Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Görevi yılın ilk gün devretmeye hazırlanan New York Belediye Başkanı Bill De Blasio giderayak şehirde yaşayanlara 100 dolarlık yılbaşı hediyesi verdi. Belediyenin işlettiği merkezlerinde üçüncü doz COVID-19 aşısını yaptıranlara 100 dolar ödenecek. Aslında şehirde Temmuz ayından beri aşı olmayı teşvik etmek için 100 dolarlık ödeme yapılıyor. Daha önce metro katı, bedava bira, donut gibi teşvikler de olmuştu. Ancak üçüncü doz zorunlu olmadan insanlar gönüllü bir şekilde olsun diye 100 dolarlık bir teşvik çıktı.

Dün ben de Grand Central istasyonunda açılan aşılama merkezindeydim. Öğleden sonra 15:00’den 20:00’ye kadar burada aşılama yapılıyor. Açıkçası 100 dolarlık teşvik için uzun sıra olacağını öngörerek erken gittim ama hiç kimseleri görmedim. İstasyonun tarihi istiridye barında saatin gelmesini beledikten sonra uzun bir kuyruğun oluştuğunu fark ettim. Yine de toplam 20 dakika falan sürdü beklemem. Kuyruktaki bazı insanlar bunun test değil aşı sırası olduğunu fark edince ayrıldı. Çoğunluk Asyalıydı, sağlık görevlileri arasında siyahlar olsa da benim orada olduğum sürede aşı yaptırmak için gelen bir kişi siyahtı sadece. ABD’de aşının sınıf ve ırk alanında nasıl bölünmelere yol açtığına dair okuma yapılabilir.

ÜÇ AŞI ZORUNLU OLACAK

ABD’de “tam aşılı” tanımı bugüne kadar iki doz Moderna ya da Pfizer/BioNTech ya da bir doz J&J aşısını yaptıranlara deniyordu. Resmi olmasa da yakında bu tanımın üç doz aşı olanlar için uygulanacağı aşikar. Avrupa Birliği’nde bu yönde çalışmalar var, ABD de üç doz aşıyı standart saymaya başlayacak.

Virüsü hafife aldığım için değil, ama Mayıs 2020’den beri görevim gereği gitmediğim yer olmadığı ve virüse de yakalanmadığım için üçüncü doz aşı için acele etmiyordum. Zorunlu olunca olurum, diye düşünüyordum. 100 dolarlık teşvik cezbetti: durduğu yerde değer kazanıyor ne de olsa. İki dozumu Şubat ayında olduğum için zamanı gelmişti zaten, ama o zaman aceleyle aşı olup bedava metro kartı bile alamamanın pişmanlığını yaşadım. Bu sefer kendimce karda sayılırım.

Yapılan araştırmalar bu gibi teşviklerin görünürde cezbedici olmasına rağmen yine de eyaletlerdeki genel aşılama oranlarını çok değiştirmediğini gösteriyor. Aşı karşıtlığı ya da aşıya yönelik çekince teşviklere rağmen kırılamıyor.

New York belediyesinin aşı randevusu sitesi çok iyi çalışmıyor, bu da insanları caydırıyor olabilir. Örneğin Grand Central’da randevusuz aşı olabileceğimizi öğrenmeden önce bu sabaha karşı 05:00 gibi Bronx’da bir yerde ilk randevuyu buldum. Bir arkadaşım bugün Staten Island adlı hiç kimsenin uğramadığı New York’un beşinci bölgesine gitti. Buralara gitmek, işten izin almak, hatta ulaşımı ayarlamak bile mesele. Sabah 05:00’de nasıl Bronx’a gideceğimi düşünüyordum, neyse ki elimi kolumu sallayarak randevusuz aşı olabildim.

Aşılar ilk dağıtıma başladığında da böyle bir kaos vardı. Randevu almak için saatlerce bilgisayar başında beklemek gerekiyordu. Bazı insanlar gece yarıları “artık” yani randevusuna gelmeyen insanların aşılarını olmak için şansları deniyordu. Aşı bulmak bir yarışa dönüşmüştü. Şimdi de üçüncü doz için sıkıntı varmış gibi duruyor evde oturunca, halbuki ABD’nin elinde bol bol aşı var ama insanlar bir şekilde ulaşamıyor. Amerikan Ordusu’nun, doğal felaketlerle ilgilenen FEMA’nın devreye girmesine rağmen de randevu yok gibi gözüküyor.

Herkes benim gibi serbest çalışmıyor elbette. Gidip şanslarını rastgele bir yerde deneme imkanları yok. İşten izin almak gerektiği gibi ertesi günü de düşünmek gerek. İkinci doz aşıdan sonra bir gün hasta yatmıştım, şimdi de yarını boş bıraktım. Aynı şekilde etkilenirsem parmağımı bile kıpırdatamam diye. Birçok kişi bu yüzden aşı olmaktan çekiniyor ya da ikinci doz aşısını olmak istemiyor: ertesi gün işten izin alma şansları olmadığı için. Hap ya da tek doz aşılar yaygınlaştıkça bu çekince de azalacak gibi. Amerika neden bu işleri kolaylıkla beceremiyor anlamıyorum.

SOFT KAPANMA

Bu kış ABD’de bir büyük sıkıntı da test merkezlerinde yaşanıyor. Pandemi başladığından beri hiç bu kadar uzun kuyruk görmemiştim. Kışın soğuğunda iki-üç saat bekleyenler var; bedavaya dağıtılacağı açıklanan ev testlerine ulaşmak için de benzer bir kuyruk söz konusu. Noel ve yılbaşı haftası olduğu ve insanlar aileleriyle, arkadaşlarıyla plan yapacağı için test olmaya ihtiyaç var. Bir de herkesin bir tanıdığı bu aralar illaki Omicron varyantına yakalanmış oluyor. “Herkes pozitif,”desem yeridir. Times Square’deki geleneksel yeni yıl kutlamasında kapasite azaltıldı.

New York’ta 12 Aralık ile 24 Aralık arasında hastanelere yatanların oranı iki katından fazlaya çıktı. Günlük vaka sayısı 17 bini aştı önceki gün. “Herkes pozitif” olduğu için de uçaklar iptal oluyor, metroda çalışacak personel bulunmadığı için trenler aksıyor, lokantalar kapanıyor, tiyatrolar perde indiriyor. Tam kapanma yerine “soft kapanma” yaşanıyor. Bu yüzden Delta Havayolları’nın CEO’su CDC’ye mektup yazarak karantina süresinin beş güne indirilmesini istedi, çünkü pilot ve uçuş personeli sıkıntısı var. CDC de bu tavsiyeyi dikkate aldı, karantina beş güne indi.

Aslında bütün bunlar bir yandan da olumlu. Aşılamaya rağmen virüse yakalanıyor ama hastanelik olunmuyor, hafif atlatılıyor. Etrafınızda olanların hikayeleri de bu yönde zaten. Karantinanın beş güne indirilmesi de yakında bu virüse yaygın soğuk algınlığı muamelesi yapılacağının işareti. Virüsü yenemesek de şimdilik virüsle yaşamayı öğreniyoruz gibi.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar