Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Güvenlik "Aldığımız askeri terbiye bize bunu öğretti!"
        .png
        .png

        Habertürk muhabiri Serdar Kulaksız'ın özel haberine göre, askeri okulları birincilikle bitiren, birinci sıradan generalliğe terfi eden, kariyeri başarılarla dolu olan Tuğgeneral Hakan Akkoç, NATO'ya seçilerek giden ilk ve tek Türk subayıydı. 2009 yılında seçildi. İşte bu yıl FETÖ'nün hedefi oldu. Balyoz kumpasına adı dahil edildi. İddiaya göre Ek A isimli belgede adı geçiyordu. Çağırılmadan NATO'daki görevinden kendi isteğiyle geldi. Kaçma şüphesiyle tutuklandı. Bu tutuklamalara o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da tepki gösterdi. O dönemde yaşanılanları Hakan Akkoç, Habertürk'e şöyle anlattı:

        REKLAM

        "ASRIN İFTİRASI BALYOZ'DA ADIM ZİKREDİLMEYE BAŞLANDI"

        "2009 yılında NATO'nun Lojistik ve Kaynaklar Başkanlığı Direktörlüğü'ne seçildim. Bu göreve Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Milli Savunma Bakanlığı'nın imzaladığı üçlü kararname ile başladım. Bu esasında hem Türk Silahlı Kuvvetleri için hem de Türkiye için bir ilkti. Nedeni de NATO'ya girdiğimizden beri ilk defa bu kadro bir Türk subayına verilmişti. Göreve başlamamla beraber asrın iftirası olan Balyoz'da ismim zikredilmeye başlandı.

        "AVUKAT ARKADAŞIMI ARADIM"

        30 yıllık arkadaşım olan avukat Ramazan Bulut'u aradım. O da bana, 'kesinlikle gelme başka şeyler var burada kesin tutuklanacaksın' diye tavsiyede bulundu. Hatta 'telefonlarımız dinleniyor olabilir ama sen benim arkadaşımsın bunu bilmende fayda var' dedi.

        "ALDIĞIMIZ ASKERİ TERBİYE BİZE BUNU ÖĞRETTİ"

        Tüm bunlara rağmen ben gelmeye karar verdim. Gelmekteki kararım şuydu. Arkadaşlarım öyle veya böyle hapse düşmüştü ve esir alınmıştı. Bir Türk subayına öğretilen ise 'arkadaşın pusuya düştüğü zaman sen pusuya düşen arkadaşlarına yardım edeceksin gerekirse sen hayatını kaybedebilirsin ama arkadaşların kurtulabilirdi.' O zamana kadar aldığımız askeri terbiye komutanlarımızın bize öğrettiği buydu.

        "TUTUKLANACAĞIMI BİLE BİLE GELDİM"

        Şunu özellikle vurgulamak istiyorum. Asrın iftirası Balyoz davasında hiç kimse beni Türkiye'ye gelmem için çağırmadı. Herhangi bir tebligatta bulunmadı. Herhangi bir emir vermedi. Ben kendi isteğimle ve tutuklanacağımı bile bile atladım Türkiye'ye geldim. Çünkü suçsuz olduğumu biliyordum. Arkamda ailemi bıraktım. Çocuklarımı bıraktım.

        REKLAM

        "PASAPORTLA İSPAT ETTİM"

        Mahkeme başkanı bana Birinci Ordu'daki seminere katıldığımı, bu nedenle de bunun sürecini takip ettiklerini ve mahkeme sonucuna da karar vereceklerini söyledi. Ben kendisine, 'Benim sözüme nasıl olsa inanmıyorsunuz. Genelkurmay Başkanlığı'ndan gönderilen evraklara da inanmıyorsunuz. Polisin gönderdiği evraklar önemli anladığım kadarıyla. Her şey değiştiriliyor. Sahte bir CD var ama neticesinde pasaport kayıtlarını hiç kimse değiştiremez, pasaport kayıtlarını kontrol ederseniz seminerin yapıldığı tarihten bir ay önce yurtdışına çıktığımı bir ay sonra da yurtdışından döndüğümü toplamda da 2 ay süre yurtdışında kaldığımı NATO'nun İtalya Verona'daki tatbikatına katıldığımı göreceksiniz' diye kendisine ifade ettim.

        "KAÇMA ŞÜPHESİYLE TUTUKLANDIM"

        Pasaport kayıtlarını kontrol etmişler. Benim haklı olduğuma karar verdiler. Mahkeme heyetine dedim ki, 'O zaman görevime döneyim. Herhangi bir sıkıntı yok. Nasıl yapacaksınız. Yargılamalar devam eder. Gerekirse ben gelirim' diye kendisine ifade ettim. Bana söylediği şuydu. 'Hayır gidemezsiniz sizi tutuklayacağım.' 'Neden' dedim. 'Sizin kaçma şüpheniz var' dedi. 'Kaçma şüphesi benim bildiğim yurtiçinde olursunuz sizinle ilgili iftiradır gerçektir bir suç atılır. Ülkeden yurtdışına kaçarsınız. Hakim bey yurtdışından yurtiçine bu şartlarda nasıl kaçılıyor?' diye sorduğumda kendisi tutuklattı. Ve o tutuklama neticesinde de 3 sene hapishanede kaldık.

        REKLAM

        "13 YAŞINDA BAŞLADIĞIMIZ MESLEĞİMİZDEN, GELECEĞİMİZDEN OLDUK"

        Fakat özellikle vurgulamak istediğim o zamanki terör yapılanması veya örgüt yapılanması dediğimiz bugünlerde de artık ortaya çıkan konuya baktığımızda hakim ve savcı heyetinin bizi hiç dinlemeyip sadece dinler gibi yapıp hiçbir şeyi dikkate almadan kendilerine verilen talimat doğrultusunda bizleri mahkum etme kararlarıydı. Dolayısıyla bizler hepimiz hem 13 yaşında başladığımız mesleğimizden olduk. Geleceğimizden olduk. O dönemdeki sıkıntılarda ailelerimiz çeşitli psikolojik ve manevi sıkıntılara katlanmak zorunda kaldı. Üzüntü verici bir süreçti. Umarım bir daha kimse hak etmediği şekilde iftiraya maruz kalıp böylesine kötü bir şekilde hapse düşmez ve hapiste sıkıntılar çekmez."

        "DAVA AÇTI, KAZANDI, YARGITAY 'FAZLA' DEDİ"

        3 yıl tutuklu kaldıktan sonra beraat eden Hakan Akkoç, haksız tutukluluk için açtığı davaya kazandı. Yerel mahkeme, 500 bin lira manevi, 171 bin lira maddi tazminata hükmetti. Ancak Yargıtay kararı bozdu. Akkoç'un, tutuklu kalması nedeniyle alamadığı yurt dışı görev gelirlerinin tazminat hesabına dahil edilemeyeceğine hükmetti. Manevi tazminatla ilgili olarak da davanın kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer dikkate alınıp makul bir miktar belirlenmesi gerektiği, fazla manevi tazminata hükmedildiğini bozma kararına gerekçe gösterdi.

        REKLAM

        Hakan Akkoç'un avukatı Ramazan Bulut, "Biz daha yüksek bir rakam beklerken maalesef Yargıtay yerel mahkemenin vermiş olduğu rakamları da bozdu. NATO'daki çalıştığı sürede almış olduğu parayı alamaz şeklinde bir gerekçe koydu. Hükmedilen manevi tazminatı da çok ilginç bir yönde fazla bulmuş. 'Alacak paraya işleyecek faizi de hesaplayarak ona göre bir tazminata hükmedin' dedi" ifadelerini kullandı.

        KT

        "TUTUKSUZ YARGILANMALILAR"

        O dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tutuklamalarla ilgili şunları söylemişti:"Silahlı Kuvvetler mensuplarının tutuksuz yargılanması gerekir. Ben kolay kolay bir Silahlı Kuvvetler mensubunun bu ülkeden kaçacağına ihtimal vermiyorum. Sivillerden kaçanları biliyoruz da ama şu ana kadar TSK'dan ayrılıp bir tane kaçan var. Bunun dışında olmadı. Hatta NATO'da görev yapan, yurtdışında görev yapan personellerimizden bu süreç içerisinde olanlar bakın çağrılmışlardır ailelerini bırakmak suretiyle gelmişler ve tutuklanmışlardır. Bu bir inceliktir. Bir hassasiyet var. Öyleyse tutuksuz yargılarsınız."

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ