Mucize Doktor oyuncuları kimler? Oyuncu kadrosu - Mucize Doktor dizisi konusu nedir?
Mucize Doktor, bu akşam ekranlara gelecek ilk bölümüyle birlikte izleyicilerin karşısına çıkacak. Savant sendromlu deha Ali Vefa'nın doktor olma macerasının anlatılacağı Mucize Doktor'un başrolünde Taner Ölmez, ve Onur Tuna yer alıyor. İşte Mucize Doktor dizisine dair detaylar
Mucize Doktor dizisi oyuncuları kimler? sorusu bu akşam 1. bölümüyle ekranlarda oalcak dizi öncesinde soruluyor. Mucize Doktor'da Savant sendromlu deha Ali Vefa’nın en büyük hayali doktor olmaktır. Engeline ve karşılaştığı bütün önyargılara rağmen tıp fakültesini bitirmiş, stajını tamamlamış ve geriye sadece ihtisas yapmak kalmıştır. Yaşadığı taşra şehrinden ayrılır ve manevi babası Adil Erinç’in Başhekimi olduğu İstanbul Berhayat Hastanesi’nde Cerrahi Bölüm Asistanı olarak işe başlamak üzere yola çıkar. Ama havaalanında meydana gelen bir kaza Ali’yi hayatının en önemli toplantısına geç bırakır. Adil hariç kimse otizmli birinin doktor olabileceğine inanmaz. Ve Ali, saatlerce geç kalarak, korka korka, kendisine acımayla, inançsızlıkla bakan yönetim kurulunun karşısına çıkar... Mucize Doktor oyucnuları ise şöyle:
TANER ÖLMEZ (ALİ)
20'lerinin ortasında, cerrahi asistanı, otistik savant. Dahi ama iletişim kurmakta zorlanan Ali'nin çocukken hayatında değer verdiği bir tavşanı, bir de onu her şeyden koruyan abisi vardı. Fakat babası, Ali'yi evlatlıktan reddetti. Kimsesiz kalan Ali, onu sahiplenen Adil Hoca sayesinde hayata tutundu. Abisine verdiği doktor olma sözünü de Adil Hoca sayesinde tuttu ve tıp fakültesini birincilikle bitirdi.
Ali, şimdi asistan olarak girdiği hastanede dostluğu, kardeşliği ve aşkı keşfedecek. Dokunduğu her şeye, temas ettiği her yaşama iyilik getirecek; sadece şifa değil, umut verecek insanlara. Kimsesiz, otizmli Ali, kendine tekrar bir aile bulacak ve o koca hastane Ali’nin çevresinde bir aile olacak.
ONUR TUNA (FERMAN)
30'larında, hastanenin yıldız cerrahı. Adil Hoca tarafından yetiştirilmiş. Ukala ve uzak görünüyor ama aslında bir sırrı var. Bu sır yüzünden aslında kalbinin ne kadar yumuşak olduğunu görmüyor kimse. Ferman duygularını bastırıyor. Çünkü cerrahlıkta duygusallığa yer olmadığını bilir; takındığı sert tavır aslında asistanlarının iyiliği içindir. Herkes ona saygı duyar, biraz da ondan çekinir. Başarılı bir kariyeri ve güzeller güzeli bir sevgilisi, Beliz’i var; daha şimdiden hayalini kurduğu her ne varsa, hemen hepsine sahip. Şimdilik Ali’nin hastaneye alınmasına karşı. Ama gelecekte neler olacağı bilinmez.
SİNEM ÜNSAL (NAZLI)
20'lerinde, cerrahi asistanı, Ali’nin ilk ve büyük aşkı. Empati yeteneği yüksek, bu yüzden fazla bağlanabiliyor. Nazlı hastanenin en gelecek vaat eden cerrahi asistanlarından biri. Bağımlılıksa onun en hassas noktası. Bu konuya en ufak bir tahammülü bile yok. Ailesinde yaşadığı travması yüzünden de erkeklere güvenmekte hep zorlandı. Güzel ve akıllı bir kız olmasına karşın pek ilişki yaşamadı, hayal kırıklığına uğramaktan korktu, kendini hep korudu. Onun bu zırhını aşmayı ilk başaran Ferman oldu. Nazlı yakışıklı, başarılı cerraha önce hayran, sonra da sırılsıklam aşık oldu. Kendini alamadı, ne olduğunu, başına ne geldiğini o bile anlamadı. Ama Ferman’ın Beliz’le ilişkisini bildiği için platonik takılıyor.
REHA ÖZCAN (ADİL)
50'lerinde, Başhekim, Ali’nin mentoru ve manevi babası. İyi niyetli, babacan bir adam ama fazla korumacı olabiliyor. Otuz seneyi aşan doktorluk kariyerinde sayısız hastayı iyi etmiş bir doktor; literatüre katkıda bulunmuş, makaleleri yabancı dergilerde yayınlanmış bir beyin cerrahı. Ferman gibi, Tanju gibi nice cerrahi dehalar yetiştirmiş bir hoca. Bütün bunlar yetmezmiş gibi, hastalarını, çevresindeki herkesi her daim kollayan, kimi hastasının masrafını kendi cebinden ödeyen, kimini de Ali gibi kanadının altına alan bir güzel adam. Tıbbın tek bir kanunu olduğuna, onun da hasta olduğuna inanan, idealist bir başhekim.
MURAT AYGEN (TANJU)
40'larında, cerrahi şefi, genel cerrah, tavrı rahat ama hak ettiği saygıyı görmediğine inanıyor. Türkiye’nin en başarılı genel cerrahlarından biri. Müşterileri hep nüfuzlu, güçlü adamlar veya onların eşleridir; Tanju’nun yükseklerde çok dostu vardır. Ama o hala Adil Hoca’nın gelip onu tebrik etmesini bekler. Bu yüzden de Başhekim olmak ve Adil Hoca’nın yerini almak istiyor. Aslında Tanju, sadece ama sadece, Adil Hoca’nın saygısını istiyor.
HAZAL TÜRESAN (BELİZ)
30'larında. Ferman'ın sevgilisi, hastanenin sahibi. Asıl mesleği avukatlık. Güzel, akıllı ya da zengin olmasına rağmen Beliz alabildiğine alçak gönüllü bir kadın. Dünya kadar parası, yurt dışında aldığı eğitimi, başarılı bir avukat oluşu, bütün meziyetleri onun karakterinin doğal bir parçası, insanlara karşı kullandığı silahlar değil. Asil bir kadın Beliz. Ucuz ukalıklardan, burnu büyüklükten ve her türlü ezici görkemden nefret eder.
ÖZGE ÖZDER (KIVILCIM)
30’ların sonunda. Hastanenin müdür yardımcısı ve Beliz’in üvey annesidir. Beliz’in kullanmadığı bütün o silahları; güzelliği, mevkisini, zekasını hiç çekinmeden kullanır... Bedeli, günahı ne olursa olsun, Kıvılcım muhakkak istediğini alır. En büyük amacı ise Beliz'den kurtulup hastanenin başına geçmektir.
BİHTER DİNÇEL (SELVİ)
40’ların başında. Başhemşire, yetkin, asistan cerrahlar için anne figürü, aktif bir kadın ama özel hayatında çekingen biri. Yıllar yılı hastane tozu yuttuktan sonra doktor gibi olmuş artık. Aslında uzun yıllardır içten içe Adil Hoca’ya hayranlık besliyor. Ama çekingen biri olduğu için, ilk evliliğinden çocukları olduğu için, yakışık almaz diye bu hisleri üstüne hiç harekete geçmemiş, geçmiyor.
HAYAL KÖSEOĞLU (AÇELYA)
20'lerinde, hemşire, Nazlı’nın ev arkadaşı, güzeller güzeli bir kız ama en yakın dostunu kıskanıyor. Hırslı, güzel, bakımlı, neşeli, flörtöz bir hemşiredir Açelya. Hayatta en rahatsız olduğu şey doktorlar ve hemşireler arasındaki hiyerarşidir. Demir’e, onu ilk kez gördüğünden beri, deliler gibi aşık. Ve ister istemez hemşire değil de bir doktor olsaydı, Demir’e karşı şansının daha fazla olacağını düşünmeden edemiyor. Nazlı’yı çok seviyor aslında. Ama doktor olduğu, daha güzel olduğu ya da başka bir şey için değil, sadece ama sadece Demir’in kalbini çalmayı başarabildiği için onu kıskanıyor.
FIRAT ALTUNMEŞE (DEMİR)
20'lerinde, cerrahi asistan, Ali’ye rakip, şeytan tüylü, milyoner bir ailenin oğlu ama asla elde edemeyeceği bir saygının ve kazanamayacağı bir kalbin peşinde. Demir, Nazlı’ya gizlice aşık. Onu gerçekten bütün kalbiyle seviyor. Ama Nazlı, Ali’yi seçecek ve bu, Demir’e ağır gelecek. Demir, Nazlı’nın kendisi dururken nasıl olup da Ali’yi seçtiğini bir türlü anlamayacak ve bununla bocalayacak. Hastanede asistanlar arasında rekabet başlayınca Demir iyice köşeye sıkışacak.
KORHAN ERDURAN (GÜNEŞ)
20lerinde, erkek hemşire, hastanenin dedikodu gazetesi, neşeli ama ümitsiz bir hayali var. Aslında oyuncu olmak istiyor. Bir de bölüm sekreteri Gülin’i… Güneş, ancak gerçekle yüzleştiğinde ve büyümeye başladığında, Gülin ona bir şans verecek.