Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Diyabet hastaları karbonhidrat yiyebilir mi? | Sağlık Haberleri

        İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Neslihangül Can Sevil, diyabetin çok önemli bir kronik hastalık olduğunu belirterek, diyabet hastalarının, beslenmelerine önem göstermesi, karbonhidrat içeren gıdalardan uzak durmaları ve yaşamlarında hareketli olmaları konusunda uyarılarda bulundu.

        KADINLAR DA ERKEKLER DE BU HASTALIKTAN EŞİT ORANDA ETKİLENMEKTE

        Uzm. Dr. Neslihangül Can Sevil, halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabet hastalığı ile ilgili yaptığı açıklamada, diyabetin kadınlarda da, erkeklerde de eşit oranda görülebildiğini belirterek, "Diyabet, günümüzde katlanarak artmakta olan kronik hastalıklardan en önde gelen hastalık grubu. Kadınlar da erkekler de bu hastalıktan eşit oranda etkilenmekte ve beli başlı özelliklere sahip olanlarda bu hastalık daha çok görülmektedir. Özellikle ailesinde diyabet öyküsü görülen hastalarımızda, beraberinde yanlış beslenme alışkanlıkları olan, hareketsiz bir yaşam içerisinde bulunanlarda, bazı yan etkisi bulunan ilaçları kullanan kişilerde ve araya giren enfeksiyonlarla tetiklenen durumlarda bu hastalıklar görülebiliyor" dedi.

        Diyabetin sebep olduğu rahatsızlıklara da değinen Uzm. Dr. Neslihangül Can Sevil, "Diyabet, özellikle hastalarda ağız kuruluğu, aşırı halsizlik, yorgunluk, uykuya eğilim, kan şekeri yükselirse hızlı kilo verme veya çok geçirilen idrar enfeksiyonları, geceleri çok idrara çıkmak gibi belli başlı şikayetlerle kendisini gösterebiliyor" diye konuştu.

        "KİLONUN ORTAYA ÇIKARMIŞ OLDUĞU ŞEKER HASTALIĞI SÖZ KONUSU"

        Kilonun, şeker hastalığı sebepleri arasında önemli bir yer tuttuğunu kaydeden Uzm. Dr. Neslihangül Can Sevil, "Günümüzde tabi kilo artışı giderek artmakta olduğu için, kilonun ortaya çıkarmış olduğu şeker hastalığı söz konusu. Özellikle hanımlarda göbek çevresi 74 santim, erkeklerde göbek çevresi 94 santimi geçtiği andan itibaren vücudumuzda belli başlı problemler ortaya çıkmaya başlıyor. Bel çevresindeki oranlar arttığı takdirde, karaciğer yağlanmaya başlıyor, yağlanan karaciğer büyümeye başlıyor. Büyüyen karaciğer, sentez yeteneğini ve kandaki toksin maddeleri temizleme özelliğine sahip olup bunları yerine getirememesinden dolayı giderek karaciğer hastalığı ve siroza kadar hastayı götürebiliyor. Beraberinde insülin direncini oluşturuyor" ifadelerini kullandı.

        "NE KADAR ERKEN TANI KONULURSA O KADAR YAŞAM KALİTEMİZ ARTAR"

        Diyabette erken tanının, hastalarda yaşam kalitesini artırabileceğine dikkat çeken Uzm. Dr. Neslihangül Can Sevi, "İnsülin direnci, midemizin arkasında pankreas ismi verilen bir organımız var. Pankreas, kana insülin salgılayan bir organ ve bu insülin, kanda biriken şekeri hücre içine sokmakla görevli. Fakat insülin direncinde, şeker hastalığında, bu pankreastan salgılanan insülin kandaki biriken şekeri hücre içine sokamıyor. Dolayısıyla kandaki şeker giderek artıyor ve az önce saymış olduğum şikayetleri ortaya çıkarıyor. Beraberinde ise birçok komplikasyon ismi verdiğimiz başka problemlere yol açıyor. Dolayısıyla bel çevresinin artmasıyla beraber; insülin direnci, birlikte tansiyonun yükselmesi, kolesterol yüksekliği ve kalp damar hastalıklarının oluşumuna zemin hazırlıyor. Dünya üzerinde bu saymış olduğum hastalıklar grubunun en az üçünün varlığına metabolik sendrom ismi veriliyor. Metabolik sendrom, günümüzde ilerdeki aşikar şeker hastalığına da bir davetiye çıkarmış oluyor. Dolayısıyla eğer kilolu bir bedene sahipsek, hareketsiz bir yaşama sahipsek veya ailemizde şeker hastalığı varsa çok geç kalmadan ilgili doktora başvurmanızı tavsiye ederim. Ne kadar erken tanı konulursa o kadar yaşam kalitemiz artar ve ilerleyen yaşamınızda daha keyifli ve konforlu olabilirsiniz" dedi.

        "KARBONHİDRATLI GIDALARDAN UZAK DURMAK LAZIM"

        Diyabetten korunmada beslenmenin çok önemli olduğunu ve hastaların hemen hemen her yediğine dikkat etmesi gerektiğini söyleyen Dr. Sevil, "Özellikle karbonhidratlı gıdalardan uzak durmak lazım. Karbonhidratlı gıdalar, pirinç, patates, beyaz unlu gıdalar, şekerli gıdalar, şekerli meyveler bunlar hep karbonhidrat ihtiva eder. Dolayısıyla ne kadar çok karbonhidratlı gıda tüketirsek, o kadar çok kandaki şekerimiz yükselir ve insülinin görevini yerine getirmesine engel olmuş oluruz. O yüzden bu gıdalardan uzak durmamız lazım. Hareketli bir yaşamımızın olmasında fayda var. Gün içerisinde eğer engel teşkil edecek bir durumumuz yoksa ortalama yarım saat 40 dakika düzenli yürüyüş önemlidir. Kalp damar hastalıklarından korunabilmek adına ve günde en az 2 litre su tüketmekte de fayda var" şeklinde konuştu.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ