Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

- AMERİKAN toplumunda ve medyada 11 Eylül’den beri oluşan aşırı bir hassasiyet var: Saldırı olduğunda detayları anlamadan hemen ilk anda terör diye damgalama aceleciliği. Sabahın ilk saatlerinden beri Las Vegas’taki saldırıyla ilgili haberlerde ve Başkan Trump’ın sunduğu çerçevede ne terör var, ne terörist... Toplu saldırı lafı geçiyor, katliam geçiyor, ama teröristten bahseden yoktu ilk saatlerde.

- Las Vegas’ın da bulunduğu Nevada eyalet kanunlarına göre terörizm “Genel nüfusu öldürmek veya zarar vermek veya öldürme amaçlı herhangi bir şiddet, sabotaj ya da baskı eylemi” olarak tamamlanıyor. Yüzlerce kişiye yapılan saldırı kitaplara göre terörizm, ama polis uzun süre olayı bir terör vak’ası olarak değerlendirmedi.

- Sağcılar, yani Trump destekçileri, terör ve terörist kelimelerini bonkörce kullanıyor normalde. Mesela Libya’da Amerikan büyükelçiliğine saldırıldığında dönemin Dışişleri Bakanı Hillary Clinton anında terör sözcüğünü kullanmadığı iddiasıyla ne darbe yemişti. Yerine geçmesi muhtemel Susan Rice’ın sırf bu yüzden önü kesilmişti. Halbuki ikisi de ilk anda terör çerçevesini çizmişti.

- Libya’da yaşanan bir terör saldırısı demek kolaydı... Ne de olsa Müslüman bir ülkeydi. Ama Amerika’da, tam da beyaz bir adamın faili olduğu bir katliamda terör demekte tereddüt edildi ilk başta. Ten rengiyle, dış görünüşle, dini kimlikle ilgili tabii ki.

- Libya’da anında terör beyanı bekleyenler Las Vegas’ta neden temkinli? Ortada Müslüman bir saldırgan olsaydı sadece şahıs değil bütün bir din kolaylıkla töhmet altında bırakılacak, sabahın köründe Trump’ın tweet’leriyle başlayan İslam düşmanlığı radyo programlarından ekrandaki konuşan kafalara kadar yayılacaktı. Hemen ilk saniyede...

- Olayın üzerinden dört saat geçip IŞİD’in saldırıyı üstlenmesinden sonra... Amerikan basını “IŞİD kendi iddiasına göre” diyor ve iddianın henüz doğrulanmadığını söylüyor. Katilin intihar etmesinin IŞİD’in yöntemiyle pek bağdaşmadığına dikkat çekiyorlar. Zira IŞİD teröristleri polis tarafından vurularak “şehit” olmayı tercih ediyor genelde. 64 yaşındaki Stephen Paddock’ın bir ay önce Müslüman olduğu da örgütün iddiası, henüz bu konuda da net bir bilgi yok. Ama şu aşamada, saat farkı ve zamanla yarış esnasında şunu biliyoruz: Amerika’da bir kesim saldırgan Müslüman çıksın diye dua ediyor.

Stephen Paddock

************

YA IŞİD DEĞILSE...

1. Olay patladığından itibaren Trump yandaşları sessizliğe büründü, Trump karşıtları ise hemen ABD’nin silah sorununu gündeme getirdi. Amerika’da silah serbestliğine kolaylıkla yer açan ve Vahşi Batı’dan kalma Anayasa’nın ikinci ek maddesi toplumu ikiye bölen konulardan biri. Silah sahipleri Trump’ın (ve sağcıların) oy deposu.

2. IŞİD’in saldırıyı üstlenmesinden sonra hikâyenin şekli değişmeye başladı. Silah meselesi hızlıca bastırılıp Müslüman vurgusu yapılmaya başlandı. Yine de CBS News’ün ilk anda duyurduğuna göre resmi yetkililer, saldırıyı IŞİD’in üstlenmesine rağmen Paddock’ın örgütle bir bağının bulunamadığını vurguluyor.

3. Obama’nın silah alımına getirdiği kimi kısıtlamalar Trump’ın kanun hükmünde kararnamesiyle iptal edildi. Yeni Başkan’ın ilk adımlarından biri buydu, silahların önünü daha da açmak. Bugün ABD’de süresi dolmuş ehliyetle, akli dengeniz bozuk olsa bile kolaylıkla marketten ekmek alır gibi silah alabiliyorsunuz. IŞİD’in saldırıyı üstlenmesi Trump’ın bu tartışmanın üzerini örtmesine de yardımcı olacak.

4. IŞİD’in saldırıyı üstlenmesiyle birlikte katliamın failinin beyaz olduğunu unutturacak Trump medyası. Eğer IŞİD iddiaları doğrulanırsa Fox News gibi silah sahiplerinin sözcüsü olan kanallar sakız gibi uzatıp bu bilginin altını çizecekler. Trump bu konudan kendisine siyasi kapital elde etmeye çalışacak, halk nezdindeki çürüyen itibarını yeniden kazanmaya çalışacak. Hele bir de Stephen Paddock seçmen kayıtlarında Demokrat olarak yazıldıysa (ABD’de nüfusta böyle bir soru var) bu Trump destekçileri için hazine demek.

************

GERÇEK ŞOK

HER seferinde içimden ilk geçen “Umarım fail Müslüman değildir” cümlesi oluyor, çoğu zaman yanılıyorum. Fail Müslüman olduğunda tartışmanın ekseni kayıyor, ezberler devreye giriyor. ABD bu sefer hazırlıksız yakalandı. Stephen Paddock görünürde Müslüman değil, bir ay önce Müslüman olduğu iddiası IŞİD tarafından ortaya atıldı ve henüz doğrulanmadı. Kısacası kimse şablonu belli olmayan bu habere nasıl yaklaşacağını bilmiyor.

************

COUNTRY NEDİR KİM DİNLER

LAS Vegas’taki müzik festivalini hiç duymamıştım, adı geçen sanatçıların hiçbirini de bilmiyorum. Çünkü bu bir “country” müzik festivali. Kabaca halk müziğinin ABD versiyonu diyebileceğimiz country bana bir başka gezegenin kültürü gibi gelir...

Hem dinleyicisi, hem müzisyenleriyle...

ABD’de bir kesim California ve New York gibi eyaletlerde yaşayanları “sahil elitleri” olmakla itham eder. Ülke gerçeklerinden, kopukluklarından faydalanmak için.

TAŞRA İNSANI

Sahillerde yaşayanlar da California ve New York arasındaki eyaletleri “fly over states” yani sadece üzerinden uçulan eyaletler olarak tanımlar. Buralara taşra muamelesi yapılır, üretime katkıları sınırlı, kültürleri de kendilerine özeldir. Country bu üzerinden uçulan eyaletlerde yaşayan görünmez insanların müziği. Çoğu zaman ırkçı, yabancı düşmanı, Trump destekçisi, kendilerini yeni ekonomiye adapte edemediği için öfkeli, aşırı dindar insanlar... Çoğunlukla İslam’dan nefret eder, silahlarını gururla taşırlar.

************

TERÖR KOLAYCILIĞI

YEREL televizyon imparatoru ve Trump destekçisi Sinclair yayın grubunun farklı bölgelere servis ettiği günlük bir “terör raporu” var. Her gün halkı terörizme karşı uyarıyor.

ABD’de her gün terör tehdidi olmadığı için zaman zaman terör raporu adı altında mesela Fransa’da başörtüsünün yasaklanması gibi haberler de yer alıyor. Başörtüsü yasağıyla terörün ne ilgisi var?

Yok, ama algı operasyonunda önemi büyük.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar