Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Normal şartlarda NBA sezon açılışı büyük polemiklerle geçmezdi, ama bu sene spordansa aşıyı tartışıyoruz. Tartışmayı başlatan Brooklyn Nets oyuncusu Kyrie Irving. Takımı Irving’in aşı olmayı reddettiği için bu sezon hiçbir maçta oynamayacağını açıkladı bu hafta. New York şehir kanunlarına göre spor salonları, stadyumlar gibi yerlere girmek için aşı zorunluluğu var. Nets’in tesisleri ve salonu da New York belediyesinin yetki alanına girdiği için takım yarım yamalak sadece deplasmanda Irving’den faydalanmaktansa onu tamamen kesmeyi tercih etti.

Irving’in aşı olmama tercihi evdeki maçları kaçıracağı için ona en azından 17 milyon dolara mal oluyor. Takım onu deplasmana da götürmeyeceği için bu rakamı ikiyle çarpabiliriz. Ayrıca sene sonunda kontratını 186.6 milyon dolara uzatma ihtimalini de tehlikeye atıyor. Bütün bunları yapmasına gerek yok aslında. Gidip ABD’de şu anda dağıtımda olan üç aşıdan birini olsa yönetmeliğe uyacak, takıma geri dönecek. Nets’in Irving gibi kritik bir oyuncuya da ihtiyacı var üstelik. Ama o geri adım atmıyor, takımın menajeri ve sahibi de da aşı olana kadar oynatmayacağını söylüyorlar.

ŞAHSİ BİR MESELE DEĞİL

Önceki gün Instagram’daki canlı yayınında “Ne aşı karşıtıyım ne de aşıdan yanayım,” diye pozisyonunu açıklamaya çalıştı Irving. Bunun şahsi bir seçim olduğunu, politik bir çıkış olmadığını belirtti. Kariyerini bitirmediğini, tek bir bedeni olduğunu ve o bedende de kendisinin söz sahibi olduğunu vurguladı. “Elbette takım arkadaşlarımla şampiyonluk için mücadele etmek istiyorum boş boş oturmak yerine,” dedi. “Para kaybını düşünmek dahi istemiyorum. Ama bu benim seçimim ve saygı bekliyorum.”

Irving her ne kadar politik bir çıkış olmadığını söylese de ona Vietnam Savaşı’na karşı çıkan Muhammad Ali ya da futbol ligindeki ırkçılığı protesto eden Colin Kaepernick muamelesi yapanlar var. Abartalım da abartalım. “Black Lives Matter” protestoları sırasında NBA’in maçlara ara vermesini söyledi, oynayamayan WNBA oyuncularına bir buçuk milyon dolar bağışladı, polis tarafından evine girilerek öldürülen Breonna Taylor hakkında bir belgeselin yapımcılığını yaptı, George Floyd’un ailesine ev aldı ama bu son çıkışı kahramanlık değil.

Amerika’daki aşırı sağcı ve aşı karşıtı basın onu kahramanlaştırıyor, eleştiren “liberal medyayı” ve onu tribüne iten “faşist NBA”i kınıyor. Üstelik Irving yaklaşık yüzde 90’ının aşı olduğu NBA’de aşıya direnen tek oyuncu da değil. Golden State’ten Andrew Wiggins, Orlando Magic’ten Jonathan Isaac ve Washington Wizards’dan Bradley Beal de aşı olmayı reddediyor. Daha evvel sorulduğunda “Bu şahsi bir mesele,” diyen LeBron James geçen hafta nihayet aşı olduğunu açıkladı ama meslektaşlarının aşı olmama hakkını savundu.

Kamuoyunun önündeki figürlerin aşı olmamaları ya da aşı karşıtı açıklama yapmaları özellikle 720 bin kişinin virüsten hayatını kaybettiği ABD’de salgını geride bırakmanın önünde büyük engel. Hala başta siyahlar olmak üzere azınlıklar arasında aşıya karşı tereddüt var. Bu tereddüttün bir kısmı pratik nedenlere dayanıyor: Ertesi gün hasta olup işe gidememek, ikinci doz için işten izin alamamak, iğne korkusu. Bazılarının nedeni tarihsel; frengi için siyah erkek bedenleri rızaları alınmadan, bilgileri dahi olmadan kobay olarak kullanılmış, üzerlerinde deneyler yapılmıştı. İlaç firmaları yıllarca başka çalışmalarda da siyahları denek olarak kullanmaktan sabıkalı. Aşı karşıtlığının bir de komplodan kaynaklanan kuşkucuları var.

‘DÜNYA DÜZDÜR’ DEMİŞTİ

Kyrie Irving de zamanında komplo teorilerine fazla daldığını itiraf etmişti, dünyanın düz olabileceğini iddia ederek. Şimdi de aşı konusunda kendi araştırmasını yapacağını söylüyor ama ne virüs uzmanı, ne salgın hastalıklar konusunda çalışıyor, ne de kamu sağlığına hayatını adamış bir bilim insanı. Dahası, kararının şahsi olup olmadığı da tartışılır.

Özellikle şöhretli insanlarının sözünün daha fazla geçtiği ABD’de de Irving gibi gençler ve siyahlar üzerinde etkili bir figürün aşı olmaya direnmesi pek çok kişiyi de vazgeçirecek. Bu hepimiz için salgının bitmesinin ertelenmesi demek. Matematik basit, aşılama ne kadar hızlanırsa salgın da o kadar gerileyecek. Irving’in çıkışı bu açıdan kamu sağlığını da tehdit ediyor ve eleştirileri hak ediyor. Kamusal bir figür olmasa reddetmesinin şahsi gerekçesi kabul edilebilirdi belki. Tabii ki görüşlerini açıklamakta özgür, aşı karşıtlarının da aşının gerekli olduğunu söyleyen bilim insanları kadar söz hakkı var. Bu söz hakkı eşit mi verilmeli, objektiflik adına ipe sapa gelmez iddiaları ortaya atanlarla makul sözler söyleyenlere aynı platform açılmalı mı tartışılır. Irving ya da başka aşı karşıtları inat edebilirler, ama bunun da bedeline katlanmak zorundalar. Brooklyn Nets’in yaptığı da tam bu: Aşı olmadığı sürece onu takımdan kesmek.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar