Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Sosyal Güvenlik Emekli EYT son dakika: 1 emekliye kaç çalışan düşüyor? Türkiye'de gerçek aktif / pasif sigortalı oranı nedir? - Sosyal Güvenlik Haberleri

        Sürdürülebilir sosyal güvenlik sistemi için ideal aktif / pasif oranının 4 olması gerekiyor. Yani 1 emekliye karşılık 4 aktif sigortalı çalışan olmalı. Türkiye genç nüfus yapısına sahip olduğu bu dönemde dahi aktif/pasif oranını 2’nin üzerine çıkartamıyor.

        Türkiye’de aktif/pasif dengesi, sosyal güvenlik kuruluşlarının daha ilk yıllarında bozuldu. Bu durum sosyal güvenlik kurumlarının topladıkları primler ile birikim yapma fırsatlarını ortadan kaldırdı.

         Çalıştıkça emekli aylığı neden düşüyor?
        Çalıştıkça emekli aylığı neden düşüyor? Haberi Görüntüle

        Dosya bazında emekli aylığı alanlardan yola çıkarak yapılan hesaplamaya göre, aktif/pasif oranının 4’ün altına düşmesi SSK ve Emekli Sandığı’nda 1980 yılında; 1972’de kurulan BAĞ-KUR’da ise 1995 yılında gerçekleşti. Sosyal güvenlik sistemimizin tamamı için 1980 yılında 4’ün altına indi. (Not: Dosya bazında emekli sayısı, bir kişiden dolayı ölüm aylığı alan eş ve çocukların tek kişi olarak gösterildiğini ifade eder. Yazı dizisinde aktif / pasif oranı ile ilgili hesaplamalar dosya bazında emekli sayısı üzerinden yapılmıştır.)

        REKLAM

        Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) verilerine göre, emeklilikte yaş koşulunu getiren 4447 sayılı yasanın çıktığı dönem olan 2000 yılında aktif/pasif oranı SSK’da 1,89, üç sosyal güvenlik kurumunun toplamında ise 1,95 düzeyinde bulunuyordu. Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı sonrasında kademeli yaşın yeniden düzenlenerek yürürlüğe konulduğu 2002 yılında 2,08 düzeyinde olan aktif / pasif oranı 2010 yılında 1,84’e kadar düştükten sonra 2022 mayıs ayı itibarıyla tekrar 1,95 oldu.

         EYT'de son durum
        EYT'de son durum Haberi Görüntüle

        SGK’nın verileri gerçek aktif /pasif oranını yansıtmamaktadır. Çünkü, 2022 mayıs ayında aktif sigortalı görünen 25.303.323 kişi içinde gerçekte sigortalı çalışan sayısı 22.940.182 kişidir. Bunlar zorunlu 4/a, 4/b ve 4/c sigortalılardan oluşmaktadır.

        SGK istatistiklerinde görülen aktif sigortalılardan, 2022 mayıs ayı itibarıyla 1 milyon 500 bini stajyer ve kursiyer, 413 bini çırak, 460 bini de tarım SSK, yurt dışı topluluk ve diğer sigortalılardan oluşuyor. Bunlardan stajyer, kursiyer ve çıraklar için sigorta primi ödenmiyor, diğerleri için ise düzenli prim ödemesi yapılmıyor.

         Kaç EYT’li bulunuyor?
        Kaç EYT’li bulunuyor? Haberi Görüntüle

        Dolayısıyla sadece zorunlu 4/a, 4/b ve 4/c statüsünde çalışanları dikkate aldığımızda aktif/pasif oranı 2022 mayıs itibarıyla gerçekte 1,95 değil, 1,77 olmaktadır. 2002 yılında ise bu şekilde hesaplanan gerçek aktif / pasif oranı 2,02 düzeyinde bulunuyordu.

        GERÇEK AKTİF/ PASİF SİGORTALI ORANI NEDİR?
        2002 2005 2010 2015 2020 2021 2022 (*)
        Aktif Sigortalılar 12.257.296 13.408.486 16.196.304 20.273.227 23.344.547 24.745.149 25.303.323
        Zorunlu 11.892.874 13.167.454 15.159.750 19.578.791 21.064.613 22.382.418 22.940.182
        Çırak 215.259 241.032 349.581 392.908 346.624 330.828 412.798
        Tarım SSK 149.163 178.178 152.802 40.615 31.250 27.036 25.935
        Yurt dışı topluluk 25.778 29.926 16.219 15.163 15.078
        Diğer sigortalılar 391.499 445.366 445.079 449.478 419.478
        Stajyer ve kursiyerler 30.711 285.618 1.440.762 1.540.226 1.499.852
        Pasif sigortalılar
        Dosya bazında 5.888.418 6.837.393 8.820.694 10.808.165 12.490.714 12.847.135 12.989.414
        Kişi bazında 6.551.282 7.504.453 9.518.704 11.384.263 13.264.220 13.644.030 13.801.016
        Standart Aktif/Pasif oranı 2,08 1,97 1,84 1,92 1,87 1,93 1,95
        Gerçek Aktif / Pasif Oranı 2,02 1,93 1,72 1,81 1,69 1,74 1,77
        (*) 2022 verileri Mayıs ayı itibarıyla
        REKLAM

        2002 – 2022 yıllarını kapsayan 20 yıllık dönemde dosya bazında emekli sayısı 5 milyon 888,4 bin kişiden 12 milyon 989,4 bin kişiye yükseldi. Emekli sayısı 7 milyon 101 bin kişi arttı.

        Aynı dönemde zorunlu sigortalı sayısındaki artış ise 11 milyon 47.3 binde kaldı ve 11 milyon 892,9 binden 22 milyon 940,2 bin kişiye yükseldi.

        1 EMEKLİYE KAÇ ÇALIŞAN BAKIYOR?

        Aktif / pasif oranının, “2 çalışan 1 emekliye bakıyor” şeklinde ifade edildiğine çoğu zaman tanık oluyoruz. Bu doğru bir ifade değil.

        Türkiye’de sosyal güvenlik sistemi geç oluşturuldu. İşçiler için ilk adım 1946 yılında atılmakla birlikte malullük, yaşlılık, ölüm sigortasının birlikte hayata geçmesi 1957 yılını (SSK) buldu. Memurlar 5434 Sayılı Emekli Sandığı Kanunu ile 1950’de, esnaf ve tarım çalışanları ise 1972’de BAĞ – KUR Kanunu ile sosyal güvenlik şemsiyesine kavuştular.

        İlk yıllarda çalışan sayısı az olmakla birlikte emekli sayısı da az olduğundan SSK, BAĞ – KUR ve Emekli Sandığı’nca toplanan primler çeşitli yatırımlara yönlendiriliyor, tüm emekli aylığı ödemeleri ve sağlık harcamaları bu fonlardan elde edilen gelirler ile finanse edilebiliyordu.

        REKLAM

        Siyasi müdahaleler ve yüksek enflasyon dolayısıyla sosyal güvenlik kurumlarının fonları zamanla eridi. SSK, BAĞ-KUR ve Emekli Sandığı’nın fonlarının kullanımı ile ilgili hazırlanan 1977-1981 dönemine ilişkin Sosyal Güvenlik Komisyonu Raporu’na göre, söz konusu tarihler arasında sosyal güvenlik kurumlarının biriktirmiş olduğu fonlar yüzde 75’lere ulaşan net değer kaybına uğradı. Daha önce 100 birim olan fon varlıkları 25 birime düştü.

        Siyasi müdahale örneklerinden birini “sosyal yardım zammı” adı altında, hükümet kararıyla SSK’nın üzerine yıkılan yüklü ödeme oluşturuyor. 8. Kalkınma Planı Sosyal Güvenlik Özel İhtisas Komisyonu Raporu’na göre prim karşılığı olmaksızın emekli aylıklarına yansıtılan sosyal yardım zammının SSK’nın toplam emekli aylığı ödemelerindeki payı 1993 yılında yüzde 59, 1994’te yüzde 63 olarak gerçekleşti.

        Bütün bunların sonucu olarak 1990’lı yılların ilk yarısından itibaren sosyal güvenlik sisteminin gelirleri, emekli aylığı ve sağlık harcamalarından oluşan giderleri karşılayamaz oldu.

        PRİM GELİRLERİ EMEKLİ AYLIĞI ÖDEMELERİNİ KARŞILAYABİLİYOR MU?

        Sosyal güvenlik sisteminin açığı uzunca süredir olduğundan daha az görünüyor. Bunun sebebi, 2008 yılındaki kanun değişikliği ile sosyal güvenlik sistemine düzenli “devlet katkısı” yapılmaya başlanmasıdır.

        SGK PRİM GELİRLERİNİN EMEKLİ AYLIĞI VE SAĞLIK GİDERLERİNİ KARŞILAMA ORANI
        (Milyon TL)
        Yıllar Devlet katkısı hariç prim gelirleri Emekli aylığı ödemeleri Sağlık ödemeleri Prim gelirlerinin emekli aylığını karşılama oranı Prim gelirlerinin emekli aylığı ve sağlık harcamalarını karşılama oranı
        2000 6.575 6.757 2.634 97 70
        2001 9.740 10.697 4.576 91 64
        2002 14.822 16.687 7.629 89 61
        2003 21.178 25.174 10.662 84 59
        2004 27.424 30.661 13.150 89 63
        2005 30.882 38.537 13.608 80 59
        2006 41.620 45.076 17.667 92 66
        2007 44.052 52.312 19.983 84 61
        2008 54.546 59.137 25.346 92 65
        2009 54.579 68.604 28.811 80 56
        2010 66.913 78.957 32.509 85 60
        2011 89.561 91.615 36.500 98 70
        2012 99.359 105.294 44.111 94 67
        2013 118.729 119.162 49.889 100 70
        2014 135.239 134.392 54.551 101 72
        2015 159.480 151.990 59.356 105 75
        2016 184.446 185.158 67.993 100 73
        2017 208.064 209.546 77.632 99 72
        2018 255.619 245.106 91.512 104 76
        2019 293.828 298.615 110.697 98 72
        2020 323.181 343.046 135.704 94 67
        2021 444.130 406.024 177.241 109 76
        Kaynak: SGK
        REKLAM

        Geçmiş yıllarda SSK, BAĞ – KUR ve Emekli Sandığı’na sadece açığın finansmanı için bütçeden kaynak aktarıldı. 2008 yılından sonra Sosyal Güvenlik Kurumu’nun topladığı her 100 liralık prime karşılık devlet de 25 lira katkıda bulunmaya başladı. Devlet katkısı kurumun doğal geliri haline geldi. Böylece SGK’nın açık tanımı da değişti, sistemin açığı olduğundan daha az görünür oldu.

        Bu nedenle sosyal güvenlik sisteminin gerçek durumunu görebilmek için sisteme (SGK’ya) yapılan bütçe transferleri ve bu transferlerin gayrisafi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranı üzerinden karşılaştırma yapmak daha doğrudur.

        Sosyal güvenlik sistemine 1998 yılında yapılan bütçe transferi 1.5 milyar lira iken, 2003 yılında 15.9 milyara, 2009 yılında 52,7 milyara, 2016 yılında 106,8 milyara, 2021 yılında da 252,1 milyar liraya yükseldi.

        SOSYAL GÜVENLİK KURUMU'NA YAPILAN BÜTÇE TRANSFERLERİ
        Milyon TL SGK'ya yapılan bütçe transferleri Merkezi yönetim bütçe açığı Bütçe transferinin bütçe açığına oranı (%) Bütçe transferleri/ GSYH'ya oranı (%)
        1998 1.496 3.895 38 2,1
        1999 2.936 9.284 32 2,8
        2000 3.226 13.115 25 1,9
        2001 5.523 28.556 19 2,3
        2002 9.684 40.184 24 2,8
        2003 15.884 40.208 40 3,5
        2004 18.830 29.128 65 3,4
        2005 23.322 6.903 338 3,6
        2006 22.892 4.642 493 3,0
        2007 33.060 13.707 241 3,9
        2008 35.016 17.432 201 3,5
        2009 52.685 52.761 100 5,2
        2010 55.039 40.081 137 4,7
        2011 52.833 17.783 297 3,8
        2012 63.684 29.412 217 3,7
        2013 71.793 18.543 387 3,9
        2014 77.294 23.370 331 3,8
        2015 80.083 23.525 340 3,4
        2016 106.786 29.932 357 4,1
        2017 128.183 47.373 271 4,1
        2018 150.530 72.813 207 4,0
        2019 196.798 80.616 244 4,6
        2020 248.846 138.873 179 4,9
        2021 252.084 244.993 103 3,5
        TOPLAM 1.708.507 1.013.950 168
        Kaynak: SGK

        Bütçe transferlerinin GSYH’ya oranı 1998’de yüzde 2,1 iken, 2003’te 3,5’e, 2009’da 5,2’ye yükseldi. 2015 yılında GSYH’nın yüzde 3,4’üne kadar geriledi ise de 2020 yılında yüzde 4.9’a kadar çıktı. 2021 yılında ise yüzde 3,5 olarak gerçekleşti.

        SGK’ya yapılan bütçe transferleri 1998 yılında 5.8 milyar dolara karşılık gelir iken, 2003’te 10,6 milyar dolara, 2009 yılından sonra ise yıllık 30 milyar doların üzerine çıktı.

        SOSYAL GÜVENLİK SİSİTEMİNE YAPILAN BÜTÇE TRANSFERLERİNİN DOLAR KARŞILIĞI (*)
        Milyon TL Milyon Dolar
        1998 1.496 5.754
        1999 2.936 6.989
        2000 3.226 5.172
        2001 5.523 4.507
        2002 9.684 6.431
        2003 15.884 10.638
        2004 18.830 13.239
        2005 23.322 17.394
        2006 22.892 15.996
        2007 33.060 25.401
        2008 35.016 27.083
        2009 52.685 34.055
        2010 55.039 36.684
        2011 52.833 31.637
        2012 63.684 35.528
        2013 71.793 37.760
        2014 77.294 35.329
        2015 80.083 29.442
        2016 106.786 35.345
        2017 128.183 35.141
        2018 150.530 31.295
        2019 196.798 34.709
        2020 248.846 35.499
        2021 252.084 27.649
        TOPLAM 1.708.507 578.676
        (*) 2008 öncesi SSK, BAĞ - KUR ve Emekli Sandığı'na, 2008 sonrası SGK'ya yapılan transferleri ifade eder
        REKLAM

        SGK’nın verilerine göre, devlet katkısı hariç prim gelirlerinin emekli aylığı ödemelerini karşılama oranı 2000 yılında yüzde 97 seviyesinde idi. Yani toplanan tüm primler her 100 liralık emekli aylığı ödemesinin 97 liralık kısmını karşılıyordu. Emekli aylığının kalan 3 liralık kısmı ile sağlık harcamalarının tamamı bütçeden aktarılan kaynakla finanse ediliyordu.

        Devlet katkısı hariç prim gelirlerinin emekli aylığı ödemelerini karşılama oranı 2005 ve 2009 yıllarında yüzde 80’e kadar geriledi, 2013 yılından sonra ise başabaş noktaya geldi. Son yıllarda prim gelirleri emekli aylığı ödemelerini karşılıyor, hatta biraz üzerine de çıkıyor. Ancak, sağlık harcamalarının tamamı bütçeden aktarılan kaynakla finanse ediliyor.

        SİSTEM DEĞİŞİKLİKLERİ HANGİ İŞE YARADI?

        Yazı dizisinin buraya kadar olan kısmında emeklilik yaşı ve emekli aylığı parametrelerinde yapılan değişiklikleri inceledik. Emekli aylığı parametrelerindeki değişikliklerin aylıkları nasıl düşürdüğünü örnekler ile ele aldı. Emeklilik yaşı yükseltilmiş olmasına karşın aktif / pasif oranında iyileşme sağlanamadığını gördük.

        Son olarak, SGK’nın devlet katkısı hariç prim gelirlerinin son yıllarda emekli aylığını karşılamaya başladığını gözlemledik. Peki bu nasıl oldu? Aktif / pasif oranı daha da bozulmasına karşın, devlet katkısı hariç prim gelirleri emekli aylığı ödemelerini nasıl karşılamaya başladı. “Peki bu nasıl oldu?” sorusunun cevabı, 1999 ve 2008 yılındaki değişiklikler ile emekli aylığının düşürülmesidir. Emekli sayısı arttı ama emekli aylıkları reel olarak azaldı.

        Yarın: EYT’Lİ ÇALIŞMAK İÇİN YAŞLI, EMEKLİLİK İÇİN GENÇ

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ