Korku filmlerinin de "evreni" var
2013'te bizde “Korku Seansı” adıyla gösterilen “The Conjuring”, artık bir seriye dönüşmüş durumda. Seri, Conjuring Evreni (The Conjuring Universe) diye de adlandırılıyor. İlk filmin ardından 2014'te “Annabelle”, 2016'da “The Conjuring 2”, 2017'de ise “Annabelle: Creation” adlı filmleri seyrettik. “Dehşetin Yüzü”, bu “evren”den gelen beşinci film.
Oysa serinin özelliği, korku gerilim unsurlarını sıradan insanların sıradan hayatlarının içinde bulma fikrine dayanır... Serinin önceki filmleri orta halli insanların evlerinde geçer genelde. Kötü ruhların dolaştığı o sıradan görünümlü evlerde yaşamak zorundadırlar. Romanya'daki ücra manastır ise daha çok maceraperestlere seslenen, sıradan bir insanın adımını atmayacağı bir mekân...
Öykü ve senaryo zayıf olunca, yönetmen Corin Hardy'nin filmi çok iyi çekmesinin açıkçası pek önemi kalmıyor. Kaldı ki, önceki filmlerde olduğu gibi öyle unutulmaz, korku gerilim sahneleri olduğu söylenemez. Filmin bütün numarası “rahibe görünümlü kötü ruh” olunca, sahneler ve korku gerilim trükleri birbirini tekrar ediyor. “Acaba rahibe mi, yoksa Valak mı?” diye düşündüğümüz, yüzün karanlıkta kaldığı o kadar çok çekim var ki... Bir korku gerilim filminde hep aynı numarayla korkutma çabası bir senaryo zaafıdır. Özetle, “Dehşetin Yüzü”, her şeyiyle serinin en zayıf halkası... Sadece korku gerilim meraklılarına önerebilirim.
Filmin notu: 5
- Issız adaya düşen robot2 dakika önce
- Hikâye farklı, formül aynı39 dakika önce
- Peri masalına dahil olan modern sapık2 gün önce
- Gençlik bağımlılığa dönüştüğünde…6 gün önce
- Amerikan rüyasının peşinde1 hafta önce
- 'Yandaki Oda': Sade, duru ve hüzünlü2 hafta önce
- Yeni bir 'beden değiştirme' hikâyesi2 hafta önce
- 'Venom: Son Dans': Simbiyotik dostluk hikâyesi2 hafta önce
- Pop müzik yıldızının kâbusları3 hafta önce
- Trump'ın yükselişinin öyküsü3 hafta önce