 kere bakım yapılması gerekebiliyor. İnceleme, temizleme, yağlama, parça değişimi gibi süreçler içeriyor.
Kanada’dan CBC’nin aktardığına göre Londra’da bakım için belediyelerin asansör başına ayırdığı bütçe ayda 150 dolar. Oysa Londra gibi bir şehirde 150 dolara elektrikçi bulmak mümkün değil. Mekanizmanın yürümesini sağlayan hidrolik silindirin değişmesi de 60 bin doları bulabiliyor, ancak silindirler genelde yer altında olduğu için kazmak maliyeti artırıyor. Sorunun silindirde olduğu varsayılıp gereksiz yere kazı yapıldığı, silindirin de işlevsel olduğu sayısız örnek de var.
İYİ ANLATILMIYOR
Merdivenlerin yürümemesi Ekrem İmamoğlu’nun şahsına özgü bir sorun değil. Ama İstanbullu belediyenin parasının merdivenlere harcanmasını istemekte de haksız değil. Sonuçta yeni kurulacak bir medyaya destek vermekten ya da bir konser düzenlemekten daha fazla ilgilendiriyor çoğumuzu. Belediye sorunu iyi anlatamıyor.
Dahası, gündelik hayattaki tatsız tecrübeler çoğumuz için genel siyasete dair yargı oluşturmamıza da yarıyor. İleride insanlar Türkiye’nin yönetimini teslim etmeye düşündüğü bir siyasetçiyi ona dair geçmiş tecrübeleriyle seçecekler. “Sekiz senede bir merdiveni bile çalıştıramadı,” algısı oy kazandırmaz.
Yürüyen merdiven sorunun çözülmemesini de İmamoğlu’nun iş bilmezliğine ya da belediyenin iş yapamamasına indirgemek haksızlık. Bütün büyük şehirlerde yürümeyen merdiven var. Yine de bütün büyük şehirlerden farklı olarak Ekrem İmamoğlu’nu yargıladığımız kriterler başkalarından farklı. O gerek vaat ettiği umut gerekse de siyasi hırsı bakımından farklı standartlara tabi, o yüzden de Londra ya da Washington D. C. belediye başkanlarından daha iyi hizmet vermek zorunda. Bu beklentiler zaman zaman onun mucize yaratması gerektiriyorsa bunu da becerebilmeli.
***
Yeri gelmişken: İstanbulkart sorunu
Yıllardır kullandığım İstanbulkart’ı yurtdışında unuttuğumda kabusun başladığını biliyordum. Yenisini elbette alabilirdim ama zaten iki tane İstanbulkart’ım var ve ikisinde de belli miktarda bakiye mevcut. Dahası, bu bakiyelerin çoğu kullanılamıyor da. Bütün belediyeler bu kartlarda unutulan küçük küsuratın toplamından ciddi gelir elde ediyor. Ulaşım ücretleri değiştiğinde, karta belli katmanlarla bakiye yükleniyor ve sistem bir şekilde kartı tamamen sıfırlamamıza izin vermiyor.
İstanbulkart uygulamasının yardımıma koşacağını düşündüm. Ama bu uygulama global bir şehir olan İstanbul’a dışarıdan gelenlere açık değil. Telefona indirmek istiyorsanız Türkiye’deki App Store dışında bu uygulama yok. Paris’in Navigo uygulaması bütün gelişmiş dünya App Store’larda var buna karşılık; uygulama olmasa da Apple’ın kendi cüzdanından da bilet alınabiliyor. Londra ve en iyisi, ayrı bir uygulamaya gerek olmadan yıllardır kartla geçiş yapılıyor. New York’ta daha çok yeni bu kolaylık.
Benim gibi bir başka ülkenin App Store’unu kullananlar bu uygulamaya ulaşamıyor. App Store’u değiştirince telefonun başka ayarları da bozuluyor, müzik gibi abonelikler de gidiyor. Anlatamayacağım kadar çok birinci dünya derdine neden oluyor, özetle. Çok daha basit olabilir.
İstanbulkart uygulamasını indirmesi kullanmasından daha zor ama. Bir kere her seferinde yeniden giriş yapmamızı talep ediyor uygulama. Surat tanımıyor. Sadece şifre yetmiyor, bir de SMS’le doğrulama istiyor. Her seferinde. Bazı duraklarda telefon çekmediği için SMS gelmiyor ve turnike önünde kalıveriyorsunuz. Bu sefer tekrar yürümeyen merdivenlerden sokağa çıkmak gerekiyor.
Uygulamaya giriş yaptıktan ve QR koduna ulaştıktan sonra da ayrı dert. QR kodunu okutmaya çalıştığınızda NFC teknolojisi otomatik olarak telefondaki kredi kartlarını tanıyor. Telefon ekranındaki QR kodu yerine ‘wallet’ açılıyor. QR kodu okutmak neredeyse orta çağ teknolojisi artık, bütün dünya akıllı telefondaki cüzdanların dokunma sistemiyle işliyor. Ama İstanbul burada itiraz ediyor.
Metrolarda temassız kredi kartı seçeneği olduğunu ise epey geç fark ettim ve hayatım daha kolaylaştı. Ama bu sefer de İstanbul kartımda kullanamadığım ve mecburen belediyeye bağışladığım bakiye kaldı. Oysa her şey çok daha kolay olabilirdi.
- İyi lokantalar neden teker teker kapanıyor1 gün önce
- Aslında bir kasaba pansiyonu2 gün önce
- Huysuz divalar6 gün önce
- Çok yeni ve şimdiden çok iyi olma yolunda1 hafta önce
- Paranın kaynağı2 hafta önce
- Bombanın patladığı yerde tam 30 sene sonra2 hafta önce
- Paul Pogba olayı bize çok tanıdık2 hafta önce
- Bluesky o eski sosyal medya günlerini geri getirecek mi? (Hayır.)2 hafta önce
- Hamiş'in vasiyeti adeta3 hafta önce
- Konserler, ünlüler, paralar3 hafta önce