Pandora'nın kutusundaki gizem! Yunan Mitolojisinde Tanrıların armağanı ilk kadın
"Pandora'nın kutusu açıldı", "Pandoranın kutusunu açma!" gibi deyimler mutlaka kulağınıza bir yerden çalınmıştır. Yapılmasıyla beklenmedik birçok yeni problemin ortaya çıkmasına sebep olan eylem ve olayları ifade etmek için kullanılan Pandora'nın kutusunu açmak deyimi nereden geliyor? Peki Pandora kim ve neden bizde böyle bir deyim kullanılıyor? Hadi gelin büyük bir mitolojik gizem olan bu deyimin yolculuğuna çıkalım…
Bu evlilikten sonra insanların kadın ve erkeklere karşı duydukları ihtiyaç ortaya çıktı. Pandora'nın dış güzelliği her ne kadar dillere destan olsa da içi de bir o kadar kötüydü.
Pandora oldukça meraklı bir kişiliğe sahipti ve başına ne geldiyse de bu merakından geldi. Tanrılar tarafından sürekli kutuyu açmaması söylenen Pandora yasak olana çekildi ve kutunun içinde ne olduğu ile ilgili büyük bir meraka kapıldı.
Bu merak en sonunda onu esir aldı ve Pandora gizemli kutuyu açtı. Kutunun içinden ise hastalıklar, acılar, üzüntüler ve kötülükler çıktı.
Kutunun içinden tüm dünyaya yayılan acılar, kederler ve hastalıklar Pandora'nın tüm insanlığı lanetlemek ile suçlanmasına neden oldu.
Pandora, kutuyu açtıktan sonra çok pişman oldu ama artık iş işten geçmişti... Pandora hemen kutuyu kapattı ama artık kötülükler dünyaya yayılmıştı bile. Kutunun içinde kalan tek iyi şey ise umuttu.
Pandora'nın kutuyu açması ile neşe üzerine büyük bir kasvet çöktü. Mutluluğun yerini ise kötülükler aldı.
Bu durumda Pandora tamamen suçlu görünse de aslında bu güzel tanrıça yalnızca Zeus'un planlarının işlemesini sağlayan bir piyondu. Zeus, tüm insanlıktan almak istediği intikam için Pandora'yı sadece kullanmıştı.
Tabii ki her ne kadar piyon olsa da Pandora, dünyaya tüm kötülüklerin ve acıların yayılmasını sağlamıştı.