Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Mehmet Öz önceki gün virüs sonrası dünyanın yeniden açılması için ortada “iştah verici” bir fırsat olduğunu söyledi. Yalnız bu “iştah verici” fırsatın küçük bir bedeli de olacakmış. Okullar açılınca çocukların en fazla yüzde 2-3’ü ölecek, ama ekonominin düzelmesi karşılığında buna da pek çok kişi razı olacakmış. Basit bir “değiş-tokuş” olarak niteledi bu hesabı. Tam olarak kullandığı İngilizce ifade “trade off.”

Aslında kendisi de tam bir “trade off.” 90’larda çok parıltılı bir kalp cerrahı olarak adını duyurmaya başladıktan sonra medyanın büyüsüne kapıldı, 2000’lerdeyse yaptığı ameliyatlardansa Oprah’nın yanında, sonra da kendi televizyon programında bir şöhret olarak tanınmaya başladı.

Yıllardır konu açıldıkça sorduğum Amerikalı arkadaşlarımın hiçbiri onun aslında Türk olduğunu bilmiyor. Amerikalı’dan daha Amerikalı görünmeyi, öyle davranmayı başardı sonuçta. Soyadı bile avantajdı; soyadındaki Ö’nün noktalarından kurtularak Amerikalı’nın bilinçaltına “Oz Büyücüsü” masalını çağrıştırarak girebilmekse bir zeka ve yetenek işiydi. Yine de Türkiye Mehmet Öz olarak tanıdığı “Dr. Oz”la gurur duymayı bir an bile ihmal etmedi, her yaz tatile gelip dergilere poz veriyordu ne de olsa.

DOKTORLUĞU TARTIŞMALI

Birkaç sene önce New Yorker’da çıkan Dr. Oz hakkındaki yazıda bir cerrahın sık sık ameliyat yapmasının önemine değiniliyordu. Cerrahlar ne kadar fazla ameliyat yaparsa işlerinde o kadar iyi oluyorlar, ameliyat yapmadıkları sürece de paslanıp köhneleşebiliyorlardı. Yoğun medya programı yüzünden Dr. Oz’un yaptığı ameliyat sayısıysa gitgide düşüyordu ama. Eş zamanlı olarak kendi meslektaşlarından, aynı hastanedeki başka doktorlardan da eleştiriler yükselmeye başladı.

Dr. Oz’un ameliyathaneye gidecek vakti yoktu, çünkü ekranda zayıflama ilacı pazarlıyordu. 2014’te ballandıra ballandıra tanıttığı “mucizevi, sihirli, müthiş” formüller, daha doğrusu hiçbir karşılığı olmayan palavra haplar yüzünden Kongre’de ifade vermek zorunda kaldı.

Şarlatan olarak anılmasına çok az kalmıştı ki Türklüğünü hatırladı. Türkçe konuşmaya başladı birden (meğer konuşabiliyormuş), karşılığında da başta Türk Hava Yolları bütçesinden ve başka reklamlardan payına düşeni aldı.

Tam yakında Oprah’dan Seda Sayan’a transfer olacak derken… Dünyanın en bilinen Türk’ü unvanın bir başka et kesici olan Nusret’e devrederken… Bir son dakika mucizesiyle Amerika’daki 15 dakikasının henüz bitmediğini kanıtlayıverdi.

Cerrahlığından çok televizyon yıldızlığıyla tanınan Dr. Oz’un imdadına işadamlığından çok televizyon yıldızlığıyla tanınan Donald Trump yetişti. Seçim öncesi sağlık raporlarını açıklamayan Trump, Dr. Oz’un programına çıkarak televizyon doktorundan sağlıklı olduğuna dair onay aldı.

Trump’la Oz böylece birbirleri için yaratılmış mükemmel bir çift oldular. Kelime dağarcıkları bile benziyor. Biri mucizevi, sihirli ilaçlardan, diğeri kocaman, harika, çok güzel bir duvar yapmaktan falan bahsediyordu. Trump kabinesinin Sağlık Bakanlığı tarafından kurulan beslenme, spor ve zinde kalma konseyine de atandı Oz.

Ve yeniden küllerinden doğdu.

Dr. Mehmet Öz
Dr. Mehmet Öz

BÜTÜN DOKTORLARI YOLDAN ÇIKARDI

Bugünlerde medyada hiç olmadığı kadar çok doktor görüyoruz. Whats App’den aldığı yalan yanlış bilgileri yazan, uzmanlığı “kibrit kutusu kadar peynir”den ibaret bir doktordan başyazar bile yarattılar. Türkiye’de deprem döneminde de böyle olmuştu. “Troll extraordinaire” Celal Şengör’den “fitness uzmanı” Şener Üşümezsoy’a, “en seksi erkek” Ahmet Mete Işıkara’ya kadar adlarını Google’a bile bakmadan hala hatırladığımız kaç deprem uzmanını tanıdık.

Şimdi de ekranlarda virüs konusunda konuşan doktor enflasyonu içinde eminim herkes kendi kafasına göre birini bellemiştir. Mesela benim favorim frapanlığıyla her ekrana çıktığında gözümü alan doktorların diva’sı Oğuz Özyoral. Troll kadrosunu da Amerika’dan Türk televizyonlarına bağlanıp huysuzluk yapan o öbür doktor dolduruyor şimdi. Ulusalcıların favorisi 23 Nisan’cı doktorun havası ise çok çabuk söndü. Daha 23 Nisan bile gelmeden üstelik.

Bütün bu şöhret meraklısı doktorları yoldan çıkaransa Dr. Oz. Doktorların da şöhret olacağını, hem de doktorlukla edinildiği kadar değil de rock yıldızı, film oyuncusu veya Oprah kadar şöhretli ve zengin olabileceklerini kanıtladı. Bir cerrah zaten çok kazanır, ama belli ki yetmiyor. Belli ki şöhret sadece maddiyatla ilgili değil, başka eksiklikleri ve açıklıkların da ilacı.

Dahası hasta bakmaktan ya da her gün ameliyata girmekten çok daha kolay. Taş atıp kolu yorulmadığı gibi son günlerde televizyondaki doktorlarda da gördüğümüz gibi bir konu hakkında konuşmak için o konunun uzmanı olup olmamasının bile önemi yoktu.

BU BİR GAF DEĞİL

Dr. Oz bir virüs uzmanı değil. Ama her konuda fikir yürüttüğü gibi Corona konusunda ilaç bile önerdi. Amerika’yı yeniden açma konusunda fikirleri de var. Çok tepki çeken çocuk açıklamasını da Trump’ın neredeyse 24 saat dinlediği FoxNews’de, Trump’a bir telefon kadar yakın olan bir sunucunun programında yaptı. Virüs sayesinde Fox ekranının “uzmanlarından” biri oldu bir süredir.

Tepkilerin ardından yanlış anlaşıldığını söyledi, özür diledi. Ama medya yıldızlığı konusunda bu kadar uzmanlaşmış birinin gaf yapabilmesi ihtimali çok inandırıcı gelmiyor. Bu ancak bir niyetin, planın, beklentinin dışa vurumu olabilir. Bir iştah söz konusuyla, kesinlikle kelimelerin iştahına yenilmedi.

Fox’ta önceki gün başka bir uzman “Bu sosyal mesafe bir işe yaramıyor,” diyordu. “Trafikten, sigaradan, ya da boğularak her yıl daha fazla insan ölüyor.”

Bu uzmanları Trump dikkatle dinliyor. Daha önce kendi danışmanlarının itirazına rağmen Dr. Oz’dan duyduğu kulaktan dolma bilgilerle ilaç ve henüz kanıtlanmamış COVID-19 tedavilerini önermişti Beyaz Saray’dan.

Belli ki ekrandakiler de Trump’ı dinliyor ve hoşuna gidecek tavsiyelerde bulunuyor. Trump ülkeyi açmaya çalışıyor, birkaç televizyon doktoru da ona “bilim sel” altyapıyı sağlıyor. Alelacele açılınca ülkede ölen ölecek, kalan kalacak ama ekonomi düzelecek, seçim kazanılacak—hesap bu. Alan memnun, satan memnun; tam bir “trade off” ve gerçekten “iştah açıcı.”

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar