Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Bir an ama sadece bir an gerçekten Amerika’da yapısal bir değişim olacağına, rejimin çürüyen taraflarını -ki hiç az değil- kökeninden temizleyecek birinin Başkan seçilebileceğine inanmıştı ülke. Birkaç ay önce Demokrat Parti’nin başkan adayı olmasına kesin gözle bakılıyordu Bernie Sanders’ın, Çarşamba günü yarıştan çekildi. Amerika’nın en popüler demokratik sosyalisti sonuna kadar sürdürmeye kararlığı olduğu bu kavgada bir anlamda erken pes etti.

2015’te adı çok bilinmemesine rağmen başkanlık yarışına giren Vermont senatörü Sanders’ın ikinci vedası bu. Belgesel yapımcılığından belediye başkanlığına, daha sonra Temsilciler Meclisi’ne ve Senato’ya uzanan kariyerinde Sanders çok bilinen bir isim değildi. Demokrat ya da Cumhuriyetçi bile değil, “bağımsız”dı. Meclisteki çıkışları bizdeki Kamer Genç’i andırıyordu biraz. Nev-i şahsına münhasır, tek kişilik dev bir muhalafet gücüydü adeta. Ama adı pek bilinmiyordu.

KULLANIŞLI ADAY

Ancak Clinton’a meydan okuduğunda birçokları “hadi canım sen de” derken bütün beklentileri tersine çevirdi ve azımsanmayacak büyüklükte bir genç kitleyi peşine taktı. Wall Street’ten dünyaya yayılan #Occupy rüzgarı Sanders’ın yıllardır üzerinde durduğu mesajların yaygınlaşmasını sağladı. Ücretsiz eğitim, bankalara ve sigorta şirketlerine savaş, zenginlerden daha fazla vergi, herkes için devletin ücretsiz sağlık sigortası. Amerika’ya uyarlanacak bir İskandinav sosyal demokrasi modeliydi Sanders’ın vaadi.

O yarışı Clinton’ın kazanması belli olmasına rağmen sonuna kadar sürdürdü, çünkü verdiği vaatlerin başka adaylar tarafından da sahiplenilmesi gerektiğini düşünüyordu. 2020 seçimlerine giderken beklenenden de daha erken havlu attı ama.

Bernie Sanders’ın kaderi South Carolina’daki ön seçimlerde değişti. O ana kadar yarışı önde götürmesine rağmen özellikle siyah seçmenin eski Başkan Yardımcısı Joe Biden’a verdiği destek hesapları alt-üst etti. Çok adaylı Demokrat Parti yarışından çekilen diğer adaylar birbiri ardına Biden’a destek verdi. Mesajı Sanders’a yakın olan reformcu aday Elizabeth Warren ise beklentilerin aksine taraf tutmadı. Biden’a destek rüzgarı birçok eyaletin aynı anda ön seçime gittiği “Süper Salı”da da sürdü ve Biden farkı açtı. Sanders’ın demokratik sosyalizm mesajı pek çok düşman da yarattı; bu güçler Biden’ı tehdit olarak görmediğinden arkasına dizildi. Ne de olsa müesses nizam için daha kullanışlıydı Biden.

Bernie Sanders
Bernie Sanders

DÜŞMANLARIN ARASINA VİRÜS DE EKLENDİ

İstatistiki olarak Sanders’ın hala adaylığı son ana kadar koparabilme ihtimali vardı, ama Corona virüsüyle girilen siyasi belirsizlik Demokrat Parti’yi de etkiledi.

Seçim kampanyası sosyal mesafe önlemleri yüzünden ister istemez durdu. Bu boşluktan Donald Trump faydalandı ve her akşam düzenlediği basın toplantılarıyla rating rekorları kırmaya başladı. Rating’le birlikte toplumun Başkan’a olan güveni de yükselmeye başladı. Kriz anlarında Amerikan halkının Başkan’ın etrafında toplanması bir gelenek; 9/11’den sonra George W. Bush hiç popüler olmamasına rağmen ikinci kez seçilebildi. Ancak bu dönemki sosyal mesafe tedbirleri risk grubundaki Biden’ı da Sanders’ı da eve kapattı. Medyanın önceliği virüstü, seçim kampanyası ikinci plana düştü. İki adayın evden yaptıkları video konferanslar ve demeçlerin de pek alıcısı çıkmadı.

Virüs birçok eyalette ön seçimlerin de ertelenmesine neden oldu. ABD’de COVID-19’un merkezi New York eyaleti yaz aylarına attı seçimi. Dün Wisconsin’de olduğu gibi sosyal mesafe kurallarına uyularak yapılan ön seçimlerde seçmen saatlerce beklemek zorunda kaldı. Cumhuriyetçilerin itirazları yüzünden bu eyalette uzaktan oylama seçeneği mahkeme tarafından duruldu. Demokrat Parti bu yaz yapması gereken kongreyi ertelemeyi bile tartışıyor.

Bernie Sanders zaten medya, iş dünyası, ilaç firmaları, partinin müesses nizamıyla savaşıyordu kampanya boyunca. Corona virüsü de rakipleri arasına girince kendisine daha fazla bir çıkış yolu bulamadı ve yarıştan çekildi.

BUNDAN SONRA NE OLACAK

Kendi eşiyle kız kardeşini karıştıran Joe Biden yaklaşan seçimlerde Kasım ayında Başkan Donald Trump’ın karşısına çıkacak. Rakibine “Bunak Joe” diye isim takan Trump’ın eski başkan yardımcısının zaaflarını, gaflarını sonuna kadar kullanıp saldırıyı dozunu artıracağı kesin. Orta yolcu Biden yapısı itibarıyla bu sert çıkışlara yanıt verebilecek ya da göğüsleyebilecek biri değil.

Adlarına “Bernie Bros” denen ve fanatik derecesinde Sanders’a bağlı olan seçmen küsüp seçimi tamamen boykot edebilir. 2016’da bu kitlenin hevesinin kırılmasının Clinton’a seçimi kaybettirdiği gerçek. Değişime aç ve heyecanlı bu insanları Biden’ın mobilize etmesi, sandığa çekme ihtimali çok zor. Sanders tüm desteğini Biden’a verse bile…

Şu anda halkın desteğini kazanan Donald Trump’ın virüs krizinden nasıl çıkacağı, ekonomiyi Kasım ayına kadar nasıl toparlayacağı da seçimin kaderini etkileyecek. Beklendiği gibi Amerika’da yüzde 30’a varırsa işsizlik oranı, birçok sektör ve iş kolu çökerse Trump’ın işi çok zor. Ama umut ve çözüm isteyen bu insanlara sicili büyük şirketleri, lobileri kollamakla geçen Biden’ın umut olması da çok zor. Amerikan seçmeni son anda hiç değilse Trump bir dört sene daha çalışıp bizi bu bataklıktan çıkarsın, o meşhur Amerikan deyişine inanıp yarışın tam ortasında at değiştirilmez deyip ona ikinci kez Beyaz Saray yolunu açabilir.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar