İnme her yaş grubunu tehdit ediyor!
Prof. Dr. Yakup Krespi, Türkiye'de her yıl yaklaşık 200 bin kişinin inme geçirdiğini söyledi
İnme, gelişmiş ülkelerde daha çok 70'li yaşlardan sonra görülüyor. Türkiye'de daha genç nüfusu etkilediğini belirten İnme Rehabilitasyon Ünitesi Direktörü Doç. Dr. Yakup Krespi, "Her yıl Türkiye'de yaklaşık 200 bin kişi inme geçiriyor. Ülkemizde 1.5 milyona yakın inme geçirmiş hasta bulunmakta" dedi.
"İnme Evde Bakım Sempozyumu"nun ilki düzenlendi. Sempozyumda inme rakamları, inmenin gözüktüğü yaş, tedavisinin nasıl yapılacağı ve hastaların nasıl tespit edileceği konuları ele alındı.
"ÜLKEMİZDE YAKLAŞIK 1,5 MİLYON İNME GEÇİRMİŞ HASTA VAR"
Sempozyumda konuşan Doç. Dr. Yakup Krespi, inmenin önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu vurgulayarak, ''Ülkemizde yılda yaklaşık 200 bine yakın inmeli hasta ortaya çıkıyor. Bununla birlikte 1,5 milyon inme geçirmiş hastamız var. Karşılaştırma yapmak istersek kalp hastalıkları geçirmiş kişi sayısı yaklaşık 2,5 milyon kişiyken, inme geçirmiş hasta sayısının 1,5 olması önemlidir" dedi.
GENÇ NÜFUS TEHDİT ALTINDA
İnmenin gelişmiş ülkelerde 70'li yaşlardan sonra ortaya çıktığını ifade eden Krespi, " Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde 50 yaşından itibaren inme gözükebiliyor. Çok sağlıklı istatistikler olmamasına rağmen daha genç yaşlarda da inmenin yaygınlaştığı bir durumla karşı karşıyayız" diye konuştu.
SİGARA OBEZİTE VE ŞEKER HASTALIĞINA DİKKAT
İnme günümüzde başarıyla tedavi edildiğini anlatan Doç. Dr. Krespi özellikle sigara, şeker hastalığı ve obezite gibi faktörlerin riski artırdığının altını çizdi. İnmede ilk saatlerin hayati önem taşıdığın söyleyen Doç. Dr Krespi, hastanede yapılan ilk tedavilerin ardından hastaların evde bakımının çok daha başarılı sonuçlar verdiğini belirtti.
''İNME GEÇİREN HASTA HIZLICA UYGUN MERKEZE GÖTÜRÜLMELİ ''
İnme Akut Tedavi Ünitesi Sorumlusu Prof. Dr. Reha Tolun, insan ömrünün uzamasına paralel olara inme vakalarının görülme sıklığının da fazlalaştığını söyledi. Tolun, inme vakaların acil müdahale gerektiğini belirterek, " İnme kalp krizi gibi acil bir durum. Hasta ne kadar hızlı ve uygun tedavi yapılan yere götürülürse, inmenin tedavi edilmesi ve belirtilerin geriye dönmesi o kadar mümkün olabiliyor. Zamana karşı bir yarış söz konusu. 2000'li yıllara kadar inme ile ilgili hiçbir tedavi yoktu. Hasta seyrine bırakılır sonra rehabilitasyona gönderilirdi. Son 15 yılda teknolojinin katkılarıyla inmenin tedavisinde önemli gelişmeler yaşandı. Günümüzde artık anjiyografi yoluyla tıkanan damarın en hızlı biçimde açılması mümkün. İnme geçiren bir hastanın bu tedavinin yapılacağı yere en hızlı şekilde götürmek önem taşıyor. Önce İnmeyi tanımak lazım. Hasta inme geçiriyor mu? Geçirmiyor mu? Bunu bilmek lazım. Vücudun bir yarısında hareketsizlik, uyuşukluk, konuşmada bozukluk, ağızda kayma gibi belirtiler inmenin habercisi olabilir. Böyle durum olduğunda bu önemsenmeli. Zamanında müdahalelerde hastaların tıkanan damardaki pırtının alınması inmenin etkileri geri döndürülebiliyor'' şeklinde konuştu.
Sempozyumda konuşan Evde Bakım Derneği Başkanı Aynur Dik, ise evde bakım ve sağlık hizmetlerinin Türkiye'nin gündeminde olduğunu vurguladı. Sağlık Bakanlığı'nın evde bakım ile ilgili önemli politikaları ve uygulamaları olduğunu anlatan Dik, ihtiyacı olan hasta ve yakınlarına, bu hizmetin ulaşması için çalışmaların yapıldığını söyledi.