Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

‘Şrek’ (Shrek) serisinin içinden çıkan bir ‘spin-off’ filmdi 2011 yapımı ‘Çizmeli Kedi’ (Puss in Boots). Ulaştığı 555 milyon dolarlık şahane hasılatın ardından yapımcılar, devam filmi üzerinde çalışmaları çok gecikmeden başlattı ama 2020 yılının ağustos ayında açıklanan ‘Çizmeli Kedi: Son Dilek’e (Puss in Boots: The Last Wish) kadar medyaya yansıyan ön hazırlıkların hiçbiri sonuca ulaşamadı.

İlk ‘Çizmeli Kedi’den yaklaşık 11 yıl sonra seyircilerle buluşan film, Türkiye’de sadece dublajlı olarak gösterime giriyor. Joel Crawford’un, Januel Mercado ile birlikte yönettiği film, Çizmeli Kedi’nin şov yaptığı, tahribat dozu yüksek, eğlenceli bir aksiyon sahnesiyle açılıyor. Kanun kaçağı Çizmeli Kedi’yi (İlham Erdoğan), bölge valisinin evinde yöre halkına ‘korsan parti’ verirken görüyor ve rock yıldızlarından farksız bir kahraman olduğuna tanık oluyoruz. İnsanların ona duyduğu hayranlığın, sevginin tadını çıkarırken, valinin askerleriyle birlikte eve dönmesi üzerine kılıcını ve akrobasi yeteneğini konuşturmaya başlıyor. Peşine düşen askerleri madara ettikten sonra, ‘Beowulf’ filmindeki ‘gürültü sevmez sinirli Grendel’i akla getiren devin karşısına çıkıyor bu kez…

Kahramanlığın, şovmenliğin gereklerini yerine getirmesinin ardından kasabanın doktoruyla (Sinan Divrik) yaptığı konuşma sırasında dokuz canlı bir kedi olarak sınıra geldiğinin, sekiz canını birden kullandığının farkına varıyor. Sütünü yudumladığı barda karşısına çıkan ve ona meydan okuyan ödül avcısı kurtla (Zeki Atlı) dövüşürken ise önceki hayatında hiç yaşamadığı bir duyguyla tanışıyor: Ölüm korkusu… Kurt, hiç şüphesiz ölümü temsil ediyor ve ölümün kaçınılmaz gücüyle Çizmeli Kedi’nin kibrini, özgüvenini yıkmakta pek zorlanmıyor.

Cesaretin yerini ölüm korkusu alınca, Çizmeli Kedi hayranlarının aklına asla gelmeyecek tercihler yapıyor: Kahraman kimliğini geride bırakmaya karar veriyor ve can güvenliğini her şeyin önüne koyan sakin bir yaşam tarzını benimsiyor. Kendisini bulmaya çalışan Altın Kız (Selen Öztürk) ve Üç Ayı Suç Ailesi’yle (Zeyno Eracar, Fatih Özacun, Efe Erkekli) karşılaştığında da yaşam tarzından vazgeçmeye hiç niyeti yok aslında. Ama Dilek Yıldızı diye bir yerin varlığını ve orayı ilk bulan kişinin Tek Dileği’nin gerçekleşeceğini öğrendiğinde harekete geçmeye karar veriyor. Kuşkusuz, orada kendisi için ne dileyeceğini tahmin etmekte zorlanmıyor; yeniden kahraman ve star olmaktan ziyade ölüm korkusuna çare bulmak istediğini hissediyoruz.

‘Çizmeli Kedi: Son Dilek’, Dilek Yıldızı’na ulaşmak için gerçekleştirilen yolculuğun hikâyesi üzerine kurulu. Çizmeli Kedi’nin başlangıçta yalnız çıkmak istediği bir yolculuk bu… Ama hikâyenin kötü adamı fırıncı ve büyülü nesneler koleksiyoncusu ‘Büyük’ Jack Horner’dan (Gökhan Akçakara) sihirli haritayı çalmak istemesiyle birlikte yolda pek yalnız kalamayacağını anlıyor. Tanıştığında arkadaş dahi olmak istemediği küçük köpek Perrito (Adem Adıgüzel) ve ilk filmden hatırlayacağımız eski sevgilisi Yumuşak Pati Kitty (Canan Kılıç) ile yoldaşlık yapıyor.

Yol filmlerinin çoğunda olduğu gibi burada da varış noktasından ziyade yolda yaşadığı olaylar değiştiriyor ana karakteri... Çizmeli Kedi, yol boyunca bencilliği ve tüm korkularıyla yüzleşmek zorunda kalıyor. ‘Star kahraman’ olarak yaşarken farkında olmadığı değerleri keşfediyor; arkadaşlığın ve takım olma duygusunun önemini anlıyor. Yolculuk, sadece onu değil Dilek Yıldızı’na ulaşmak isteyen diğer karakterleri de değiştiriyor.

‘Çizmeli Kedi: Son Dilek’, öncelikle nitelikli hikâyesiyle dikkat çeken bir film… Paul Fisher, Tommy Swerdlow ve Tom Wheeler, komedi, aksiyon, fantezi, macera duygusunu hiç kaybetmeyen, dramatik derinliği yakalayan bir senaryoyla çıkıyorlar karşımıza.

Geçmişin Batı kökenli peri masallarını 21. Yüzyıl’ın düşünce yapısı üzerinden yeniden şekillendiren bir film ‘Çizmeli Kedi: Son Dilek’… Senaryo yazarlarının esin kaynağı olarak adını andığı spagetti western klasiği ‘İyi, Kötü ve Çirkin’in (The Good, the Bad and the Ugly -1966) Dilek Yıldızı’ndaki buluşmaya kadar pek aklıma geldiğini söyleyemem. Buna karşılık, bilimkurguda bir alt tür olan ‘esrarengiz bölge’ öykülerini daha çok düşündüm. Kaldı ki, ‘peri masallarındaki sihirli orman’ motifinin bilimkurgu yazarlarına her zaman ilham verdiğini unutmamak gerek. Finalde yolculuğun karakterler üzerindeki etkisine baktığımızda, Dilek Yıldızı’nın en başından itibaren kendisine doğru gelen yolcuların ruhunu adeta okuduğunu hissediyoruz. Sözgelimi, Sihirli Harita’nın bakan kişiye göre sürekli değişmesi ve en kolay güzergahı temiz kalpli Perrito’ya önermesi, akılda kalıcı bir detay. Terk edilmiş köpek Perrito’nun, Dilek Yıldızı’na varmaktan ziyade yolculuğun kendisini, arkadaşlığı ve yardımlaşmayı önemsediğini görüyoruz. Dev çiçekler engelinin nasıl aşılacağını içlerinde sadece Perrito’nun hissetmesini de unutmayalım. Perrito, filmin anahtar karakteri. İddiasızlığı, alçakgönüllüğü ve doğallığıyla herkese en az yolculuk süreci kadar çok şey öğretiyor.

‘Çizmeli Kedi: Son Dilek’te kötü adam Jack Horner’ın sihir dolu çantası başta olmak üzere fantezi motifleri çok baskın. Şrek serisine göre çok daha karanlık bir film olduğu aşikâr. Animasyon stiline baktığımızda ise Şrek’in görsel dünyasına genelde bağlı kalan ilk filme oranla farklı bir yaklaşım görüyoruz. DreamWorks Animation’dan gelen ilk haberler, şirketin bir önceki işi ‘The Bad Guys’da (2022) olduğu gibi ‘Örümcek-Adam: Örümcek Evreni’nde’ki çizgi roman tarzının model alınacağıydı… ‘Çizmeli Kedi: Son Dilek’te o filmdeki gibi nerdeyse kâğıt ve mürekkep dokusunu hissettirecek bir yaklaşım yok belki ama resimli peri masalları kitaplarını akla getiren bir tasarım var. Gerçekçilikten ziyade fantezi ve masal havası öne çıkıyor.

ABD başta olmak üzere birçok ülkede geçtiğimiz aralık ayında gösterime giren ‘Çizmeli Kedi: Son Dilek’, dünya genelinde 299 milyon dolarlık hasılat yapmasının yanı sıra ödül sezonunun dikkat çeken animasyonlarından biri oldu. Animasyon kategorisinde Oscar ve BAFTA ödüllerine aday gösterildi.

Filmin İngilizce orijinal seslendirme kadrosunda, Antonio Banderas, Salma Hayek, Olivia Colman, Ray Winstone ve Florence Pugh gibi yıldız oyuncuların olduğunu belirtelim.

‘Çizmeli Kedi: Son Dilek’, hikâyesi, mizah duygusu, karakterleri, animasyon tarzı ve ele aldığı temalarda derinleşebilmesi nedeniyle beğendiğim bir film oldu. Aksiyon - fantezi seven yetişkin seyircilere de hitap eden sürükleyici ve eğlenceli bir film…

7/10

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar